"Orman varlığını artıran nadir ülkelerden birisiyiz. Elim olay kimsenin moralini bozmasın, çok daha güçleneceğiz. Buraları ateşin insafına bırakmayacağız. Birçok tekniği aynı anda kullanıyoruz"
"Zor olan çare üretmek, kolay olan konuşmaktır. Biz bütün çarelerle sahadayız. Bu mücadele elbet bitecek. İnşallah sonuna doğru geliyoruz"
"Son 2 yılda toplam 5 büyük yangın yaşayan Türkiye, son 12 günde 16 büyük yangınla karşı karşıya kaldı. Büyük yangınları kısa sürede kontrol altına almak zor bir iş"
"Yanan yerlerde, ekim ve kasımda ilk yağmurla beraber, Geleceğe Nefes Kampanyası ile 252 milyon yani 84 milyon vatandaş için 3'er tane fidan dikeceğiz"
"(Yunanistan'ın uçak talebi) Bizdeki yangınların hafiflemesiyle beraber eğer sağlayabileceksek bunu da Yunanistan'a sağlıyor olacağız"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, orman yangınlarında sona doğru geldiklerini belirterek, "Orman varlığını artıran nadir ülkelerden birisiyiz. Elim olay kimsenin moralini bozmasın, çok daha güçleneceğiz. Buraları ateşin insafına bırakmayacağız" dedi.
Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Muğla Marmaris Öğretmenevin'de koordinasyon toplantısına katıldı.
Bakan Pakdemirli, burada yaptığı açıklamada, her sabah gün doğumuyla beraber 4 ayrı dilde brifing vererek güne başladıklarını söyledi.
Çok disiplinli bir şekilde çalışıldığını aktaran Pakdemirli, ekiplerin, Dalaman Havalimanı'nda konuşlandığını bildirdi.
Kendileri için ağacın önemli olduğunu ancak canın bir o kadar hatta daha önemli olduğunu ve bu nedenle emniyetin birinci derecede olması gerektiğini vurgulayan Pakdemirli, Yunanistan'da düşen uçağın bu konuya daha fazla hassasiyet göstermeleri gerektiğini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Pakdemirli, Muğla'da 29 Temmuz'dan bu yana 16 orman yangını meydana geldiğini ve yangınlardan etkilenen vatandaşların zararlarını karşılamak için devletin tüm imkanlarını seferber ettiklerini kaydetti.
Yatağan Hacıveliler Mahallesi'nde 6 Ağustos'ta başlayan orman yangınının, rüzgarın sert esmesiyle birlikte Çine'ye sıçradığını anımsatan Pakdemirli, yangına Isparta'dan 21 araçlık ek takviye geldiğini, kontrol altına alma çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Yangının tükenmeye yakın olduğunu ancak düşük nem ve yüksek sıcaklık nedeniyle "kontrol altına alındı" diyemediklerine dikkati çeken Pakdemirli, "Muğla'da dünden daha iyi bir noktadayız. Milas yangını çok enteresan bir yangın. Yeşil bir bitki örtüsü ve çok sık olduğu için içine girilemiyor. On binlerce ton su atmamıza rağmen henüz yangının odaklarını kurutabilmiş değiliz. Bugün itibarıyla yarım saat önce yangının odağına girdik. Yeni bir yerde daha parlama var ama herhalde Milas'taki yangını kontrol altına alabileceğimizi düşünüyorum. Ama altını çizerek söylüyorum, henüz kontrol altında değil. Termik santralle ilgili risk de saat saat azalarak devam etmekte. Kavaklıdere, Köyceğiz, Karaköy yangını devam ediyor. Bunların hepsiyle ilgili olumluya doğru bir gidişat var." ifadelerini kullandı.
"İnşallah yangınların da sonuna doğru geliyoruz"
Pakdemirli, Yunanistan'ın da yangınlarla mücadele ettiğine değinerek, "Yunanistan'ın uçak talebi var. Bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Bizdeki yangınların hafiflemesiyle beraber eğer sağlayabileceksek bunu da Yunanistan'a sağlıyor olacağız." dedi.
Küresel bir şekilde sıcaklık dalgasının tüm dünyayı sardığını anlatan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Tüm dünyada çok ciddi yangınlar var. Son 2 yılda toplam 5 büyük yangın yaşayan Türkiye, son 12 günde 16 büyük yangınla karşı karşıya kaldı. Büyük yangınları kısa sürede kontrol altına almak zor bir iş. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilirsiniz, süper güç olabilirsiniz ancak 3 ya da 5 ülkeyle savaşabilirsiniz. 15 ülkeyle savaşmak mümkün değil. Buna ne uçak, ne tank, ne de personel yeter. Biz son günlerde bunu yaşadık. Hızlı şekilde belli bir noktaya geldik. İnşallah yangınların da sonuna doğru geliyoruz. Sezon sonuna kadar inşallah başka büyük yangın çıkmaz."
Türkiye'de 19 yılda orman yangınlarıyla ilgili çok ciddi işler yapıldığını vurgulayan Pakdemirli, "Antalya'da 35 haber merkezimiz var, otomatik gözetleme sistemlerimiz var. Antalya'da 56, Muğla'da 50 kulemiz var. Antalya'da 500'ün üzerinde, Muğla'da 400'e yakın helikopterin su almak için havuz ve göletleri var. Türkiye'de 3 tane yangın yönetim merkezi var. 616 haber merkezi, 714 kule, 36 otomatik gözetleme sistemi ve 4 binin üzerinde havuz var." dedi.
Adana, Antalya ve Mersin'de hayvansal üretim kapsamındaki hasar tespit çalışmalarını tamamladıklarına işaret eden Pakdemirli, bunlarla ilgili tam bir şekilde ödemeleri yapacaklarını, diğer illerdeki hayvanların geçici barınma alanlarındaki çalışmaları tamamlandığında teslimatının yapılacağını bildirdi.
Yangından zarar gören vatandaşların tüm projelerini, Kırsal Kalkınmayı Destekleme Projeleri kapsamında kabul edeceklerini belirten Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Afet görmüş illerden gelecek tüm projelere ayrımcılık yapıp bunların hepsini kabul edeceğiz. Orman köylerindeki vatandaşların tüm hayvan taleplerini de karşılıyor olacağız. Muğla'da zarar tespit çalışmaları yangının devam etmediği yerlerde başladı, bir çoğunda bitti. Yanan yerlerde ekim ve kasımda ilk yağmurla beraber, Geleceğe Nefes Kampanyası ile 252 milyon yani 84 milyon vatandaş için 3'er tane fidan dikeceğiz. Yangınlar soğutulduktan sonra yanan odunlar sahadan çıkartılacak. Detaylı bir arazi etüdü ve ağaçlandırma projeleri yapılacak. Nasıl yeşillendirileceğine dair çalıştay yapacağız. Bunu da hemen yapacağız. Milletimizle buna karar vereceğiz. En kısa sürede buraların yeşil örtüye kavuşmasını sağlayacağız."
Orman gönüllülerinin sayısı artıyor
Pakdemirli, orman gönüllülerinin önemine işaret ederek, orman yangınlarıyla ilgili gönüllülerin 2019'da mevzuatlaştırıldığını söyledi.
Şu ana kadar 13 bin 339 kişiye eğitim ve kimliğinin verildiğini aktaran Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Yeteri seviyede eğitim almış, bu gönüllüleri de yangın söndürme ekiplerinin arasında görebileceğinizi ifade etmek istiyorum. AFAD gönüllüsü gibi gerekirse afet bölgelerinin transferiyle daha verimli çalışmalar yürüteceğiz. Ormanlar, ülkemizin hem gücü hem süsü. Orman varlığını artıran nadir ülkelerden birisiyiz. Elim olay kimsenin moralini bozmasın, çok daha güçleneceğiz. Buraları ateşin insafına bırakmayacağız. Birçok tekniği aynı anda kullanıyoruz. Havadan, karadan ve denizden mücadeleyle ekiplerimiz organize, koordinasyonumuz güçlü, motivasyonumuz yüksek, teyakkuz halindeyiz. Bu emekler üç kelimeyi söyleyebilmek için: Kontrol altına alındı."
Pakdemirli, 12 gündür yoğun emek verildiğini, açlık, susuzluk, uykusuzlukla mücadele eden kahramanlar olduğunu vurgulayarak, bugün Selim Korkmaz ve Hakan Tutuş'un, Yılanlı Kule ile yapılan bir bağlantı neticesinde soğutma çalışmaları sırasında uçurumdan yuvarlandığını dile getirdi.
Hastanede tedavisi süren işçilerin sağlık durumlarının iyi olduğunu anlatan Pakdemirli, orman kahramanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti.
"Zor olan çare üretmek, kolay olan konuşmaktır"
Yaralı ayağını sarıp, mücadeleye devam eden personelin olduğunu vurgulayan Pakdemirli, şöyle konuştu:
"Arazözünü terk etmeyen kardeşlerimiz var. Evladının doğumunu yangının içindeyken öğrenen orman kahramanı babalarımız var. Beş dakikalık molalarda küreğini yastık, vatan toprağını döşek yapan orman kahramanlarımız var. Onlar bizim ateş savaşçılarımız. Şartlar zor, birlik zamanı olduğunu hatırlatıyorum. Sözlerimiz ve davranışlarımızla yangına körükle gitmememiz lazım. Zor olan çare üretmek, kolay olan konuşmaktır. Biz bütün çarelerle sahadayız. Bu mücadele elbet bitecek. İnşallah sonuna doğru geliyoruz. Adı şükranla anılacak olanlar, bu ateşe benzin dökenler değil, bir damla su taşıyanlar olacaktır. Birçok vatandaş elinden geleni yapıyor, su, yemek taşıyor, çay servisi yapıyor. Kıyafet, ayakkabı getiriyor. Hiçbir şey yapamasa dua ediyor. Bu tür afetler siyaset üstü. Herkesten Allah razı olsun. Bu afetin başından beri desteğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyorum. Sahada olan tüm bakanlarımıza, milletvekillerimize, tüm destek verenlere teşekkür ediyorum."