İzmir’de düzenlenen 3. Uzlaştırma Uygulamaları Değerlendirme Toplantısı ve Uzlaştırma Ödül Töreni’nde konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 1 Ocak 2017’den itibaren 1 milyon 14 bin dosyada uzlaşma sağlandığını, idari sulh mekanizmasını kurma hedefi kapsamında da devlet ve vatandaşın mahkemelik olmadan önce bir masa etrafında oturarak konuşmasını ve uyuşmazlığın çözülmesini önemsediklerini belirtti.
3. Uzlaştırma Uygulamaları Değerlendirme Toplantısı ve Uzlaştırma Ödül Töreni, İzmir’de Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün katılımıyla düzenlendi. Törene, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Ali Öztürkmen, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, çeşitli illerin cumhuriyet başsavcıları ve uzlaştırmacılar da katıldı.
Törende konuşan Bakan Gül, “1 Ocak 2017’den itibaren toplam 1 milyon 14 bin dosyada uzlaşma sağlandı. 2017’den bugüne uzlaştırma kurumu sayesinde karşı tarafı da sayarsak 2 milyon taraf uzlaşmış demektir. Bu kişilerim ailelerinin, uzlaşma olmasa bu süreçteki yıpranmalarını bir tarafa bıraksak asgari 2 milyon kişinin 2017’den beri uzlaştığı bir durumla karşı karşıyayız. 2017’de yüzde 80’le başlayan müzakere başarı oranı 2020’de yüzde 85’e ulaşmıştır. Uzlaştırmayla benzer özellik arz eden idari sulh mekanizmasını kurma hedefimizin gerçekleşmesini de yine takip ediyoruz. Vatandaş devleti mahkeme etmeden önce masaya oturacak. Vatandaş devletle; devlet vatandaşla mahkemelik olmada önce bir masa etrafında oturarak meselenin konuşulmasını, uyuşmazlığın çözülmesini önemsiyoruz. Bu konuda inanıyorum ki gerekli yasal düzenlemeler Meclis’imizin iradesi ile kanunlaşacaktır” diye konuştu.
“Cezaevini kapatma kararı aldık ve kapattık”
Bakan Gül, Buca ilçesinde 1959 yılından bu yana faaliyet gösteren, ardından boşaltılan Buca Cezaevi ile ilgili de şunları söyledi:
“Yıllardır Buca’da şehrin ortasında kalan cezaevi vardı. Yaklaşık 4 bin vatandaşın orada cezaevinde kaldığını biliyoruz. Cezaevi 1959 yılından beri faaliyet gösteriyordu. Bakanlık olarak İzmir’in talebini dikkate aldık. Depreme dayanıklılıktan, çağdaş modernlikten uzak olan cezaevi İzmir’e yakışmıyordu. Cezaevini kapatma kararı aldık ve kapattık. Bu konuda da Buca’ya, İzmir’e yakışır şekilde cezaevi olarak değil, en güzel şekilde nasıl değerlendirecekse o şekle getirdik. Bu da İzmir’imiz için hayırlı olsun. Şehir içinde kalan yapı artık cezaevi değil, daha güzel şekilde değerlendirilecek."
“Uzlaşma toplumumuzun kültür ve geleneğinde var”
“Ceza hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan uzlaştırma, esasında toplumumuzun kültür ve geleneğinde öteden beri var olan, onarıcı adalet anlayışını yansıtan bir sistemdir” diyen Bakan Gül, şöyle devam etti:
"Toplumumuzun kültür ve geleneğinde evvelden beri var olan uzlaştırma, ilk kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunuyla ceza adalet sistemimize dâhil edilmiştir. 2016 yılının aralık ayında kurumu; mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan eksiklikleri ve ihtiyaçları gözeterek, ceza adalet sürecinde yer alan tüm süjeleri tatmin edecek bir hale getirdik. Yapılan düzenlemelerle uzlaştırma, ceza adalet sistemimizde gün geçtikçe etkisini artıran, ceza yargılamasının yükünü hafifleten, çözümün taraflarca bulunmasını sağlayan etkin bir kurum haline gelmiştir. Uzlaştırma kuruma ilişkin en güncel düzenlemeyi Birinci Yargı Paketi kapsamında yaptık. Yapılan düzenlemeyle uzlaştırma kapsamını genişlettik.”
“Bazen uyuşmazlıklar özür dileme ve helalleşme ile çözülmüştür”
Bakan Gül, uzlaşmaya ilişkin şunları söyledi:
"Uzlaşma, uyuşmazlığı yeni çatışmalar üretmeden çözerek sağlıklı toplum yapısını devam ettirmeyi amaçlamaktadır. Uzlaşmada, anlaşmazlığın her iki tarafın da kazandığı ve mutlu olduğu bir sonuçla çözüme kavuşturulması hedeflenmektedir. Uzlaşma ile fail işlediği suçun sorumluluğunu üstlenmektedir. Aynı zamanda fail suçun sonuçlarını gidermekte ve toplumla yeniden bütünleşme olanağını elde etmektedir. Mağdurun ise suçtan doğan zararı, kısa bir süre içerisinde giderilerek fail ile mağdur arasında barışı sağlamaktadır. Böylece yalnızca ceza davalarının değil, mağdurun zararını tazmin amacıyla yeni hukuk davalarının açılmasını önleyerek hukuk mahkemelerinin de iş yükünü azaltmaktadır. Yine bunların sonucu olarak uzlaşma, yargılama giderlerinden tasarruf yapılmasına katkı sunmaktadır. Uzlaştırmada, mağdurun zararının giderilmesinin yanı sıra, sosyal dayanışma örneği olan edimler üzerinde de anlaşıldığını görmekteyiz. Bu kapsamda taraflar; kadın sığınma evlerine, kız yetiştirme yurtlarına, çocuk yuvalarına, ihtiyaç sahiplerine bağış, fidan ve ağaç dikme, park ve bahçelerin temizlik işlerinde belirli bir süre çalışma, öğrencilerimize kırtasiye yardımı, Mehmetçik Vakfı, LÖSEV, şehit ve gazi yakınları için açılan hesaplara bağış, engelli vatandaşlarımıza akülü araba, Kızılay’a kan ve kök hücre bağışı gibi edimler belirleyebilmektedirler. Bazen de uyuşmazlıklar özür dileme ve helalleşme ile çözülmüştür. Bunlar toplumumuzun özünde olan yardımlaşma ve dayanışma duygusunu gösteren güzel ve anlamlı örneklerdir.”
Toplantı sonrasında uzlaştırma uygulamasına katkı veren cumhuriyet başsavcıları, başsavcılık yetkilileri ve uzlaştırmacılara plaket takdim edildi.