Mali Eylem Görev Gücü’nün Türkiye’yi gri listeye almasının ne gibi sonuçları olabilir?

Mali Eylem Görev Gücü’nün Türkiye’yi gri listeye almasının ne gibi sonuçları olabilir?

Mali Eylem Görev Gücü’nün Türkiye’yi gri listeye almasının ne gibi sonuçları olabilir?

A+A-

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını engellemede eksikleri olduğu için Türkiye'nin daha sıkı izlenmesini gerektiren gri listeye alındığını duyurdu. Sputnik, FATF’ın bu adımının Türkiye için ne anlama geldiğini derledi.

Fransa'nın başkenti Paris'te üç günlük toplantılarının ardından bir açıklamada bulunan FATF Başkanı Marcus Pleyer, Türkiye'yi kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele konusunda “yeterince çaba göstermeyen” ülkelerin bulunduğu gri listeye aldıklarını duyurdu.

Buna göre Botswana ve Mauritis listeden çıkarılırken Ürdün, Mali ve Türkiye ise gri listeye alındı.
Açıklamasında, Türkiye'nin ilerleme kaydettiğini belirten Pleyer, ancak hala ciddi sorunların bulunduğunu söyledi. Pleyer, Türkiye'nin bu konuda taahhütlerde bulunduğunu ancak bunları somut eyleme dönüştürmesi gerektiğini belirtti. Pleyer, Türkiye ile ilgili şunları söyledi:

Üç ülke listeye ekleniyor. Bunlar Ürdün, Mali ve Türkiye. Hepsi, FATF'in eylem planında mutabık ve aktif olarak sistemlerinde tespit edilmiş olan stratejik noksanlıkları gidermeye çalışıyorlar. Türkiye konusunda birçok soru aldığımız için daha fazla detay vereceğim. Türkiye ortak değerlendirmeye sahip. 2019'un sonlarına ait ülke değerlendirmesi. Rapor, Türkiye'nin kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadeleye dair çabaları noktasında çok sayıda ciddi meseleyi irdeliyor. O zamandan beri FATF, Türkiye'nin bütün endişe uyandıran alanlarda, belirli ölçüde ilerleme kaydettiğini görüyor fakat, ciddi sorunlar bulunuyor. Bankacılık, altın ve değerli taş ticareti ve emlak gibi yüksek riskli sektörlerin denetimi bunların içinde. FATF, Türkiye'nin insan hakları örgütlerinin, hükümet destekli olmayan organizasyonlara yönelik kaygılarının da farkında. Türkiye IŞİD ve El Kaide gibi BM'nin terör örgütü olarak tanıdığı gruplara öncelik verip, riskleri de hesaba katarak terörizmin finanse edilmesine karşı yaptırım uyguladığını göstermelidir.

fcpaz0uwuai7bck.png

Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklama
Kararın açıklanmasının ardından konuyla ilgili ilk açıklama Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklama geldi.

Bakanlığın açıklamasında “Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) raporunda ülkemizin gri listeye alınması hak edilmeyen bir sonuç ortaya çıkarmıştır. Bundan sonraki süreçte, FATF ve ilgili tüm kurumlarla işbirliği içerisinde gerekli adımlar atılmaya devam edilecek ve ülkemizin hak etmediği bu listeden en kısa sürede çıkması sağlanacaktır” denildi.

Türkiye için ilk değil
Daha önce 2011 yılında gri listeye giren Türkiye, yapılan düzenlemelerin ardından 2014 yılında listeden çıkmıştı. Türkiye bugüne kadar da gri listeye girmemek için pek çok uygulamayı hayata geçirdi.

Bu kapsamda Emniyet ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) bünyesinde ekipler kuruldu. Adli makamlara eğitimler verildi. Polis bünyesinde oluşturulan özel ekip hızlı bir şekilde taşra teşkilatlanmasını gerçekleştirerek kara para ve terörün finansmanı konusunda çalışmaya başladı.
Türkiye aynı zamanda 2020’nin Aralık ayında Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi hazırlamış ve bu teklif TBMM’de kabul edilmişti.
Teklifi hazırlayan isimlerden biri olan eski Gümrük ve Ticaret Bakanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Bülent Tüfenkçi, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, bu teklifi, FATF’nin önerdiği gibi uluslararası hukuka uygun olarak hazırladıklarını ifade etmişti. Tüfenkçi, “Bu kanun, Türkiye’nin elini güçlendirecek” diye de eklemişti.
Kanun teklifi ile sadece terörizmle mücadele edilmeyeceğini aynı zamanda dernekler üzerinden kara para aklanması ile ilgili hususların da düzenleneceğini ifade eden Tüfenkçi, “Daha önce de Cumhurbaşkanımızın ve İçişleri Bakanımızın dernekleri kapatmaya varan yetkileri vardı. Şimdi bunları kurallara bağlayarak yasalar anlamında denetimlerini de yaparak düzenlemeler getiriliyor” ifadelerini kullanmıştı.
Bu teklif Cumhurbaşkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na verdiği yetkiler dolayısıyla eleştirilmiş ve TBMM’de yoğun tartışmaların yaşanmasına sebep olmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 2021’in Temmuz ayında yayımladığı genelgede FATF tavsiyelerinin dikkate alınarak, "Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadelede ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021-2025)"nin hazırlandığını duyurmuştu.

FATF’ın 2019 yılı değerlendirmesi
FATF, 2019 yılında Türkiye'ye dair yaptığı değerlendirmede "terörizmle ve kitle imha silahlarının yaygınlaşmasıyla ilişkili varlıkların dondurulması" tarafında iyileşmelerin yapılması gerektiğini vurgulamıştı. Türkiye'nin son yıllarda kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla ilgili kanunlarını ve düzenlemelerini güçlendirdiği aktarılmış; ancak kara para aklama soruşturmalarının sayısının çoğaltılması gerektiğini belirtmişti. 2019 yılındaki raporda bu alanda çok az sayıda hüküm verildiği ifade edildi.
Terörizmin finansmanı açısından ise Türkiye'deki yetkililerin sadece terör zanlılarının elindeki varlıkların tespit edilmesinde rol oynadığı aktarılmış, ancak bu varlıkların toplanması, mali hareketin önüne geçilmesi, fonların kullanılmasının engellenmesi açısından da önlem alınması gerektiği vurgulanmıştı.

Yabancı sermaye açısından risk taşıyor
Financial Times gazetesi, daha önce yayınladığı bir haberinde, Mali Eylem Görev Gücü'nün Türkiye'yi gri listeye alması durumunda, Türkiye'nin halihazırda zor olan yabancı sermaye çekme kabiliyetini daha da azaltacağı yorumuna yer vermişti.

Bu karar Avrupa Birliği'ne (AB) de Türkiye'yi kendi kara para aklamayla mücadele listesine alması yönünde baskı oluşturabilir. Bu listede de AB üyesi olmamakla birlikte birliğin finansal sistemine tehdit oluşturabilecek ülkeler yer alıyor.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) yaptığı bir araştırmaya göre ise gri listeye alınan ülkeler, yabancı yatırım çekmekte zorluk yaşıyor. Gri liste aynı zamanda ülkeye ‘sıcak para’ akışının azalmasına neden oluyor. Araştırmaya göre sıcak paradaki bu azalma bir ülkenin GSYH'sının yüzde 3'ü oranında gerçekleşiyor. Öte yandan benzer bir düşüş doğrudan yabancı yatırım oranına da yansıyor.

Süreç nasıl işleyecek?
FATF'nin gri listesinde Arnavutluk, Bahamalar, Babardos, Kamboçya, Gana, İzlanda, Jamaika, Moğolistan, Myanmar, Pakistan, Nikaragua, Mali, Panama, Suriye, Uganda, Ürdün, Yemen ve Zimbabve gibi ülkeler bulunuyor.

Bu kararla beraber Türkiye, kurumun Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu tarafından izlemeye tabi tutulacak. Türkiye’nin bu alandaki faaliyetleri yakın ve detaylı bir incelemeye alınacak. Türkiye’nin kara para ve terörizmin finansmanı konusundaki faaliyetlerini güçlendirmesi beklenecek.

FATF nedir?
FATF, 1989 yılında G-7 ülkeleri (ABD, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada) tarafından kara para aklamanın uluslararası alanda önlenmesi amacıyla OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) bünyesinde kuruldu. 11 Eylül 2001 tarihinden sonra vizyonuna terörün finansmanı ile mücadeleyi de dahil eden FATF'nin toplam 39 üyesi bulunuyor. Türkiye, 24 Eylül 1991 tarihinde FATF'e üye oldu.
FATF faaliyetlerini, Genel Kurul toplantıları ve çeşitli konularda çalışmak üzere oluşturulan çalışma gruplarının gerçekleştirdiği toplantılar yoluyla yürütüyor. FATF, her yıl üç Genel Kurul toplantısı gerçekleştiriyor. Bu toplantılar her yıl genellikle Ekim, Şubat ve Haziran aylarında yapılıyor.
FATF, ülke raporunda tespit edilen eksiklikleri iki yılda bir yapılan güncelleştirme (Biennial Update) ve düzenli izleme (Regular Follow Up) ile takip ediyor.

TURAN SALCI

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.