CELAL EREN ÇELİK
Bugün CHP Genel Merkezi’nde gazeteciler ile bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu kendisine sorulan İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylığı konusunda “Biz aday değiliz diye bir açıklama yapsalar daha iyi olmaz mı?” şeklindeki soruya “Zamanı geldiğinde aday olmadıklarını açıklarlar” şeklinde cevap verdi.
Tabii bu cevap öncelikle Kılıçdaroğlu’nun günüllerinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı yatan bu 2 isme çok net biçimde kapıyı kapatması anlamına gelirken, asıl sorulması gereken soru ise Kılıçdaroğlu’nun bu mesajı arasında kaynadı gitti…
O “Asıl sorulması gereken soru” ise şuydu: “Bu kadar net biçimde 2 isme adaylık yolunu kapatan, bunu daha önce de çeşitli açıklamalarında üzeri kapalı şekilde dile getiren, bu 2 ismin görevlerine devam etmesini istediğini belirten Kılıçdaroğlu, neden “Aday değiliz açıklaması yapsalar” sorusuna çok net biçimde “Aday ALTILI MASA içinden çıkacak, bu 2 değerli başkanımız zaten aday pozisyonunda değiller” gibi köşeli ve net bir cevap vermek yerine “Zamanı gelince aday olmadıklarını açıklarlar” şeklinde politik ve “Yuvarlak” bir cevap vermeyi tercih etmişti.
İşte bu yazıda bu sorunun cevabını vereceğiz ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden bu 2 ismin aday olmayacaklarını açıklamaları noktasında net konuşamadığını sizler ile paylaşacağız…
İsterseniz peşrevi daha fazla uzatmadan yazımıza geçelim
***
Hatırlayacaksınız 3 Mayıs tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bir “Karadeniz turuna” çıkmıştı… “Bayramlaşma” adı altında çıkılan bu Karadeniz turu aslında Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İmamoğlu’nun bir gövde gösterisi olarak “Planlanmıştı”.
Rize’de başlayan, Artvin ve Trabzon’u da kapsayan bu gezide İmamoğlu mitingler yapmış, bir belediye başkanından çok ötede bir “Parti genel başkanı” gibi davranmış, yanındaki medya mensupları da –Daha sonra başta Nagehan Alçı ve Ertuğrul Özkök olmak üzere bu isimler kamuoyundan çok tepki çekecekti- bu gezinin PR’ını “Yeni lider İmamoğlu” kıvamında yazılar ve paylaşımlar ile süsleyerek kitlelere yapmışlardı.
İşte bu gezi sonrasında CHP Genel Merkezi’nde Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Aralık ekibi ve Kemal Bey’in bazı “Gölge danışmanlarından” oluşan grupta İmamoğlu ile ilgili ciddi bir rahatsızlık yaşandı.
Ve duruma “El konulması” kararı alındı…
Tarih: 20 Mayıs 2022
Yer: Emirgan Korusu
Mekan: BEYAZ KÖŞK
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun son derece “ağır” bir konuğu var. Zira bu isim Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın olan isimlerden bir tanesi, şu anda da CHP’de pek çok önemli kararda etkin bir isim. Resmi görevi olmayan siyaset ve iş dünyasında son derece etkin olan bu isim için Kemal Bey’in “Gölge sağ kolu” tanımlaması yapılmakta.
İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu’na yakın bu “Ağır” konuk Emirgan Korusu’nda bulunan BEYAZ KÖŞK’te bir araya gelirlerken görüşmede 3 isim daha var.
Kapılar kapanıyor ve 5 kişi içeride yalnız kalıyorlar…
Çaylar, kahveler bile içilmeden İmamoğlu’nun “Ağır” konuğu son derece ciddi bir ses tonu ile “Sayın Başkan, hiçbir şekilde aday olmadığınızı, kendiniz üzerinden yapılan spekülasyonlar ile partinin yıpratılmasına izin vermeyeceğinizi ve bundan böyle sizi anketlerinde “Adaylar” arasında gösteren tüm anket şirketlerine de dava açacağınızı belirten son derece bet bir dille yazılmış bir deklarasyonu kaleme alarak kamuoyuna açıklamanız gerekiyor” diyor. Ve bu yönde hazırlanmış bir taslak metini İmamoğlu’nun önüne koyuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yakınındaki 3-4 kişiden birisi olan bu etkin ismin sözleri karşısında odada buz gibi bir hava esiyor Ekrem İmamoğlu adeta kısa süreli bir “Şok” geçiriyor ve sonrasında karşısında “Genel Başkanın” mı yoksa “Genel Başkan’a yakınlığının verdiği güç ile kendi nüfuz alanı ve gücünün sınırlarını zorlayan” bir kişinin mi konuştuğunu anlamak için “Siz çok saygın ve etkin bir kişisiniz, buraya Sayın Genel Başkan’ın bilgisi dahilinde geldiğinizi düşünüyorum” diyor ve “Ağır” konuk “Tabii ki Sayın Genel Başkan’ın bilgisi ve onayı dahilinde buradayım ve bu konuşmayı yapıyorum” diyor ve tam o sırada az önce ikram için görevlendirilmiş bir garson kapıyı çalarak içeri giriyor, ikramları masaya bırakıp çıktıktan sonra “Ağır konuk” “Başkan şu anda AKP Türkiye’yi o kadar yönetiyor ve muhalefet olarak o kadar iyi bir hava yakaladık ki bu garsonu aday göstersek kazanır” deyince, İmamoğlu ses tonunu da bir miktar yükselterek: “Kusura bakmayın ama ben sizin gibi düşünmüyorum. Bu seçim ülke için beka seçimi ve Sayın Genel Başkan’ın aday olursa seçilmesinin riskli olduğu anketlerde de gözüküyor. Eğer Allah korusun bir seçim yenilgisi olursa ne Kemal Bey kalır, ne CHP. CHP de kapanır gider” diyor.
İmamoğlu’nun “CHP de kapanır gider” ifadeleri sonrasında “Ağır konuk” ellerinin içini masaya vurarak “Orada dur başkan, sınırı bil. Burası CHP Atatürk’ün partisi başka bir yere benzemez. Ne Kemal Kılıçdaroğlu, ne Ekrem İmamoğlu ne de başka bir isim gittiği zaman kapanacak bir parti değil burası, bu parti daha önce de baraj altı kaldı ve küllerinden yeniden doğdu” diyor.
Kısa süren gergin ortam sonrası Ekrem İmamoğlu bu “Ağır misafire” “Bugün Sn.Muhittin Böcek’in oğlunun düğünü var görüşmemizin ardından oraya uçacağım, verdiğiniz taslak metni de uçakta bir kez daha okuyacağım ve düşüneceğim” diyor.
Konuğunu uğurlayan İmamoğlu derhal CHP Genel Merkezi’nden Kılıçdaroğlu’nun 36 yıllık yol arkadaşı ve Özel Kalem Müdiresi olan Şükran Kütükçü’yü arayarak gelen “Ağır konuğun” Genel Başkan’ın bilgisi dahilinde gelip gelmediğini soruyor ve Kılıçdaroğlu’nun bilgisi ve onayı olduğunu Genel Merkez’den de çek ediyor ve anlıyor ki karşısında konuşan aslında “Genel Başkan”
İmamoğlu o gece Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in oğlunun düğününe katılıyor ama nikah şahitliğini Kılıçdaroğlu’nun yaptığı çiftin bu mutlu günde İmamoğlu’nun “Durgunluğu” dikkat çekiyor.
Ekrem İmamoğlu aradan 48 saat geçmesine rağmen “Ağır konuk” tarafından kendisine iletilen “Aday olmadığına dair” deklarasyonu kamuoyuna açıklamıyor.
İmamoğlu’na gönderilen o deklarasyondan 1 adet de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş için hazırlanıyor ancak İmamoğlu deklarasyonu kamuoyu ile paylaşmayınca Yavaş’a gidecek deklarasyonun gönderilmemesine karar veriliyor. Hatta Genel Merkez’de Yavaş ile İmamoğlu’nun birbirlerinden haberli olduğu tahminleri yapılıyor…
20 Mayıs 2022’de yaşanan bu olay sonrasında İmamoğlu bir süre Cumhurbaşkanlığı için bulunduğu “Altyapı çalışmalarına” ara veriyor hatta bir süre sonra Kılıçdaroğlu ile bir araya geliyor, Kılıçdaroğlu’nu rahatlatmak için açıklamalar yapıyor.
Ancak İmamoğlu “Adaylık” fikrinden hiç vazgeçmiyor, danışmanları, kendisine yakın belediye başkanları ve il başkanları aracılığı ile Türkiye çapında çalışmalarına devam ederken bir yandan da adaylığı gerçekleşmezse CHP Genel Başkanlığı için çalışmalar yürütüyor.
Bu yazımızın kendisini gayet iyi bilen “Muhatapları” isterlerse derhal bu yazıyı yalanlayabilirler lakin kendilerinden bu yalanlamayı yapmaları halinde aynı gün içerisinde beni mahkemeye de vermelerini buradan rica ediyorum.
Zira o mahkemeden istenecek MOBESE kayıtlarından, HTS kayıtlarına, tanıklara kadar “HER SATRININ ARKASINDA OLDUĞUM” bu yazının gerçekliğini de kayıtlara geçirmiş oluruz hep birlikte, zevk duyarım…
***
Yukarıdaki “Kaydı” da düştükten sonra gelelim yazımızın sonuna…
Efendim işte Kılıçdaroğlu tam da bu sebeple “Neden aday değiliz açıklaması yapmıyorlar?” sorusuna net cevap veremiyor zira İmamoğlu’nun buna daha önce yanaşmadığını, sonrasında sessiz kalsa da fırsat bulduğu an adaylığı zorlayacağı hatta çeşitli “Emrivakileri” kendisine ve ALTILI MASA’ya yapabileceğini biliyor, Mansur Yavaş’tan ise emin olamıyor.
Bakalım zamanı geldiğinde İmamoğlu ve Yavaş “Aday olmadıklarını” açıklayacaklar mı yoksa son dakikaya kadar ibrenin kendilerine dönmesi için tüm şartları zorlayacaklar mı?
Bekleyip göreceğiz…