Y-CHP'lilerin önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu (KK) için kıpırdanıp, örgütlenmeye başladıkları bildirildi!
İBB Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in arasının çok bozuk olduğunu öne süren Ankara kaynakları, Y-CHP'lilerin eski "10 Aralık"çı Oğuz Kaan Salıcı'ın etrafında örgütlendiklerini bildirdiler!
Bilindiği üzere; "10 Aralık Harekatı" rahmetli CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a karşı başlatılmış, Harekatın (!) en başarısızları da KK'nın genel başkan olmasının ardından CHP'nin Y-CHP'leşmesine katkı koyarak, kendilerine yer bulabilmişlerdi!

Ankara kaynaklarının aktardığı iddialara göre; 1 Nisan Harekatı'nın başını Oğuz Kaan Salıcı çekiyormuş!
Kaynaklar, 1 Nisan Harekatı'nın 31 Mart seçimlerinin sonuçlarına bile bakmaksızın harekata geçeceği, partiyi Kurultaya götürüp KK'yı yeniden genel başkan yaptıktan hemen sonra Tüzük Kurultayına gidileceği, KK'nın parti içi "DİKTASI" için hazırlanmış olan 2018 CHP Tüzüğünde, minik de olsa "Fabrika Ayarları"na dönüş yapılacağını bildirdiler!

Kaynakların aktardığı bilgilere göre; 1 Nisan Harekatı'nın arkasında KK bulunuyor! 
Dün olduğu gibi; bugün de CHP'yi yönetmiş ve yönetecek olanların ne hedeflerinde ne de ütopyalarında ülkeyi yönetmek gibi bir kaygı bulunmuyor!
Alayının düşünceleri maalesef "KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN" dan öteye geçmiyor!
İyi de KK'ya biz mi git 2. defa oylamaya katıl dedik!
Ha... Kaynaklar bir de 1 Nisan Harekatı'nın Özgür Özel'i devirdikten sonra KK'yı başa getirip, İmamoğlu'nun da siyasi hayatına "OF" demeyi planlıyorlarmış!
Gerçekten soruyoruz; o zaman KK, onun bunun aklına uymadıysa, neden kendi aklına uyup 2. oylamaya katılmıştır?
Yahu, İmamoğlu'nun Kurultay'da "iki aday yeterli imzayı divana teslim etmiştir" açıklamasının bile ne anlama geldiğini çözemeyenlerin, 1 Nisan Harekatı nereye kadar başarılı olacaktır?
Peki, KK'yı pek sevenler, KK'nın danışman sürüsü, neden Kurultay'da KK'ya verilen imza sayısının açıklanmasını istememişlerdir ya da bu sayı neden bir şekilde sızdırılmamıştır? 
İmza sayısı sızdırılmış olsaydı ve de delegasyon KK ile ÖÖ arasındaki imza farkını gördüğünde, dümenlerini kimden yana kıvıracaklardı? 
KK'dan yana değil mi?
Şimdi, 38. Kurultaya bakarak "Sürü Psikolojisi"nin ne olduğunu burada madde madde mi açıklayalım? 
KK ile ÖÖ arasındaki imza farkını gören, duyan delegasyon, daha ilk turda ÖÖ'nün defterini dürmez miydi? 
Kaldı ki; divan başkanı İmamoğlu'nun Kurultay konuşmacılarını ipe bamya dizer gibi sıraya koyduktan sonra akşamın leylisinde ÖÖ'ye neden konuşturmuştur? ÖÖ, neden KK gibi Kurultayı başından sonuna takip etmemiştir?
İmamoğlu'nun onlarca yüzlerce "Kurultay Başarısını" sıralayabilirsiniz... Fakat, 1 Nisan Harekatçıları, ellerinde KK'nın o güzel yüzlü posterleri ile sahaya çıkarlarsa, değil İmamoğlu'nun, ÖÖ'nün gölgesinin yanına bile yaklaşamazlar!
Türkçesi, içinde KK olan hiç bir "Hareket"in başarılı olacağını düşünmüyoruz!
Ayrıca, 38. Kurultay'da "POSA"sı çıkmış bir KK ile nereye kadar başarılı olunur?
KK, 2. tura katılmasaydı, belki bugün yüzüne bakılacak bir tarafı kalırdı!
Sen daha yolun başında, ortada fol yok, yumurta yokken başlarsan intikam tam tamlarını çalmaya, elin oğlu da bu defa işi ilkinden çok daha sıkı tutar ve ekibini de eşekten düşmüş karpuzdan beter eder!

Dememiz o dur ki; KK ile ÖÖ arasında zerre bir fark; İmamoğlu ile de yürünecek bir yol yoktur!
Bu yüzden de diyoruz ki; "Ne KK, ne ÖÖ, ne de İmamoğlu yeni bir ÖNDER." 
Dün nasıl ki KK ve ekibinden CHP'nin kurtarılması gerektiğini savunuyorduysak, bugün de savunuyoruz ve ivedilikle CHP fabrika ayarlarına döndürülmeli diye düşünüyoruz!

Not: Devam edecek! 1 Nisan Harekatı'nı kimler destekliyor? İzmir'in güzide KK'cıları kimler?