Dünya genelinde artan enflasyon endişesi piyasalarda oynaklığı artırmaya devam ediyor.

Açıklanan makroekonomik verilerde enflasyon işaretlerinin güçlü kalmayı sürdürmesi ve Fed yetkililerinin açıklamaları para politikasına ilişkin belirsizlikleri artırdı.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in mart, mayıs ve haziran toplantılarında 25 baz puan faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, temmuzda da yüzde 50 ihtimalle 25 baz puanlık artışlara devam edeceği öngörülmeye başladı.

ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 4,09'la Kasım 2022'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarken, analistler, gelecek hafta açıklanacak tarım dışı istihdam verisi ve öncesinde Fed Başkanı Powell'ın Senato'daki sunumunda yapacağı sözle yönlendirmelerin piyasaların yönü üzerinde etkili olacağını dile getirdi.

Ekonomik aktivitenin güçlü seyrini koruması petrol fiyatlarını desteklerken, Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 3,5 artışla 85,8 dolardan tamamladı.

Altın ve gümüşün ons fiyatı da geçen hafta yüzde 2,4 değer kazanarak sırasıyla 1.854 ve 21,25 dolara çıktı.

Fed üyelerinin tonu geçen hafta şahinleşti
ABD'de pay piyasaları geçen hafta enflasyon endişelerine karşın pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta gözler cuma günkü tarım dışı istihdam ile salı ve çarşamba günü Powell'ın açıklamalarına çevrildi.

Ülkede sıkı kalmaya devam eden iş gücü piyasaları Fed'in enflasyonla mücadelesini olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Fed üyelerinin hafta boyunca yaptıkları açıklamalarda şahin tonların güç kazandığı görülürken, Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic'in faiz artırım sürecinin yaz mevsiminin ikinci yarısında sonlanabileceğine dair açıklamaları risk algısını sınırlı da olsa azalttı.

Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise Fed'in adımlarının enflasyonu yavaşlattığına yönelik çok fazla işaret bulunmadığını söyledi.

Ülkede açıklanan makroekonomik verilere göre, dayanıklı mal siparişleri, ocakta aylık bazda yüzde 4,5 gerileyerek tahminlerin altında kalırken, bekleyen konut satışları yüzde 8,1'le Haziran 2020'den bu yana en güçlü artışını kaydetti.

Conference Board verilerine göre tüketicilerin 12 aylık enflasyon beklentileri yüzde 6,7'den yüzde 6,3'e gerilerken, Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat endeksi de, şubatta 47,7 ile piyasa beklentilerinin altında kalırken imalat sanayisinde art arda 4'üncü ayda daralmanın sürdüğünü gösterdi.

Bu gelişmelerle, geçen hafta New York borsasında, S&P 500 yüzde 1,90, Dow Jones endeksi yüzde 1,75 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,58 yükseldi.

6 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde, fabrika siparişleri ve dayanıklı mal siparişleri, salı toptan stokları, çarşamba ADP özel sektör istihdam raporu, dış ticaret dengesi ve Fed'in Bej kitap raporu, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve cuma işsizlik oranı ile hazine bütçe dengesi verileri takip edilecek.

Avrupa'da tahvil faizleri son yılların zirvesine çıktı
Avrupa borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın çarşamba günkü açıklamaları yatırımcıların odağına yerleşti.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ECB'nin politika faizini en az yüzde 4'e çekeceği ve faiz artışlarının 2024'e taşınabileceği ihtimali tahvil piyasalarında satış baskısını artırdı.

Söz konusu artışta bölgede açıklanan enflasyon verileri etkili olurken, Avro Bölgesi'nde ocakta yüzde 8,6 olan yıllık enflasyon, şubatta yüzde 8,5 düzeyinde gerçekleşti.

Avrupa'da enflasyondaki gerilemenin yavaşlaması ECB'nin para politikasına yönelik beklentileri alt üst ederken, bölge ülkelerinin tahvil faizileri de son yılların en yüksek seviyesine çıktı.

Bu gelişmelerle Almanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 2,78'le 2011'den, Fransa'nın 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 3,14'le 2012'den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

İspanya'nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 3,65'le son 10 yılın zirvesine yükselirken, İtalya'nın 10 yıllık tahvil faizi de yüzde 4,52 ile son 10 yılın en yüksek seviyesine yakın seyretti.

İngiltere'nin 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 3,79'la Ekim 2022'den bu yana en yüksek seviyede bulunuyor.

Analistler, ECB Başkanı Lagarde'ın açıklamalarında para politikalarına ilişkin yol haritasındaki belirsizlikleri azaltmasının beklendiğini kaydetti.

Geçen hafta İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,87, Almanya'da DAX endeksi yüzde 2,42, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 2,24 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 3,11 yükseldi.

Gelecek hafta pazartesi Avro Bölgesi'nde perakende satışlar, salı Almanya'da fabrika siparişleri, çarşamba Almanya'da sanayi üretimi ve Avro Bölgesi'nde büyüme ve cuma İngiltere'de sanayi üretimi ile Almanya'da enflasyon verileri takip edilecek.

Asya'da gözler BoJ'a çevrildi
Asya borsalarında geçen hafta alış ağırlıklı bir seyir öne çıkarken, gelecek hafta Japonya Merkez Bankası'nın (BoJ) para politikası kararları yatırımcıların odağına yerleşti.

Analistler, bankanın politika faizinde değişikliğe gitmesinin beklenmediğini ancak gelecek döneme ilişkin sinyallerin büyük önem arz ettiğini bildirdi.

Öte yandan, Çin Komünist Partisi'nin hafta sonu yapacağı Kongre'den çıkacak kararların da yatırımcıların odağına yerleştiğini bildiren analistler, Kongre'de ekonomik büyümeyi destekleyecek adımların açıklanmasının beklendiğini ifade etti.

Bu hafta bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre, Çin'de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 50,1'den 52,6'ya ve hizmet sektörü PMI 54,4'ten 56,3'e yükseldi. Japonya'da ise imalat sanayi PMI 47,7'ye geriledi.

Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,73, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,87, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2,79 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,35 yükseldi.

6 Mart ile başlayan haftanın veri takviminde çarşamba Japonya'da dış ticaret dengesi, perşembe Çin'de TÜFE ve ÜFE ile Japonya'da büyüme ve cuma Japonya'da ÜFE ile BoJ'un toplantı tutanakları takip edilecek.

Yurt içinde gözler sanayi üretimi verilerine çevrildi
Yurt içinde geçen hafta BIST 100 endeksi yüzde 3,04 yükselişle 5.212,38 puandan kapanırken, gelecek hafta gözler cuma günkü sanayi üretimi verilerine çevrildi.

Geçen hafta açıklanan verilere göre, TÜFE, şubatta aylık bazda yüzde 3,15yıllık yüzde 55,18 olarak gerçekleşti.

Dolar/TL haftayı bir önceki haftalık kapanışın hemen üzerinde 18,8961'den tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 5.200 ve 5.050 seviyelerinin destek, 5.250 ve 5.340 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini söyledi.

Gelecek hafta yurt içinde ayrıca pazartesi reel efektif döviz kuru, salı hazine nakit dengesi ve cuma sanayi üretimi ile işsizlik oranı takip edilecek.