Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, Prens Harry ve eşi Meghan Markle'ın ABD'li sunucu Oprah Winfrey'e verdiği son röportajlarında paylaştığı bilginin İngiliz medyasının ikiyüzlülüğünün delili olduğunu ifade etti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Prens Harry ve eşi Meghan Markle'ın ABD'li sunucu Oprah Winfrey'e verdiği son röportaja ilişkin değerendirmede bulundu.
Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, "Röportajda söylenenler, İngiltere'de, özellikle de İngiliz medyasında çoktandır, belki de hiçbir zaman tarafsızlık diye bir şeyin olmadığının canlı bir teyidi oldu. Bunun yerine, İngiliz medyasının, adanın siyasi düzeniyle sıkı bağlarından kaynaklanan sözde sarsılmaz mesleki gelenekleri, ısmarlama züppelik ve fantom emperyalist acılar çerçevesine oturtulmuş ikiyüzlülük ve çifte standartların karışımından başka bir şey değil" ifadelerini kullandı.
İngiliz propagandası ve Britanya'da ifade özgürlüğünün nasıl basitçe yok edildiğiyle ilgili her şeyin Rusya'da büyük ilgi ve endişe kaynağı olduğunu söyleyen Zaharova, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bağlamda, bu röportaj ilgimizi çekti. Her şeyden önce, İngiliz medyasının faaliyetindeki bazı çok özel modaliteler soru işaretleri yaratıyor. Sussex Dükü, kelimenin tam anlamıyla şunları söyledi: 'Monarşi kurumu ile İngiliz tabloidleri arasında görünmez bir anlaşma var.' İngiliz iktidar kurumları ve medya arasında gizli bir anlaşma var, doğru mu anladık? Tam da Londra'daki mevkidaşların, kendilerine özgür basının taraftarı diyerek diğerlerini suçlamaya heves duyduğu bir konu."
Ayrıca Meghan Markle'ın, röportaj sırasında, ailesine ve çevresine tüm sorulara 'yorumsuz' yanıtını verme talimatının verildiğini dile getirdiğine dikkat çeken Zaharova, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yani bir yandan iktidar kurumlar ile medya arasında bir anlaşma var. Diğer yandan her bir elit temsilcisinin bu tabloidlerde oynadığı bir rol var. Üçüncü taraftan da siyasi elit temsilcilerinin susması yönünde doğrudan talimatlar var. Ve tüm bunlar, İngiliz bütçesinden, diğer ülkelerde ifade özgürlüğünü teşvik etmek için büyük fonların harcandığı sırada yaşanıyor."