İçişleri Bakanlığı dün, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ile Meclis üyeleri Hüseyin Avni Sipahi ile Çetin Kırışgil'i görevlerinden uzaklaştırdı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bunun üzerine Ankara'daki programını iptal ederek İstanbul'a geldi. CHP lideri Beşiktaş'ta Türk Bayrakları ile karşılandı. Beşiktaş Belediyesi önünde toplanan vatandaşlar sık sık “hak, hukuk, adalet” sloganları attı.
CHP lideri, Beşiktaş Belediyesi önüne kurulan platformda konuşma yapıyor.
“YİĞİT OLAN SUSMAZ, SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceğiz. Sanıyorlar ki baskı yaptığımızda bunların sesi çıkmaz. Hiç unutmasınlar sesimiz daha gür, daha kararlı çıkacak. Bizi hiç kimse susturamaz. Çükü biz hakkı, hukuku ve adaleti savunuyoruz.
İktidar sahiplerine sesleniyorum; bizi kendi partileriniz gibi düşünmeyin. CHP avukat odalarında kurulmadı. CHP savaş meydanlarında kurulan bir partidir.
Herkesin, CHP'li olsun, olmasın, herkesin hakkını hukukunu koruyan, mazlumu koruyan bir partidir. CHP, adaleti katıksız savunan bir partidir. Çünkü adaletin olmadığı yerde insan, hak, hukuk, devlet olmaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin hakkı, hukuku ve adaleti savunan bir devlet olmasını istiyoruz. Bunun mücadelesini yapıyoruz.
Keşke bugün emekliyi, işsizliği, İstanbul'a ihaneti tartışsaydık. Gündemi değiştirmek istiyorlar. CHP'li belediye başkanını alırsak gündemi değiştiririz zannediyorlar. Sonuna kadar emeklinin de, işsizin de, taşeron işçisinin de, esnafın da, çiftçinin de haklarını sonuna kadar savunacağız.
Bir şey daha var; sanıyorlar ki emekliye 3-5 kuruş para verdik, sesini kesecek, asgari ücreti biraz artırdık işçinin sesi kesilecek. Sarayında oturuyorsun; diyorsun ki, "Yüzüne gözüne dizine dursun, 1600 lira veriyoruz"... Senin yüzüne gözüne dursun, sarayda oturuyorsun.
Susmayacağız. Yiğit olan susmaz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
BELEDİYE BAŞKANIM 'OĞLUM PARALARI SIFIRLADIN MI' DEMEDİ
Belediyelerimizle uğraşıyorlar; buradan sesleniyorum, bütün Türkiye, bütün dünya duysun; 14 belediye başkanımızı görevden alsan dahi, İstanbul'u alacağız. Ne yaparsan yap. İstanbul'a ihanet edenleri tek tek açıklayacağız.
Belediye Başkanlarımızla uğraşıyorlar. Ne yapıyorlar? Hakkari'ye asfaltı Beşiktaş Belediyesi yaptı. Sen 15 yıldır oraya asfalt götürmedin, bizim belediyemiz getirdi. Beyefendi gitti Hakkari'ye 'Size su getireceğiz' diyor. 15 yıldır götüremedin. Götüremeyeceksen haber ver, bizim belediye başkanlarımız götürsün.
Belediye Başkanlarımız her kuruşun hesabını kendi ilçesinin, beldesinin halkına verir. Bu bizim namus borcumuzdur. Dedim ki, "Size oy versin, vermesin, hiçbir vatandaşı ayırmayacaksınız, her vatandaşa eşit hizmet götüreceksiniz."... Çünkü biz diğerlerinden farklıyız. Biz halkın partisiyiz. Ayrımcılık bizim kitabımızda yoktur.
İstanbul'a ihanet ettiler, hesap veriyorlar mı, hayır. Diyor ki 'Ben dünya lideriyim'... İmara aykırı binaları yıksana. Yıkamıyorsun, yapamıyorsun, beceremiyorsun. Bu milletin parasıyla hava basıyorsun. Fiyakanı sökeceğiz.
Bizi hakimleriyle, savcılarıyla korkutacaklarmış. Herkes duysun, bir ülkede suçluyu hakim değil de siyasi otorite belirliyorsa, o ülkede adalet iflas etmiştir. Bugün geldiğimiz nokta bu. Gece yarısı hakim değiştiriliyor. HSK'ya sesleniyorum; eğer iradenizi saraya teslim ettiyseniz, biz hakim ve savcıyız diye ortada gezmeyin. Siz ancak ve ancak sarayın köleleri olarak tanımlanırsınız.
Bizim bir özelliğimiz daha var; hesap vermekten kaçınmayız. Biz hesap vermeyi namuslu bir görev olarak biliriz. Her kuruşun, her davranışın hesabını veririz. Kaçmayız, hesap vermekten kaçınmayız. Beşiktaş'la ilgili söylentiler çıktı, arkadaşlarımızı görevlendirdik, baktık. Savcı inceliyor, İçişleri Bakanlığı inceliyor, hay hay dedik. Bir şey varsa cezalandıralım ama yoksa...
Hükümet ayrı, devlet ayrıdır. Hükümeti vatandaş seçer, görevini yapar. Ama devlet bakidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saygı duymak görevimizdir. Devletin elemanı gelir, hesapları inceler. Müfettiş gelmiş dosya istemiş belediye başkanı vermemişse açığa alırsın, eyvallah. Ama bütün dosyaları almışsan, yaptığın iş değil.
Bakın Belediye Başkanımız mal bildirimi yüzünden suçlanıyor, sağlıklı değilmiş. Tıpkı Ataşehir Belediye Başkanımız gibi... Bizim evlerde çok şükür ayakkabı kutuları yok. Çok şükür MAN adasında kurulan şirketlerimiz yok. Kara para da aklamıyorlar. Bütün bunlar neden? 'Ey Kılıçdaroğlu, sen neden bu belgeleri açıkladın?' Ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak zorundayım. 'Ben yerliyim, milliyim' diyeceksin, sonra vergi kaçıracaksın. Soruyorum, 15 milyon dolarlık şirket hangisidir? Tık yok.
Her konuşmamdan sonra tazminat davaları açıyorlar, geri adım atacağımı sanıyorlar. Feriştahınız gelse bir milim geri adım atmayacağım.
Diyorlar ki, ihalede usulsüzlük var. Şikayet olabilir. İncelenir. İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu, 20 Eylül 2016'da demiş ki, bu iddialar doğru değil. Raporunu vermiş. Daha ne istiyorsunuz?
Belediye Başkanımız ihaleye fesat karıştırmış. İncelenir. Araç kiralama, çöp toplama, vs. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü 8 Nisan 2016'da 'Burada fesat falan yok' diyor. Ben mi söylüyorum; hayır, devletin kurumu diyor. Sonra inceleme Danıştay'a gitmiş, oradan da aklanarak dönmüş.
Buna rağmen Belediye Başkanımızı açığa alıyorsunuz. Neden? Milletin dikkatini nasıl başka yere çekerim... CHP taşeron işçisiyle, emekliyle, çiftçiyle, esnafın derdiyle uğraşmasın diye... Benim Belediye Başkanım 'Oğlum paraları sıfırladın mı' demedi.
“BALYOZ'DA, ERGENEKON'DA BİRİLERİNİ SUSTURDULAR, BİZ SUSMAYACAĞIZ”
Belediye Başkanımız FETÖ'yle suçluyorlar. Ne FETÖ'cüsü kardeşim? Aynı menzile siz yürümediniz mi? Devletin ihalelerini ona vermedin mi? Devletin bütün birimlerini FETÖ'ye sen teslim etmedin mi? Ben senin ne kadar iyi FETÖ'cü olduğunu çok iyi biliyorum. Sen FETÖ ile aynı kapta yemek yerken ben senin ne mal olduğunu gayet iyi biliyordum.
Sanıyorlar ki biz bunları söylemeyeceğiz. Yine söylüyorum; cesaretin varsa, yüreğin varsa, senin istediğin ekranda, istediğin gazetecilerle karşıma çık.
Biz onların bildiği insanlar değiliz. Balyoz'da, Ergenekon'da birilerini susturdular. Biz susmayacağız. Kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
Efendim, FETÖ'ye kaynak aktarılmış. Buradan söylüyorum; kendine güveniyorsan FETÖ'ye kimin kaynak aktardığını tartışalım. Bu belediyeden bir kuruş para aktarıldıysa Belediye Başkanını önce ben görevden alırım. Bu kadar açık söylüyorum.
FETÖ'ye dünyanın parasını aktarmanın hesabını verdin mi? Sen Türkiye'yi verdin kardeşim. Şikayet ediyor şimdi. FETÖ yöntemiyle mücadele ediyor. FETÖ onu korkuttu, sanıyor ki o da bizi korkutacak. Feriştahın gelse bizi korkutamaz kardeşim.
Türkiye'de en çok denetlenen belediye Beşiktaş. 180'in üzerinde müfettiş geldi. Hesap veririz. Bunu namuslu görev kabul ederiz. Hesap vermek demokrasilerde vazgeçilmez kuraldır. Para milletin parası, her kuruşun hesabını vereceğiz.
Soruyorum; saraya ne kadar para harcıyorsun? Örtülü ödenek nereye gidiyor? Bütçeyi ve paraları kaçırıp nereye harcıyorsunuz?
Bir daha söylüyorum; duysun, Mısır'daki sağır sultan da duysun, senin feriştahın gelse bizi yıldıramaz, korkutamaz.
Gelip belediyemizi incelemişler, bir şey bulamamışlar. Yazı yazıp diyor ki, "Bir şey bulun açığa alalım"... Ne yaparsanız yapın geri adım atmayacağız. Biz Mustafa Kemal'in bize emanet ettiği bayrağı yücelteceğiz.
Biz çocuklarımıza telefon edip 'Oğlum paraları sıfırladın mı' demeyiz. Ahlak olarak da, inanç olarak da demeyiz. Kul hakkı yiyen adamdan bu memlekete hayır gelmez. Bunları unuttuğumuzu mu sanıyor? Asla unutmayacağız. Kul hakkını savunmak benim boynumun borcudur, bunun mücadelesini yapacağız.
odatv.com 5 Ocak 2018