Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre Şukri, UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Şukri, UNRWA'nın BM yetkilendirmesine uygun şekilde Filistinli mültecilere temel hizmetleri sağlamada oynadığı önemli role dikkati çekti.
"Bazı ülkelerin, bu hassas zamanda, UNRWA'nın faaliyetlerine yönelik fonlarını askıya alma kararı kabul edilemez." diyen Şukri, bunun sayıları yaklaşık 30 bin olan UNRWA çalışanlarının yanı sıra Filistin halkına yönelik "toplu bir cezalandırma" olarak görüldüğünü ifade etti.
Bu kararın çok sınırlı sayıda kurum çalışanının 7 Ekim olaylarına dahil olduğu yönündeki iddiaların ardından geldiğine işaret eden Şukri, UNRWA'nın bünyesinde halen şeffaf bir soruşturma ve inceleme sürecinin devam ettiğini kaydetti.
Mısırlı Bakan, böyle zor bir zamanda UNRWA'nın hedef alınması ve onun Gazze'deki görevlerini yerine getirmede kapasitesinin sınırlandırılması girişimlerinin, İsrail'in Filistinlilere uyguladığı kuşatma, açlık ve toplu cezalandırma politikasının tehlikeli etkilerini daha da artırdığını vurguladı.
Şukri, ülkesinin, UNRWA ile tam dayanışma içinde olduğunu; Filistinlilere hayati öneme sahip hizmetlerine devam etmesini sağlamak için her türlü desteği sunduğunu belirtti.
UNRWA Genel Komiseri Lazzarini ise Filistinlilerin Gazze'de yaşadığı mevcut insani kriz ve bunun önümüzdeki dönemde ajansın görevlerinin düzenliliği üzerindeki yansımalarına işaret ederek, UNRWA'ya sağlanan fonun askıya alınmasına ilişkin kararlardan duyduğu üzüntüyü ifade etti.
Ne olmuştu?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail yetkililerinin UNRWA personelinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddialarının acilen soruşturulmasını istemişti.
UNRWA da İsrail'in iddialarına yönelik soruşturma başlatmıştı.
Almanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Finlandiya, Avustralya, İngiltere, Hollanda, ABD ve Fransa, UNRWA'ya yönelik finansal desteğini geçici süreyle durdurma kararı aldıklarını açıklamıştı.