Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Şehitlerimizin kanları yerde kalmayacaktır ve tamamen terörün kökü kazınıp bir tane terörist kalmayıncaya kadar bu mücadele sürecektir. Ve bunu yapanlardan hesabı en ağır şekilde şekilde sorulmaya devam edecektir" dedi.
BBP Genel Başkanı Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında Gara'da şehit edilen vatandaşlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasına şehitleri anarak başlayan Destici, HDP'ye yüklendi. Yaşanan hadisenin ardından PKK, FETÖ, DHKP-C, ABD gibi güçlerin ve onlara bağlı kuruluşlar, ajanslar, PR şirketlerinin devreye girdiğini ve olayın TSK'nın hava bombardımanı ile gerçekleştiği iftirasının atıldığını söyleyen Destici, "Saf dilli çevreler iftiralara inandılar. Büyük bir gaflete düştüler. Dün TBMM Genel Kurulunda bu hadise ile ilgili bilgilendirme yapılırken Sayın İçişleri Bakanımız şehitlerimizin bizzat teröristler tarafından başlarından vurularak öldürüldüğünü, fotoğraflarının elinde olduğunu ve ailelerine naaşların gösterildiğini söyleyince hepsi sustular kaldılar. Hadi diyelim ki terör örgütünün uzantıları bu iftirayı attılar ve sonra gerçekler ortaya çıkınca sadece sustular, onların peşine takılıp alttan alta buna inanan ve gafillikle de olsa propagandasını yapanlar bir özür dilemeyecekler mi devletimizden. Bu özürü iyi niyetli olanlardan bekliyoruz, tabii iyi niyetli olmayanların amacı zaten bellidir. Onlar zaten haindir, katildir. Bu iftirayı atanların içinde sözde HDP'nin sözde milletvekilleri de var, bunlarla ilgili zaten hukuki süreç başladı. Bunlarla ilgili fezlekeler süratle hazırlanmalı, TBMM'ye sunulmalı, dokunulmazlıkları kaldırılmalı ve yargı önünde hesabı verdirilmeli" diye konuştu.
HDP'nin PKK'nın siyasi uzantısı olduğunu Mecliste bir kere daha gördüklerini söyleyen Destici, kaçırılan vatandaşlarla ilgili AK Parti Malatya Milletvekilinin HDP'nin şu anda eş genel başkanı olan Pervin Buldan ile görüştüğünün ve serbest bırakılmalarını istediğinin açıklandığını belirterek, "Cevap ise 'Belli bir süre misafir edilecekler ve bırakılacaklar' şeklinde geliyor. Yani PKK-HDP ilişkisi açık ve net bir şekilde su yüzüne çıktı" ifadelerini kullandı.
Mecliste bulunan siyasi partilerin HDP'nin kapatılması için harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Destici, "Bunlara düşen her birisi birlikte ya da ayrı ayrı hazırlıklarını yapacaklar ve HDP'nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulunacaklar. Dün bunu söyledim ancak hiçbir gruptan tepki alamadım. Hem PKK eşittir HDP diyeceksiniz, hem terör örgütünün siyasi uzantısıdır diyeceksiniz ama öbür taraftan bir dilekçe yazmaktan da imtina edeceksiniz. Bu ikiyüzlülüktür. Ben artık HDP'ye karşı net bir tutum göstermeye davet ediyorum. Eğer bunu yapmazlarsa hiçbirinin HDP eşittir PKK sözünün bizde ve millette karşılığı yoktur" şeklinde konuştu.
ABD'den PKK'nın saldırısına ilişkin bir açıklama gelmediğini hatırlatan Destici, "ABD'den eğer PKK yapmışsa kınarız açıklaması geldi. Çünkü onlarda saldırıyı Türkiye'nin yaptığına inandırma çabası vardı. Dana sonra büyükelçinin Dışişleri Bakanlığına çağrılması, daha sonra ABD Dışişleri Bakanı ile Sayın Çavuşoğlu'nun görüşmesi sonucu zoraki bir taziye dileği iletildi. Bu durumda Türkiye için kabul edilebilir değildir. Ertesi gün ABD'nin kargo uçakları yine terör örgütlerine lojistik destek vermeye devam etti. Bu da ABD'nin terörle mücadelede çifte standardını göstermiş oldu" diye konuştu.
Destici, ABD'ye kararlılığın bildirilmesi gerektiğini, TSK'nın terör örgütlerini ezeceğini ve bu yolda çıkan tüm engellerin geçileceğini söyledi.
Muhsin Yazıoğlu'nun şehadeti ile ilgili süren dava kapsamında gelişmelerin sorulması üzerine Destici şunları kaydetti:
"Olayın olduğu ilk günden bugüne olanın hem siyasi olarak hem de hukuki olarak takipçisi olduk, olmaya devam edeceğiz. Olayın hata, ihmal, görevi kötüye kullanma yönleri var. Bir de kasıt yönü var. Birinci bölümle ilgili soruşturmalar büyük oranda tamamlandı. Yargılananların bir kısmı ceza aldı. Kahramanmaraş Adliyesi'nde devam eden özellikle helikopter düştükten sonra kurtuldu geliyor bilgisini çeken dönemin İstihbarat Müdür Yardımcısı da yargılandı. Mart ayında bu olayı istismar edip başka yönlere çevirenlerle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde ağır cezada açılan dava var. Bu davanın süreci başladı. Burada helikopterin düşmesi, daha sonra Muhsin başkanımıza, oradaki arkadaşlarımıza ulaşılmasının engellenmesi şüphelidir. Bu şüpheleri ortadan kaldırmak için bilirkişi heyeti oluşturuldu. Şimdi biz bu bilirkişi heyetinin çalışmasını bekliyoruz. Bildiğim kadarıyla başsavcılıkta bunu bekliyor. Umuyorum ki bu çalışma tamamlandığında olay tüm çıplaklığıyla aydınlatılacaktır. Ve olayın failleri de cezalandırılacaktır."