İsrail gazetesi Yediot Ahranot'un haberine göre, gösterileri düzenleyen yaklaşık 130 gruptan 34'ü, yargı düzenlemesine karşı eylemlerini sürdüreceklerini bildirdi.
"Siyah Bayraklar Hareketi" ile Netanyahu hakkındaki yolsuzluk suçlamaları nedeniyle yargılanmasının hızlandırılmasını isteyen "Suç Bakanı Hareketi'nin" (Crime Minister) de aralarında bulunduğu bu gruplar, Eski Başbakan ve ana muhalefet Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid ile Eski Savunma Bakanı ve muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi Başkanı Benny Gantz'ın, "müzakerelere hazır oldukları" yönündeki açıklamalarını eleştirerek, müzakerelerin "hayali" olduğunu savundu.
Netanyahu'ya atıfta bulunan gruplar, "Dün, frenlerini kaybetmiş ve ülkeyi yönetmeye layık olmayan bir liderin halkı bir kez daha aldatma girişimine daha tanık olduk." ifadesini kullandı.
Netanyahu'nun "diktatör yasalarını" parlamentodan geçirmeyi planladığını kaydeden söz konusu gruplar, "Bu aldatmacaya düşmeyeceğiz; var gücümüzle mücadeleye devam edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
Batı Kudüs ve Tel Aviv'de eylem
Öte yandan, Netanyahu hükümeti temsilcileri ile muhalefet partilerinin müzakere için bir araya geldiği Batı Kudüs ve Tel Aviv'de yüzlerce kişinin katıldığı gösteriler düzenlendi.
İsrail Kanal 12 Televizyonu da Tel Aviv, Kudüs ve diğer bazı kentlerde yargı düzenlemesinin iptali için cumartesi günü eylemler düzenleneceğini duyurdu.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı "yargı reformu"
İsrail'de Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olmasını öngören bir "yargı reformu" planladıklarını duyurmuştu.
Bunun ardından ülke genelinde 13 haftadır, on binlerce İsrailli, hükümetin yargı düzenlemesine karşı kitlesel protestolar gerçekleştirmişti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün akşam yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamıştı.
Netanyahu'nun düzenlemeyi erteleme kararı, koalisyon ortağı aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile anlaşmasının ardından gelmişti.
Taraflar arasındaki anlaşma kapsamında, Ben-Gvir'in yönetimindeki Ulusal Güvenlik Bakanlığına bağlı "Ulusal Muhafızlık" isimli yeni bir güvenlik gücü kurulmasının bir sonraki kabine toplantısında onaylanması kararlaştırılmıştı.