CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Devleti yöneteceğim kararları alacağım yanlış olduğu zaman sorumlu Türkiye Cumhuriyeti devleti olacak. Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmektir. Üstlenmeyip devleti suçluyorsunuz. Türkiye tarihinde bir ilktir. Devleti yöneten kişi devleti beceriksizlikle suçluyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.
Merkez Bankası'ndaki 128 milyar doların satıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar dolar buharlaştı. O para bu ülkenin garibanlarının parası. Fakir fukaranın parası bu. 128 milyar doları kime sattın? Sorduk, cevap yok" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:
Devleti yöneteceğim kararları alacağım yanlış olduğu zaman sorumlu Türkiye Cumhuriyeti devleti olacak. Devleti yönetmek sorumluluk üstlenmektir. Üstlenmeyip devleti suçluyorsunuz. Türkiye tarihinde bir ilktir. Devleti yöneten kişi devleti beceriksizlikle suçluyor. Böyle bir anlayıştan memlekete hayır gelmez.
Öyle bir esip gürlediler ki, 'biz 24 saat içinde Emevi Camiinde namaz kılacağız ve Suriye'yi fethedeceğiz' dediler. Ne oldu? 3 milyon 600 bin Suriyeli bizim camilerimizde namaz kılıyor.
3 milyon 600 bin Suriyeliye 40 milyar dolar para harcadınız. Bu para esnafa, çiftçiye, sanayiciye harcansaydı ne olurdu? Ülke âbad olurdu. Doğrulara tahammül edemiyorlar.
Ülke bir ekonomik buhranla karşı karşıya ise 19 yılın sonunda on milyonlarca kişi işsiz ise, üniversite mezunları iş bulamıyorsa oturup düşünmek zorundayız. 19 yılda ülke nasıl bu hale geldi?
Eğitim sistemine bakın Allah aşkına. Nasıl bir eğitim sistemi. Sınav yapacaklar, eğer 2 milyon 658 bin 40 öğrenci EBA'ya ulaşamıyorsa, eğitime ulaşamıyorsa ne sınavı yapacaksınız.
19 yılın sonunda 2 milyon 658 bin 40 öğrenci EBA'ya ulaşamıyorsa ne sınavını yapacaksınız? "Eğitimde tasarruf yapıyoruz" diyorlar. Saray'dan başlayacaksın tasarrufa, çocuğun eğitiminden değil.
'İstanbul seçimleri, şehitlerimizden daha mı önemliydi?'
Gara'da bir operasyon yapıldı. Geldiler beni de bilgilendirdiler. TBMM'de hangi bilgiler verildiyse aynı bilgiler bize de verildi. Daha sonra geçen haftaki grup toplantısında 5 soru sordum. Bu insanlarımız ölmeyebilirdi. Sorularımı sordum. İstanbul seçimlerinde bize oy verin diye gittiniz terör örgütünün ele başından mektup aldınız. Kendi seçimin için oy ver diye mektup alıyorsun, 13 kişinin hayatını kurtarmak için oy almıyorsun, neden? Ben bu soruyu sormazsam görevimi yapmış olur muyum? Olmam. İstanbul seçimleri, şehitlerimizden daha mı önemliydi?
Trump dostum diye ortalıkta geziniyorsun. Bir telefon açtı papazı derhal verdin. Papazı verirken deseydin, 'Ben sana papazı veriyorum, sen bana terörist diyordun, bizim de 13 vatandaşımız var orda, sen bir telefon edersen onlar da bize teslim etsinler' diyebilirdin. Niçin aklına gelmedi?
'Erdoğan sorumlu'
Kalktın dedin ki, "Bu operasyon başarısız oldu", ben değil sen söylüyorsun. E başarısız olduysa bunun bir sorumlusu olmalı, kim bu sorumlu? E Erdoğan sorumlu. Ben askere desem ki asker sorumlu, asker siyasetin elinde. Hiçbir asker, güvenlikle ilgili hiçbir operasyonu kabul etmiyor, bu operasyon yanlış bir operasyon.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına Erdoğan karar verir, ben değil. Kendi sorumluluğundan kaçıyor. Mısır'da öldürülen Esma için ağladı, ağlayabilir. 16 şehidimiz var, aklım almıyor. Ben bunları söyleyince de ağza alınmayacak bütün hakaretleri kullanıyor.
Hazine'yi Merkez Bankası'nı teslim etti. Kayınpeder, damat götürüyorlar. Merkez Bankası'nın kasasındaki 128 milyar dolar buharlaştı. O para bu ülkenin garibanlarının parası. Fakir fukaranın parası bu. 128 milyar doları kime sattın? Sorduk, cevap yok. Meclis'te araştırma önergesi verildi, reddedildi. Kendisine milliyetçi diyen parti de reddetti. 128 milyar dolar nereye gitti, damat görevden alındı. Aradan geçti 10 saat bir TV kanalı birkaçı hariç gazeteler damat istifa etti yazamadılar. Türkiye'nin geldiği hale bak. 128 milyar doları tefecilere peşkeş çekeceksin sonra başarı. Başarılıysa neden görevden alın? 128 milyar doları senin talimatınla bir avuç insana peşkeş çeken Merkez Bankası Başkanı'nı da görevden almasaydın.
'Esnafa seslenmek isterim artık, bunlara gidip oy verirsen iki elim iki yakanda'
Esnafa seslenmek isterim artık, bunlara gidip oy verirsen iki elim iki yakanda olur arkadaş. Ben senin hakkını savunuyorum. Esnaf Türkiye Cumhuriyeti Devletinin orta direğidir. Bizim kadar sıkıntı yaşan esnaf başka hiçbir ülkede yok. O kadar ileriye gittiler ki, "Paramız yok" diyorlar. Bunlardan bir tanesi açıklama yapıyor. "Şartlar uygun olursa Kanal İstanbul ihalesine de katılmak isterim" diyor.
Kovid kadar akıllı bir virüs yok. O kongrelere gitmiyor. Bunun tespitini kim yapıyor? Erdoğan yapıyor. "Bizim kongrelerimiz 'lebaleb' dolu" diyor ama 2 kişi lokantada yemek yediğinde 'olmaz' diyorlar.
Sağlık Bakanı 'Sinovac aşısını Türkiye'ye getiren aracı şirket var' mı sorusuna 'Doğru değil, biz anlaşmamızı DMO ve Sinovac ile arasında yaptık' diyor. Aracı şirket Keymen, 1 milyon doz 'ücretsiz aşıyı' devlete fatura etti mi, etmedi mi?