GELEN GİDENİ MUMLA ARATIYOR!
Dostlar ben hem esnaf, hem yüzlerce kişiye istihdam sağlayan ve sektörümde ülke genelinde on üçüncü sırada ihracat yapan bir sanayici, hem de kırk yıldır kamunun imkanlarını çarçur edenleri kamu adına yazan, yazmakla da kalmayıp televizyon programları yapan, böylece her tür olumsuzluğu kamuoyu ile paylaşan duyarlı bir vatandaşım.
Bu gün değineceğim konular İzmir kamuoyunu ilgilendirdiği kadar her iki kurumun bir üyesi olarak beni de yakından ilgilendiren İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (İESOB) ile İzmir Ticaret Odası (İTO) hakkında…
İzmir Ticaret Odası ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ehil olmayan, aynı zamanda haklarında türlü sebeplerle dava açılmış idareciler tarafından idare edilmekte böyle olunca da maalesef rezaletler diz boyunu aşıyor!
Mevcut yöneticiler ise gidenleri mumla aratır durumdadır; her fırsatta sınırsız eleştirdiğim eski başkanı Ekrem Demirtaş döneminde İzmir Ticaret Odası adeta bir otorite gibi; yurt içi ve yurt dışı fuarlarda organizatör ve rehber, eğitime sınırsız destek, tüccar üyelerin çocuklarına burs veren, üniversite ve üniversite bitişiğinde kabası bitmiş Tıp Fakültesi Hastanesi, Güzelbahçe’de bu üniversiteye ait 230 dönüm kampüs alanı kazandırmıştır.
Ekrem Demirtaş, üyesi olan tüccarların aidatları ile Ticaret Odasına kazandırdığı bunca menkul ve gayrimenkul yanında bir fabrika gibi gelir getiren Ekonomi Üniversitesi bırakmasına rağmen benimde mensubu olmaktan onur duyduğum Ak Partinin İzmir A takımının da destek verdiği şimdiki (her partili başkan) Ticaret Odasını adı olan kendi olmayan, ‘köy odasına’ çevirmiştir.
İTO üyeliğim devam ediyor ama Odanın herhangi bir faaliyetine tam şahit değilim dediğim anda bir icraatına rastladım: Ekrem Demirtaş’ın kazanımlarını ve hastaneyi satışa çıkarmışlar… Bu konuyla ilgili belgeleri bekliyorum, bir sonraki yazımda köpeksiz köyde değneksiz gezenleri ortaya çıkartıp, kamuoyu önünde hesabını soracağım!
Çünkü İzmir Ekonomi Üniversitesine ait İzmir İli, Balçova İlçesi, Teleferik Mahallesi, Sakarya Caddesi, 21J-IIIB pafta, 198 Ada, 1175 parselde 12.971 m2 yüzölçümlü arsa üzerinde kaba inşaatı tamamlanmış, 3.395 m2 taban alanı ve 29.117 m2 toplam inşaat alanı olan Tıp Fakültesi Hastane binasının satışını duyduğumda burnuma BESAŞ benzeri pis kokular geldi!
Duyduğum kadarıyla satışa ilişkin "açık artırma usulü ihaleye" Medicana Hastane İşletmeciliği A.Ş. ve Mustafa Rahmi Koç katılmış.
Nedeni kendilerinde saklı olmakla birlikte Medicana Hastane İşletmeciliği A.Ş. yazılı tekliflerin açılmasından sonra ihaleden çekilmiş. Bu durumda ihalede sadece Mustafa Rahmi Koç'un kalmasını "açık artırma usulü" olarak görebilir miyiz? Gülerler adama! Biz tüccarız biliriz. Satanı tek, alanı tek olan bir ihaleye “açık artırma” değil “pazarlık” denir.
Yani ezcümle bu ihale “al gülüm ver gülüm” olmuş gibi görünüyor! Umarım bu yanlıştan bir an önce dönülür, takipteyim… Birde merak ettiğim için soruyorum; beyzadelere bu kadar mülkü İTO’ya hangi mülkleri satarak kazandırmışlar?
Gelelim İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne… Bu kurumun zamanında eleştirdiğim eski başkanı Cemal Tercan döneminde İzmir’in kalbi olan en güzel yerlerde esnafa hizmet veren mülkler, esnafın meslek hastalıklarını tespit edecek tam teşekküllü seyyar hastane, odalarda eğitim merkezleri, esnafı aileleriyle ağırlayacak oteller, lokaller, hiper ve gros marketler karşısında ezilen esnafa destek olacak kamu iştiraki BESAŞ tedarik şirketini kurmuştu... İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin İzmir esnafının gönlünde ve İzmir kamuoyunda bir itibarı ve saygınlığı vardı.
Cemal Tercan gitti, sıraladığım bu kazanımlar itibar ve saygınlıkla birlikte yok oldu!
Tedarik şirketi BESAŞ hisse alım satımlarıyla içi boşaltılarak iflas ettirildi, Tercan’ın esnaf adına daimi fuar alanı olarak hazineden aldığı İzmir’in kalbi olan Sarnıç’taki milyarlık arazi hiç uğruna Doğan Grubuna satıldı, tam donanımlı seyyar hastane yok edildi, akıbeti meçhul.
Otellerde lokaller de keyif çatan, başkanlar kurulu toplantısı tezgâhıyla turizm bölgelerinde aile boyu yat kat gezileri yapan, kurumların kesesinden reklam ve ikramlarına mı, diğer yanda M. Ali Susam TBMM’ne CHP’den kapağı attı ama Esnaf Birliğini bırakmadı ve onursal başkanlık (!) ve Esnaf Kredi Kefalet Kooperatif başkanlığı devam ediyor. Bu hizmet aşkını (!) yaveri, kadim dostu Zekeriya Mutlu ile beraber yürütüyorlar.
Garip Tüccar! Fakir! esnafın zengin ve zengin dostları olan daha iyi ve güzelini yapacağız deyip de eskileri mumla aratan idareciler makamlar insanları büyütmez hizmetler büyütür…
Devam edecek...