Dünyanın en sıra dışı otellerinden biri olan bu otel, okyanusun devasa dalgaları arasında konforlu bir konaklama deneyimi sunuyor.
Dünyanın en tuhaf otellerinden biri olan Frying Pan Hotel okyanusun azgın dalgaları arasında, köpekbalıkları tarafından kuşatılmış devasa bir metal yapı. Bu otel, Kuzey Carolina'nın doğu kıyısının yaklaşık 50 kilometre açığında, deniz seviyesinden yaklaşık 41 metre yüksekte bulunuyor ve metal payandalarla birbirine bağlanmış dört ayak üzerinde asılı duruyor.
İster günlük yaşamın teknolojiye bağımlı kaosundan uzaklaşmak ister okyanusta arkadaşlarıyla ve ailesiyle bağ kurmak için olsun, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler beş yıl önceki açılışından bu yana Frying Pan Tower'da konaklama planları yapıyor.
Peki, okyanusun ortasında yükselen bu yapının amacı tam olarak nedir?
Starnews'ta yer alan habere göre Frying Pan Hotel, 1964 yılında, gemilerin sığ sularda karaya oturmasını önlemek için inşa edilmişti.
Yazılım mühendisi Richard Neal, 2010 yılında devlet destekli bir açık artırmada eski deniz fenerini satın aldı. Neal, eşi, çocukları ve birkaç gönüllüyle birlikte iki yılını tadilatla geçirdi, su tesisatını ve elektriği yeniledi. Neal, helikopter pistine sahip olan Kule'yi çalışan bir pansiyona dönüştürmek için uğraştıktan sonra 2012 yılında ilk misafirlerini ağırlamaya başladı. Dört kişilik aile için ilk deneyim, en hafif tabirle rustikti. Uçuş fobiniz varsa otele deniz yoluyla da ulaşabilir ve hatta, otelin altında bulunan resifte tüplü dalış yapabilirsiniz.
Güneş ışığı nedeniyle rengi solmuş bir güverte kısmı bulunan otel, tam donanımlı bir mutfak ve yaşam alanıyla rahatça 12 kişiyi ağırlayabiliyor.
Neden tehlikeli?
Otelin üzerine inşa edildiği kayalıklar, balıkçılar için kazançlı bir yer olmakla birlikte; 14 yıl içinde 130'dan fazla yeni gemi enkazının bulunduğu bir yer olduğu için de son derece tehlikeli. Sığlıklar, bölgeden geçen gemiler için çok tehlikeli olabileceği için kule, onları uzak durmaları konusunda uyarmak için inşa edilmiş bir deniz feneri görevi görüyor.