Ülkede 84 gündür devam eden ve ülkenin tamamına yayılan gösteriler, 2009'daki tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra çıkan olaylardan bu yana en etkili gösteriler olmasının yanı sıra ülkede düzenlenen en uzun yönetim karşıtı protestolardan sayılıyor.
Gösterilerin özellikle ülkenin batısındaki Kürdistan, kuzeybatısındaki Batı Azerbaycan ve güneydoğuda da Sünnilerin yoğun olduğu Sistan-Beluçistan'da daha yoğun düzenlendiği görülüyor.
Protestolarda gözaltına alınan veya tutuklananlarla idam cezasına çarptırılanların hangi etnik veya mezhep grubundan olduğuna dair ise net bir bilgi yok. Bununla birlikte şu ana kadar idama mahkum edilen 11 göstericiden 6'sının başkent Tahran'daki olaylarla ilgili tutuklandığı bilgisi paylaşıldı.
Tahran'da 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad Devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Emini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, ülke yönetimine karşı protestolara yol açtı. Çok sayıda ölümün meydana geldiği gösterilerle ilgili resmi kaynaklardan olaylarda sivillerin ve güvenlik güçlerinin öldüğüne dair açıklamalar yapılsa da uzun süre ölü sayısı hakkında net bilgi verilmedi.
İlk olarak Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, 29 Kasım'daki konuşmasında, ülkede yaklaşık 2,5 aydır devam eden protestolarda güvenlik güçlerinin de aralarında olduğu 300'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. İran Güvenlik Konseyi ise 3 Aralık'ta, toplam ölü sayısının 200'ü aştığını duyurdu.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Kurumu (IHR) ise yayımladığı son raporda, Mahsa Emini'nin ölümü sonrasında başlayan sokak gösterilerinde güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 458 protestocunun hayatını kaybettiğini bildirdi.
Ülke medyasına yansıyan haberlere göre de gösteriler sırasında 60'tan fazla güvenlik görevlisi yaşamını yitirdi.
Milletvekillerinden idam çağrısı
İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım'da "gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kasteden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren" bildiri yayımlandı.
İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei de 7 Kasım'da yaptığı açıklamada, "yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini ve yalnızca gösterilere katılan aldatılmış kişilerin serbest bırakılması gerektiğini" söyledi.
Bu açıklamanın ardından gösterilerle bağlantılı olarak gözaltına alınan en az 1200 kişinin serbest bırakıldığı bildirildi.
Yetkililer net sayı açıklamasa da ülke medyasına yansıyan haberlere göre, gösteriler sırasında binlerce kişi gözaltına alınırken Yargı Erki Sözcüsü Mesud Setayeşi, 8 Kasım'da yaptığı açıklamada, gösterilerle ilgili olaylarla bağlantılı tutuklanan kişilerden 1024'ü hakkında iddianame hazırlandığını duyurdu.
Gözaltına alınanlara ilişkin iddianamelerin hazırlanmaya başlanmasıyla birlikte ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 19 Kasım'da yaptığı bir konuşmada, protestolar sırasında suça karışanların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Hamaney, "Kamu malına zarar verenler, cinayet işleyenler ve halkın huzurunu bozanlar işledikleri suçlar oranında cezalandırılmalı. Elbette bu yargı aracılığıyla yapılmalıdır. Kimse keyfi olarak kimseyi cezalandıramaz." ifadelerini kullandı.
6'sı Tahran'da 5'i de Elburz eyaletinde olmak üzere 11 kişi idama mahkum edildi
Tutuklanan ve haklarında davalar açılan göstericiler, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak", "devlete karşı savaş açmak", "ülke güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla toplantı düzenlemek", "güvenlik güçlerine saldırmak", "kamu veya özel mülke zarar vermek" ve "kamu düzeni ve ulusal güvenliği bozmak" gibi suçlarla yargılanıyor.
İran Ceza Kanunu'na göre, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak (ifsad fi'l arz)" ve "devlete karşı savaş açmak (muharebe)" gibi suçlarla itham edilenler idam istemiyle yargılanıyor ve genellikle haklarında idam kararları veriliyor.
Ülkede yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 6'sı Tahran'da 5'i de Elburz eyaletinde olmak üzere 11 kişi idama mahkum edildi.
Devrim Mahkemeleri tarafından verilen idam kararlarının Yüksek Mahkeme tarafından onaylanması gerekiyor. Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 6 Aralık'ta idama mahkum edilen 6 kişiden bir kısmının cezalarının Yüksek Mahkeme'de onaylandığını ve yakında infaz edileceğini açıklamıştı.
Sanıkların avukatsız yargılandığı iddiaları
İran'da gösterilerle ilgili ilk idam kararı 29 Ekim'de Tahran Devrim Mahkemesi'nde verildi.
Muhammed Kubadlu adlı sanık, 21 Eylül'de Tahran eyaletine bağlı Ribatkerim ilçesindeki protestolar sırasında gösterilere müdahale eden Ferid Kerempur adlı bir teğmeni araçla ezerek öldürmekle suçlandı.
Halka açık yapılan duruşmalar sırasında Kubadlu'nun söz konusu suçu işlediğine dair ifadeleri devlet televizyonunda yayınlandı. Buna karşılık sanığın mahkemede avukatı olmadan ifade verdiği iddiaları, muhalif haber kaynaklarında yer aldı.
Davadan azledilen avukat Emir Reisiyan, 30 Ekim'de Twitter hesabından paylaştığı mesajında, duruşmaların sanığa savunma avukatı imkanı sunulmadan gerçekleştirildiğini ifade etti. Reisiyan, olayla ilgili bilirkişi raporunun olmadığını ve yargı sürecinin tutarsız olduğunu kaydetti.
Duruşmalar sonucunda mahkeme sanık Kubadlu'yu suçlu bularak, "yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak" ve devlete karşı savaş açmak" suçlarından idama mahkum etti.
Yargı Erki'ne bağlı Mizan Haber Ajansı, 15 Kasım'daki haberinde, Tahran Devrim Mahkemesi'nin, kimliği açıklanmayan bir göstericiye daha “korku ve infiale sebep olacak şekilde ateşsiz silah kullanmak suretiyle devlete savaş açmak" suçundan idam cezası verdiğini duyurdu.
Bir gün sonra 16 Kasım'da yine Tahran Devrim Mahkemesi tarafından 3 kişi hakkında idam kararı verildi.
Tahran'daki gösteriler sırasında "kasten öldürme niyetiyle otomobille polislere çarpan ve bir polisin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olan bir kişinin, "hayat ve vücut bütünlüğüne karşı suç işlemek, ulusal güvenliği bozmaya yol açan eylemler yoluyla yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak ve kamu malına zarar vermek" gibi suçlardan ölüm cezasına çarptırıldığı bildirildi.
Mahkemenin, "öldürme niyetiyle bir güvenlik görevlisine bıçakla saldırarak yaralamak, kamu düzenini bozmak ve bir kamu binasını kundaklamak" suçlarından yargılanan ikinci sanığı da "devlete karşı savaş açmak" suçundan idama mahkum ettiği kaydedildi.
Tahran Devrim Mahkemesi'nin verdiği diğer kararda ise "kamu malına zarar vermek ve asayişi bozmak gibi eylemlerde bulunan ve gösterilerde önemli rol oynadığı" iddia edilen bir sanık da "devlete karşı savaş açmak" ithamıyla idama çarptırıldı.
Tahran Devrim Mahkemesi, ekim ayında Tahran'daki Settar Han Caddesi'ndeki protestolar sırasında "soğuk silahla vatandaşları tehdit ettiği ve bir güvenlik görevlisini yaraladığı" gerekçesiyle tutuklanan bir kişi hakkında daha idam kararı verdi.
Gösterilerle ilgili ilk idam cezası infaz edildi
Gösteriler sırasında tutuklanan Muhsin Şikari'nin "ateşsiz silah taşımak, yolu kapatmak, araçları durdurmak, güvenliği ihlal etmek, milis güçlerle (Besic) çatışma, bir güvenlik görevlisini yaralama, korku ve dehşet salma gibi eylemlerle devlete karşı savaş açmak" suçlamasıyla 20 Kasım'da idama mahkum edildiği belirtildi.
Söz konusu kişi hakkında verilen idam kararı ise bu sabah infaz edildi. Muhsin Şikari, İran'da Mahsa Emini protestolarıyla bağlantılı idam edilen ilk gösterici oldu.
Gösterilerle ilgili son olarak verilen idam kararı da Elburz eyaletine bağlı Kerec kentinden geldi.
Kerec'de 3 Kasım'daki gösteriler sırasında güvenlik güçlerine yönelik saldırıda Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı milis gücü Besic'in bir mensubunun bıçaklanarak öldürülmesi 5 güvenlik görevlisinin de yaralanmasıyla ilgili 16 kişinin yargılandığı davada sanıklardan 5'i, "güvenlik görevlilerine saldırıda bulunmak ve kamu düzenini bozmak suretiyle yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak suçuyla" idama mahkum edildi.
En az 21 kişi idam istemiyle yargılanıyor
Uluslararası Af Örgütü, 16 Kasım'da İran'daki idam kararlarına ilişkin rapor yayımladı.
Raporda, gösterilerle ilgili tutuklananlardan en az 21 kişinin idam istemiyle yargılandığı aktarıldı. Örgütün raporunda, idama mahkum edilen 5 kişinin isimlerinin ise Muhammed Kubadlu, Menuçehr Mihmannevaz, Mahan Sedarat Medeni, Muhammed Burugani ve Sehend Nur Muhammedzade olduğu bilgisine yer verildi.
Açıklamada, İran yönetimi, "halk ayaklanmasını vahşice bastırmak için idam cezasını tüyler ürpertici şekilde kullanmakla" suçlandı.