Sonbaharda yağış azlığı nedeniyle tahıl ekimini erteleyen çiftçi, kış aylarının da kurak geçmesi nedeniyle rekoltenin yüzde 30-40 düşeceğini tahmin ediyor
İzmir Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı İbrahim Erdallı: "Eğer bu şekilde yağmur yağmazsa, sulama imkanı olan çiftçilerimiz arazisini sularsa bir nebze kurtarabilir ama sulanamayan arazilerde ürün alamazlar"

Mevsim itibarıyla ekili alanlarında ağırlıklı olarak tahıl bulunan İzmir'de, kuraklık nedeniyle verim kaybı endişesi yaşanıyor.

Türkiye genelinde yağışlar, 1 Ekim 2022-31 Ocak 2023 dönemini kapsayan 2023 su yılında, normallerin ve geçen yılın altında gerçekleşti.

Yağış normali 297,2 milimetre olan ve 2022 su yılında 300,6 milimetre yağış alan Ege Bölgesi'ne, 2023 su yılında 206,1 milimetre yağış düştü.

Ege'nin tarımsal üretimde önemli kenti İzmir, şubat ayını da uzun yıllar ortalamasının altında yağışla geçirdi.

Kentte yağışların yetersizliği, içme suyu ve sulama barajlarındaki su seviyesine olumsuz yansırken, çiftçileri de verim konusunda endişelendiriyor.

Buğday filizi çimen boyunda kaldı

İzmir Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu Başkanı İbrahim Erdallı, AA muhabirine, yılda 4 ürün alınabilen verimli topraklara sahip bölgede kuraklığın tarımsal üretime olumsuz yansıdığını söyledi.

Kış aylarında ürünleri etkileyecek ölçüde sadece 3 kez yağmur yağdığını anlatan Erdallı, sonbaharda da kuraklık nedeniyle özellikle kıraç arazilerde tahıl ekimini yaklaşık 1 ay ertelediklerini hatırlattı.

Erdallı, geç ekilen buğdayın filizlendikten sonra soğuk ve kurak bir hava ile karşılaştığını kaydederek, şöyle dedi:

"Kurak gitmesi sadece buğdayı değil bütün ürünleri etkiledi. Baklagil tamamen sulama ister oldu. Kışlık sebzeler hala sulanıyor. Buğday da sulamadan olmayacak pozisyonda. Çiftçi ne gübresini atabildi ne de başka bir bakım yapabildi. Şu anda 'kardeşlenme' döneminde buğday. Buğdayın boyu 5 santimetrede kaldı. Normalde bu mevsimde bizim bu bölgemizde buğday en az 25-30 santimetre olması lazımdı. Yani biz halk arasında işte 'Dizimize yaklaşır' derdik. Yani buğdayın içinde yürüdük mü bayağı bir paçalarımız ıslanırdı. 5 santimetrede olduğu için sadece çimen gibi kaldı. Eğer bu şekilde yağmur yağmazsa, sulama imkanı olan çiftçilerimiz arazisini sularsa bir nebze kurtarabilir ama sulanamayan arazilerde ürün de alamazlar."

Erdallı, yağmur gelse bile buğday veriminin halihazırda etkilendiğini belirterek, şunları söyledi:

"Yağmurlar eğer olumlu geçerse geçen seneki aldığımız rekoltelere yine yetişeceğimizİ sanmıyorum. Geçen yıl 1 dekarda 800 kilolara kadar çıkmıştık. Bir ton alan arkadaşlarımız olmuştu ama şu anda bu kuraklıktan dolayı 600 kilolara düşebilir en iyi yerlerde. Geçen seneki aldığımız tonajları alacağımızı düşünmüyorum yani. Yüzde 20-30 gibi şu anda her şey normal giderse buğdayda bir verim kaybı var."

İzmir'de buğday ekili kıraç arazilerde imkanı olanların sulama yaptığını ifade eden Erdallı, "Eğer yağmur yağmazsa 1 hafta 10 gün içerisinde bütün çiftçilerimizin sulamaya geçmesi lazım." ifadelerini kullandı.

Erdallı, sulama barajları ve yer altı sularının da kuraklıktan olumsuz etkilendiğini vurgulayarak, şöyle dedi:

"Gediz, Bakırçay bölgesindeki arkadaşlarımız barajlarda su olmadığını söylüyorlar. Geçen yıl pamuğa barajlarda su olmadığından dolayı bir defa su verdiler. Belki belli bir bölüm kurtarabildi ama bu yıl eğer barajlarda su yoksa onlar yazlık ürün de ekemeyecek. Onun dışında yazın ekili olacak mısır, kavun, karpuzda da sıkıntı başlayacak. Barajlarda su olmayınca nasıl sunulacak. Kuraklık sadece yani bu yılı değil önümüzdeki yılları da etkiliyor."