AKP ile "normalleşme" çabasındaki CHP’nin yakında Mehmet Şimşek ile de ekonomi kurmaylarını buluşturması bekleniyor.
Şimşek ile bir araya gelecek olan CHP’nin üç ekonomi kurmayından biri de Selin Sayek Böke.
AKP iktidarının dağıttığı ihalelerle kamu kaynaklarını semiren Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve Makyol şirketlerini “Beşli Çete” olarak adlandıran CHP, bu şirketlere sağlanan hazine garantisine itiraz etmiş, Böke 2020 yılında “kamulaştıracağız” demiş ve bu sözler tartışma yaratmıştı.
CHP’nin “Beşli Çete”yle mücadele söylemi AKP öncesinde benzer süreçlerden geçerek kamu kaynaklarının yağmasıyla, özelleştirmelerle, emekçilerin artı-değerine el konulmasıyla zenginleşen Koçları, Sabancıları aklamaya hizmet etse de “kamulaştırma” tartışmasının açılması sermaye açısından genel olarak tedirgin ediciydi.
Aradan çok sular aktı, seçimler oldu, Altılı Masa kuruldu, dağıldı, CHP yönetimi değişti, son yerel seçimde CHP birinci parti çıktı, AKP ile CHP arasında sırasıyla kendi tabirleriyle “yumuşama/normalleşme” dönemi başladı.
Geçen ayın sonunda CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu KRT’de katıldığı programda CHP’nin artık eskisi kadar "Beşli Çete"yi anmadığını söyledi.
'Beşli Çete' CHP'nin gündeminden çıktı mı? Kitabın yazarı Başarır yanıtladı
Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu bugünkü yazısında hem medya taramalarında, hem kürsü konuşmaları ve röportajlarda hem de politik önceliklerde “Beşli Çete”nin CHP’nin öncelikli gündemi olmaktan çıktığını yazdı.
CHP’nin “Beşli Çete” kavramını teorize ederken şimdi CHP Grup Başkanvekili olan Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır’ın imzasıyla “Beşli Çete” adlı kitabın yazıldığını hatırlatan Terkoğlu konuya ilişkin soruları Başarır’a yöneltti.
Başarır aynı zamanda CHP’deki değişim sürecinin mimarlarındandı. “Beşli Çete” adlı kitabına önsözü ise Kılıçdaroğlu yazmıştı.
"Beşli Çete"nin ülkede hâlâ etkili olup olmadığı sorusuna Başarır’ın yanıtı şöyle oldu: “Sermaye grubu her zaman isteklerinin gerçekleşmesi için siyasi çevrelerde lobi faaliyeti yürütür ve yürütmektedir. İhalelerde bakanları, bürokrasiyi memnun etmektedir. Bu sebeple sorunuza ‘hayır’ yanıtını vermek absürt olacaktır. Ekonomide hali hazırda büyük sermaye gruplarının vergi ödemelerinin, açıklanan ilk 100 vergi rekortmeninde göremediğimize göre, hâlâ beşli çetelere ‘kıyak’ çekildiği apaçık ortadadır.”
Başarır: Mücadele gereken yerde mücadele, müzakere gereken yerde müzakeredeyiz
CHP’nin yeni yönetiminin “Beşli Çete ile hesaplaşmayı neden eskisi kadar öne çıkarmadığı” sorusu üzerine ise Başarır "Bir siyasi strateji değişikliği olup olmadığını soruyorsanız, bu konunun bir kenara bırakılmadığını söyleyebilirim" şeklinde yanıt verdi.
İki hafta önce Ulaştırma Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun kamudan en çok ihale alan büyük şirketlerden birinin özel uçağıyla yurtdışına seyahat ettiğini gündeme getirdiklerini hatırlatan Başarır “Eğer CHP’nin odağı mı değişti diyorsanız, bizim odağımız bellidir. Halkın yanında, halk için varız. Dolayısıyla şu anda ekonomik ve sosyal adaletin, enflasyon karşısında yaşanan mağduriyetlerin, demokrasi önündeki bariyerlerin mücadelesindeyiz. Mücadele gereken yerde mücadele, müzakere gereken yerde müzakeredeyiz. Bizim en mühim meselemiz Türkiye” ifadelerini kullandı.
'Ekonomik gücü olanlar CHP'de üzerinde etkili olamaz' iddiası
Terkoğlu’nun Başarır’a yönelttiği sorulardan biriyse “Beşli Çete”nin CHP içinde bir mevzi kazanıp kazanmadığına ilişkindi. Terkoğlu’nun “Bu yapının CHP içinde mevzi kazanması, birilerini desteklemesi ya da devirmesi ihtimalini görüyor musunuz?” sorusuna ise Başarır partisinin “halkçılık” ilkesi nedeniyle bunun mümkün olmadığını savunarak yanıt verdi.
Başarır şu ifadeleri kullandı:
"Cumhuriyet Halk Partisi 100 yıllık bir parti. Genel başkan koltuğunda bu ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk’ün oturduğu bir parti. Halkçı bir parti. Sosyal demokrasinin öncüsü. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilkeleri 100 yıldır bu ülkeyi ayakta tutan ilkeler. Büyük sermaye grupları ekonomik güçlerini ve bağlantılarını kullanarak partimiz içinde bugüne kadar mevki kazanamadıysa bu ilkeler sayesindedir.
Cumhuriyet Halk Partisi halkçı bir parti. Önceliğimiz halktır, halkın ihtiyaçlarıdır. Emeklimiz, çiftçimiz, öğretmenimiz, işçimiz hepsinin derdi derdimizdir. 31 Mart’tan bu yana ne diyoruz; müzakere ise müzakere, mücadeleyse mücadele. Tematik mitinglerimizin sebebi de budur. Emeklilerimizle miting yaptık, sözleşmeli öğretmenlerimizle miting yaptık, çay üreticimizle miting yaptık. Bu hafta sonu buğday üreticimizle miting yapacağız. Çünkü bizim temel ilkemiz halkçılık ve her zaman ortak paydamız halk olacak. Başta halkçılık olmak üzere hiçbir ilkemiz değişmeyecek. Bu nedenle de ne ekonomik gücü olanlar, ne lobi faaliyetleri, ne siyasi stratejiler Cumhuriyet Halk Partisi üzerinde etkili olamaz.”
Patron partisi devletçiliği zaten unuttu ama halkçılık?
“Devletçilik” ilkesini artık hatırlamayan CHP’nin “halkçılık” ilkesi sayesinde parti içinde paranın borusunun ötmeyeceğini savunması dikkat çekti.
Patron partisi CHP’nin “Beşli Çete” ve sadece bu şirketlerin hazine garantili ihalelerle aldıkları işletmeler için “kamulaştırma” vaadinin bile zamanında parti içinde tartışma yarattığı biliniyor.
Kamu kaynaklarından büyük ihaleler alarak zenginliğine zenginlik katan şirketler arasında CHP’li eski milletvekili Ersin Arıoğlu’nun kurucusu olduğu Yapı Merkezi İnşaat’ın “Beşli Çete”yle ortaklığı ve kamudan aldığı ihaleler de gündeme gelmişti.
Halen Tanzanya’daki demiryolu inşaatında çalıştırdığı işçilerin maaşlarını ödememesi yüzünden sıklıkla işyerinin önünde eylemlere sahne olan Yapı Merkezi İnşaat 2012-2022 yılları arasında kamudan 7 milyar 818 milyon TL değerinde 30 ayrı ihale almıştı. Şirketin en çok ihale aldığı kamu kurumlarının başındaysa TCDD geliyor.
Yapı Merkezi İnşaat 1915 Çanakkale Köprüsü’nü inşa eden ve işleten konsorsiyumun içinde “Beşli Çete”den Limak İnşaat ile birlikte yer alıyor. Ayrıca geçiş garantisi verilen ve geçmeyen araçlar için kamunun milyonlarca lira ödemek zorunda olduğu İstanbul’daki Avrasya Tüneli de Yapı Merkezi İnşaat Şirketi tarafından yapılmıştı.
İzmir'de Cemil Tugay'ın Cengiz'e kıyağı unutulmadı
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da Karşıyaka Belediye Başkanı olduğu dönemde Cengiz Holding’e arazi satışı yapmasıyla gündeme gelmişti.
Bataklık bir alan olan ancak denize sıfır konumdaki Mavişehir, Tugay tarafından göreve gelir gelmez adım adım Cengiz İnşaat'a verilmeye hazır hale getirilmiş, belediyenin ucuza sattığı araziyle birlikte Cengiz şimdilerde milyonlarca liralık lüks konutların da bulunduğu, çok katlı apartmanların bolca yer aldığı bu yağma projesini tamamlayabilmişti.