Kadıköy’de 2020 yılında çekiciden düşerek yaralanan ve geçirdiği ameliyatlar sonrasında yatağa bağımlı hale gelen 85 yaşındaki Leyla Çetinkol, kazadan 11 ay sonra hayatını kaybetti. Çekici operatörü ve trafik polisinin yargılandığı davada mahkemeye, ATK'dan yaşlı kadının ölümüyle kazanın arasında illiyet bağının kurulamadığına dair rapor geldi. Yaşlı kadının kızı, “Annem kazadan önce hayat dolu bir kadındı. Hiçbir sağlık sorunu yoktu. Fakat kazadan sonra yatağa mahkum oldu. Annemin ölümü bu kazayla doğrudan ilişkilidir” diyerek rapora tepki gösterdi.
Kadıköy Acıbadem’de 13 Ocak 2020 tarihinde 85 yaşındaki Leyla Çetinkol, çekicinin aracı kontrol etmeden kaldırması sonucu araçtan düşerek yaralanmıştı. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, çekici operatörü ve trafik polisi hakkında “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 1 buçuk yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Kazanın ardından 3 kez ameliyat olan ve yatağa bağımlı hale gelen 85 yaşındaki Leyla Çetinkol, kazadan 11 ay sonra hayatını kaybetti. 2 sanığın yargılandığı dava sürerken, mahkemeye Adli Tıp Kurumu’ndan yaşlı kadının ölümüyle yaşanan kaza arasında illiyet bağının bulunmadığına dair rapor geldi.
“Yardım çığlıklarım duyulmadı, yalnız bırakıldık”
Leyla Çetinkol’un kızı Çiğdem Çingi, “Annem, 13 Ocak 2020 tarihinde Acıbadem’de çekicinin kaldırdığı araçtan düşerek yaralandı. Kazanın ardından çok zorlu süreçlerden geçtik. Annemin ilk ameliyatı 8 saat sürdü fakat bu ameliyat başarılı olmadı. Annemin acıları devam etti. Tekrardan 6 saat süren bir ameliyata girdi. Bu da bir çözüm olmadı. Durumu gün geçtikçe daha da ağırlaştı. Hatta annem tekerlekli sandalyeye mahkum oldu, yemeden içmeden kesildi. Üçüncü kez ameliyat oldu. Bu ameliyattan çok kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Çok zorlu süreç yaşadık. Bu kaza olduğunda yetkililer her zaman yanımızda olacağını söylediler. Fakat aylar geçtikten sonra benim yardım çığlıklarım duyulmadı. Yalnız bırakıldık” dedi.
“Annem kazadan önce hayat dolu bir kadındı”
Annesinin acılar içinde hayatını kaybettiğini söyleyen Çingi, “İnşallah mahkeme sürecinde adalet yerini bulur ve annem mezarında rahat yatar. Annem kaza olmadan önce hayat dolu bir kadın, tonton bir teyzeydi. Çarşıya pazara gider, torunlarına bakar, okula götürür getirir, ev temizliğini yapardı. Hiçbir sağlık sorunu yoktu. Fakat bu kazadan sonra annemin hayatı tamamen değişti. Yatağa mahkum oldu” diye konuştu.
“Arabaya her bindiğimde annem aklıma geliyor”
Çingi, kazanın yaşandığı arabayı kullanmak istemediğini hatta satmayı düşündüğünü söyleyerek, “Arabayı gözümün önünde bile tutmuyorum, kapalı otoparka bıraktım. Arabaya her bindiğimde annemle yaşadığım olay aklıma geliyor” ifadelerini kullandı.
“Annemin ölümü bu kazayla doğrudan ilişkilidir”
Mahkemeye ulaşan ATK raporuna ilişkin konuşan Çingi, “Önümüzdeki hafta duruşmamız var. Anneme bunu yaşatanların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Hak ettikleri cezayı almalarını ve annemin ruhunun huzur bulmasını istiyorum. Avukatım, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, kaza ile annemin ölümü arasında bir illiyet bağının kurulmadığını söyledi. Rapora kesinlikle katılmıyorum. Annemin ölümü bu kazayla doğrudan ilişkilidir. Çünkü annemin daha önce bir rahatsızlığı veya sağlığını tehdit eden bir durumu yoktu. Avukatım tekrar bir rapor talep edecek. Bu raporun doğru olarak gelmesini istiyorum” dedi.