CHP Ulusal Birlik Kadro Hareketi, Ankara’da yaptığı toplantı sonunda bir bildiri, ekinde de Yılmaz Ateş’in kaleme aldığı ülkenin sorun ve çözümlerine ilişkin bir rapor yayınladı:
“Türkiye yoğun işsizlik, yoksulluk, israf, adaletsiz gelir dağılımı, tarım ve hayvancılıkta, sanayileşmede, eğitimde, insan haklarında, yargıda, yerel yönetimlerde büyük sorunlar yaşamaktadır.
Ege’de, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Suriye’de, Irak’ta Türkiye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve egemenliğiyle bağdaşmayan dayatmalarla karşı karşıyayız. Ekonomisi batık Yunanistan, 2021 yılı savunma bütçesini 5 kat arttırdı; komşuları içinde sorunlu olduğu tek ülke de Türkiye’dir. Ulusal bütünlüğümüze kast eden terör örgütlerine müttefiklerimiz bedelsiz silah verirken, Türkiye parasıyla savunma sistemini ve güncel silahları üyesi olduğu NATO ülkelerinden alamamaktadır. Başka ülkelerden alınca Amerika’nın yaptırım uygulamaya kalkması kabul edilebilir bir durum değildir.
Ana muhalefet partisi bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini kamuoyuna sunması gerekirken, tartışılmasını önleyen tavır ve söylemlerini anlamakta zorluk çekiyoruz. Savunmasız 13 vatandaşımızı katleden PKK’yı ABD ve HDP yöneticileri dahi ismiyle kınarken, CHP’nin yeni genel başkan ve sözcülerinin terör örgütünün ismini saklamakta ve sorumsuz bulmakta, FETÖ Terör Örgütü iltisaklıları masum gösterilmektedir. Bu sorumsuz davranış ve söylemler parti tabanında çözülmelere yol açmaktadır.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun 2016’daki Anayasa değişikliğine, ‘evet’ deme tutarsızlığıdır ki, bugün bazı milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı çıkması bir anlam ifade etmemektedir. Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını dün doğru bulmadık, bugün, yarın da doğru bulmuyoruz. CHP’nin, genel başkanı, bir kısım yönetici ve sözcüleri Cumhuriyetin en büyük aydınlanma devrimleri olan, toplumu kul olmaktan çıkaran, özgür birey yapan laiklik, hilafet ve saltanatın kaldırılmasını anmaz, ağızlarına almaz oldular. Kime veya hangi çevrelere yaranmak istediklerini bilmek istiyoruz.
İnsan Hakları Eylem Planı’nın 19 yıldır tek başına bu ülkeyi yöneten iktidardan gelmesi, anlamlı ve özeleştiri niteliğindedir. Ancak aynı iktidarın bugüne kadarki uygulamaları da kuşku yaratmaktadır. 2010 ve 2017’de Anayasa’da özellikle yüksek yargı yapılanmasındaki değişiklikler, yargı bağımsızlığının önündeki en büyük engellerdir. Öncelikle bu engellerin kaldırılmasına ve köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır.
Öncelikli olarak partimizi, ülkemize de zarar verdiğine inandığımız bu yönetim anlayışından ve siyaset yapma şeklinden, çekip çıkarmak istiyoruz. Ülkemiz ve partimizin sorunlarına, çözüm önerilerimizi kamuoyuyla paylaşmanın en doğru yol olduğuna inanıyoruz.
Gara ve Tatvan şehitlerimize tekrar Allahtan rahmet, ailelerine ve ulusumuza başsağlığı diliyoruz.”