Zaharova, başkent Moskova'da düzenlediği haftalık basın toplantısında güncel konulara dair açıklamalarda bulundu.
İngiltere'nin Ukrayna'ya zayıflatılmış uranyumlu mühimmat sevk etme yönündeki planları ile ilgili soruya Zaharova, "Hiç kimsenin bu sorumsuz adımı atmaması için elimizden geleni yapacağız." yanıtını verdi.
Rusya'nın Belarus'a taktik nükleer silah yerleştirmesi meselesine değinen Zaharova, Rusya ile Belarus'un dış tehditlere karşı ortak savunma alanı inşa ettiklerini dile getirdi.
Zaharova, "Belarus ile nükleer alanı dahil askeri işbirliği, Rusya Federasyonu'nun mevcut tüm uluslararası hukuki yükümlülüklerine uygundur. İlerideki adımlar, askeri stratejik durumun gelişimi ile orantılı olacaktır. Bu aşamada, söz konusu durum maalesef bozulmaya devam ediyor. Bunun nedeni ABD ve NATO müttefiklerinin siyaseti ve belirli eylemleridir." diye konuştu.
"Batı, çatışmaları uzatmak için Ukrayna'ya silah sevkiyatına devam ediyor"
Batılı ülkelerin, çatışmaları uzatmak için Ukrayna'ya silah sevkiyatına devam ettiğini söyleyen Zaharova, ABD’nin Ukrayna’ya 2,6 milyar dolarlık yeni askeri yardım yapacağına dikkati çekti.
Zaharova, bununla birlikte ABD'nin savaşın başlamasından bu yana Ukrayna'ya askeri desteğinin 35 milyar doları aşacağını belirterek, "Bu sadece ABD'nin sağladığı yardım. ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Kanada'nın yanı sıra İspanya, Hollanda, Norveç, Danimarka, Polonya, Portekiz, Finlandiya ve İsviçre askeri destek sağladı veya sağlamayı planlıyor. Bu ülkelerin birçoğu daha önce ülkemizle savaşmaya çalıştı." değerlendirmesini yaptı.
"Fransa'nın tehditleri açıkça şantaj"
AA muhabirinin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "Rusya'ya yardımcı olacak ülkelerin, Rusya'nın suç ortağı olarak kabul edecekleri" yönündeki açıklaması ile ilgili sorusunu cevaplayan Zaharova, açıklamaya tepki gösterdi.
Zaharova, "Ülkemize yardım etmek ve ülkemizle etkileşimde bulunma, işbirliği yapma niyetinde olan ülkelere yönelik tehditler, açıkça şantajdır. Egemen ülkelerle bu şekilde konuşma hakkının kimin tarafından verildiğini anlamak mümkün değil. Kimsenin böyle bir hakkı yoktur. İlk önce kendi egemen, bağımsız politikasını uygulamayı, ulusal çıkarlarını savunmayı öğrensinler." diye konuştu.