CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, hükümete erken seçim çağrısında bulunarak, "Milyonlar işsizlikle, hayat pahalılığıyla, yoksullukla, borçlulukla ve maalesef açlıkla boğuşuyor. Hiç vakit geçirmeden, hemen erken seçim istiyoruz" dedi.
Kaftancıoğlu, İstanbul Kağıthane'de açıklamalarda bulundu. Türkiye'de ekonomik buhran yaşandığını belirten Kaftancıoğlu, "Kriz vatandaşlarımızın canını daha çok yakar hale geldi. Sahsım hükümetinin, halkı koronavirüs salgınıyla mücadelede yalnız bırakmasının ardından da bu kriz tam bir buhrana dönüştü. Geldiğimiz noktada milyonlarca emekçi, memur, çiftçi, emekli, esnaf, öğrenci buhranın ortasında yaşam mücadelesi veriyor. Milyonlar işsizlikle, hayat pahalılığıyla, yoksullukla, borçlulukla ve maalesef açlıkla boğuşuyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Temmuz ayında ekonomi şahlanacak' sözlerini hatırlatan Kaftancıoğlu, "Halkımız bu sorunlarla boğuşurken, Saraylarından ülkeyi yönetenler, milyonların sırtına yeni yükler bindiriyor. Erdoğan’ın Şahsım Hükümeti, miting meydanlarında ‘’Temmuz ayında ekonomi şahlanacak’’ demişti ama Temmuz ayıyla beraber zam yağmuru hızlandı. Anlaşılan o ki, şahlanan yine milyonlar değil, bir avuç imtiyazlı insan olacak. Çünkü Saray halkın gerçeklerine ve ihtiyaçlarına tamamen sırtını dönmüş durumda" görüşünü dile getirdi.
Cumhuriyet'ten İlayda Kaya'nın aktardığına göre Kaftancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
1 Temmuz itibariyle elektriğe yüzde 15, doğalgaza yüzde 12, sanayi kuruluşlarında kullanılan doğalgaza yüzde 20, LPG’ye 60 kuruş, öğrenci harçlarına ise yüzde 10 zam yapıldı. Son zamlarla birlikte, sene başından beri elektriğe yüzde 22, doğalgaza yüzde 20 zam uygulanmış oldu. Ucube tek adam rejiminin yürürlüğe girdiği günden bugüne elektrik faturaları 8 kez, doğalgaz faturaları da 13 kez zamlandı. İktidarın kurduğu bu bozuk düzen, vatandaşa sadece açlık, işsizlik ve zam getirdi. Biz bu bozuk düzeni değiştireceğiz. Demokratik hukuk devletine son verip yerine Şahsım hükümetini koyanların kurduğu bu düzeni değiştireceğiz.
Saray rejiminin, halkın sırtına yüklediği büyük yük ve ağır ekonomik yıkım, TÜİK’in artık makyaj tutmayan enflasyon verilerinde bile görülüyor. TÜİK’in açıkladığı Haziran 2021 verilerine göre yıllık tüketici enflasyonu yüzde 17.53 ile son 2 yılın zirvesine yükseldi. Üreticilerin maliyetleri ise yıllık yüzde 42.89 artışla son 32 ayın zirvesinde. Bütün bu gelişmeler, Saray rejiminin yarattığı yıkımın, halkın sırtına yeni yükler bindireceğinin de işareti. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, bir süre sonra artan maliyetlerin tüketiciye yüksek enflasyon olarak döneceğini gösteriyor. Türk Lirası’nın döviz kurları karşısında sürekli değer kaybetmesi ise ithal girdiye mahkum edilmiş çiftçimizin, üreticimizin maliyetlerinin artacağının habercisi. Mazot pahalanacak, gübre pahalanacak, elektrik pahalanacak. Bunun üzerine bir de son zamlar önümüzdeki aylarda enflasyona yansıyacak. Açık olan bir şey var; o da Saray rejiminin kurduğu düzen vatandaşın hayatını daha pahalı, daha yaşanmaz hale getirecek.
Saray rejimi bir yandan da yeni kurnazlıklar peşinde. Emeklilere, memurlara ve kamu işçilerine verilecek enflasyon farkları Ocak-Haziran verileriyle belirlenmesine rağmen zamlar Temmuz’da geldi. Hayat pahalılığı almış başını giderken, milyonlarca memurun ve emeklinin maaşlarına yapılacak enflasyon zammı sadece 8.45 oranında kalacak. Kamu işçilerinin alacağı zam, bu oran etrafında belirlenecek.
Yurttaşlara 'Porsiyonları küçültün' diyen Saray, vatandaşın lokmasına dahi göz dikti. Hayat pahalılığıyla, işsizlikle, yoksullukla, borçlulukla, açlıkla mücadelede, iktidar tarafından yalnız bırakılan halk; ucube tek adam rejiminin yükünü artık kaldıramıyor. Şahsım düzeni devam ettiği müddetçe fakirleşmeye, yoksullaşmaya, geçim sıkıntısı yaşamaya devam edeceğiz. İktidarın siyasi ve ekonomik tercihleri bize bunları yaşamayı dayatıyor. Ama Türkiye bu düzene mahkum değil.
Bu kötü gidişi biz değiştireceğiz. Türkiye’nin bütün sorunlardan kurtulabilmesinin yolu iktidar değişikliğinden geçiyor. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, tek adam rejimine son verip halkın iktidarını kuracağız. Halkı zenginleştirecek olan, hayat pahalılığına son verecek olan Güçlendirilmiş Parlamenter Demokrasiyi kuracağız. Vatandaşa hesap vermeyi temeline alan demokratik hukuk devletini kurup, kamu kaynakları yararına kullanacağız.