BBP'li Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarını ziyaret eden CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı'yı eleştiren bir açık mektup kaleme alan CHP Etimesgut İlçe Başkanı Onur Öktem partisinden ihraç edildi. Öktem dün sosyal medya hesabından bir açık mektup yayımlamış ve "Ankara İl Başkanı Sayın Ali Hikmet Akıllı örgütümüzün kabul etmeyeceği eylem ve söylemlerle canımızı yakmıştır. Bizler ağzımızdan çıkan sözün esiri oluruz" demişti...
CHP Ankara İl Yönetimi olağanüstü toplantı yaparak Onur Öktem hakkında ihraç kararı aldı.
Öktem kararın ardından sosyal medya hesabından "Toplantı bitmiş. 29 arkadaşımızdan 28'i görevden alınmamız için oy vermiş. Yine 29 arkadaşımızın 21'i partiden kesin ihracımı istemiş. 35 yaşında olmama rağmen 19 yılımı partime verdim. Ailemden gelen bu kararı sol yanımda aşkla taşırım. Her şeye rağmen GÜLÜMSEYİN" mesajını paylaştı.
PSAKD Kurucu Başkanı Murtaza Demir de istifa etti
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kurucu Başkanı Murtaza Demir de CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı'nın Muhsin Yazıcıoğlu'nun mezarını ziyaret etmesine tepki göstererek önceki gün partisinden istifa etmişti.
Demir CHP Çankaya İlçe Başkanlığı'na sunduğu istifa mektubunda "Benim partim, beni yakanlara teşekkür etmemeli, 'elinize sağlık' dememeliydi" diye belirtmişti.
Demir'in istifa mektubu şöyle:
"CHP ÇANKAYA İLÇE BAŞKANLIĞINA / ANKARA
BENİM PARTİM, BENİ YAKANLARA TEŞEKKÜR ETMEMELİ, "ELİNİZE SAĞLIK" DEMEMELİYDİ!
Dostlar bana gücenmesin...
Bardak taştı, sabır çatladı!
Yarısı Madımak’ta kalan, bedeni yanık bir arkadaşınızım. CHP üst yönetiminin iradesiyle, azmettirenlerin mezarına çiçek konulup rahmet dilenmesi bardağı taşırmış, sabır taşını çatlatmıştır! O yüzden CHP'nin; üyelerine, ilkelerine, tarihine ve gönül bağı olanlara ihanet edilmesine artık katlanmayacağım.
Sivas Madımak Oteli'nde yakılan arkadaşlarım orada; demokrasi, laiklik, insanlık, kardeşlik adına bulunuyordu. Genç çocukların, ozanların, yazarların, semahçıların gelecekleri ellerinden alındı. Ve sizin, Parti Yönetimi kararı ve iradesiyle gidip, bizi yakanlara rahmet okumanız, yüreğimizi bir kez daha dağladı! Anlıyoruz ki, bilinç körlüğü içinde olduğunuz için, katilden kahraman, hırsızdan devlet adamı, gericiden demokrat olmayacağını idrak edemiyorsunuz.
Her ne amaçla olursa olsun, bu durumu hoş karşılayan bir yönetim anlayışıyla birlikte olmak, Ankara-Bahçelievler, Maraş, Çorum, Sivas katillerini aklamak, katliamları meşrulaştırmaktır. Mazlumu- mağduru bırakıp, katilin safında yer almak, CHP tarihini çöpe atmak, kurucusuna ihanet etmektir. Dolayısıyla burada kalıp; kendime, mücadeleme, ilkelerime ters düşmeyeceğim, şehitlerinin beni gözetleyen ruhlarını acıtmayacağım, incitmeyeceğim. Kemiklerini sızlatmayacağım...
'Kal, mücadele et' diyen arkadaşlarım oldu. Uzun yılların tecrübeli bir örgüt emektarı olarak şunu söyleyebilirim: Kurum içinde demokrasi işlemiyorsa, çabalar nafiledir. Delege, il-ilçe başkanı vb herkes atamayla geliyor, tüzük maddeleri 'mış gibi' işletiliyor, 'ben seni seçiyorum, sen de beni seçersin' deniliyor. 'Demokrasi, adalet, liyakat' diyorsunuz ya; hani?
Partide, garip ve anlaşılmaz bir siyaset anlayışı söz konusu. Hassasiyetimizi, oyumuzu önemsemiyor, sağcı, cemaatçi, tetikçileri, oradan gelecek üç-beş oyu, bizim milyon oyumuza tercih ediyor, 'Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmaktan' tereddüt bile etmiyorlar!
Partiye ve partililere ihanet olduğu şüphe götürmeyen bu skandalın patlak vermesinden sonra 'hatadan dönülür, partimde kalırım' diyerek beş gün bekledim. Parti üst yönetimiyle görüşmelerim oldu; 'yapmayın etmeyin, Madımak'ta ciğerleri göğnüyen partilileri (ki, Aleviler-solcular CHP'nin %90'dır) incitmeyin, partililerin hassasiyetinden ve parti ilkelerinden bihaber olan bu cahil İl Başkanını görevden alın' dedim. Dinlemediler...
Dostlarımdan bazılarına, Genel Başkanla konuşarak, il başkanının istifasını istemesini rica ettim.
Dönüp, bilgi veren yöneticilerin tavrını şöyle okudum: 'Genel Başkan bu ziyareti onaylıyor. Biz, sağdan oy alarak iktidar olacağız. Abdullah Gül mevzuu, Ekmeleddin’in CB Adaylığı tesadüfi değil, bilinçli bir tercihtir. İstiyorsan sen git…' Bir anlamda yolu gösterdiler…
Hal böyle olunca şöyle düşündüm; bu anlayış iktidar da olsa, bizim Türkiye özlemimize değil, ülkenin varlığını çalıp-çırpan anlayışların beklentilerine hizmet verilecektir.
Ve CHP üyeliğinden istifa ettim…
Bir yanda Madımak'ta 'ölüyoruz' çığlığı atan dostlarımın sesi, diğer yanda 47 yıllık üyelik, emek, duygudaşlık, sadakat. Ben vefayı ve arkadaşlarımın anılarına saygılı olmayı tercih ettim.
Gerçek bu...
Partili demokrat dostlarım; kendinize iyi bakın, hakkınızı helal edin.
Hoşça kalın… 02.04.2021"