Milli Savunma Bakanı Akar, "Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Operasyonlarımız artan bir şiddetle devam edecek'' açıklamasını yaptı.
Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile 23. Piyade Tümen Komutanlığı Harekat Merkezi'nde sınır hattında ve ötesinde görev yapan birlik komutanlarıyla video konferans yöntemi ile toplantı yaptı.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin vazifesinin, sınırlarının güvenliğini sağlamak, en son teröristi etkisiz hale getirerek asil milletini terör belasından kurtarmak olduğunu vurgulayan Bakan Akar, "Ülkemizin ve milletimizin güvenliği için yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Gerek yurt içi gerekse sınır ötesinde faaliyetlerin devam ettiğini ifade eden Akar, "Kışın zorlu hava ve arazi şartlarında birçok olumsuzluğa rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları övünülecek şekilde kendilerine verilen görevi büyük bir başarıyla yerine getirdiler." dedi.
Alınan önlemlerle teröristlerin sınır geçişlerinin azaldığını vurgulayan Akar, bunun sınır güvenliği ile milletin rahat ve huzuruna olumlu etkilerinin olduğunu aktardı. "İleriden savunma"nın önemine değinen Akar, şunları söyledi:
"Bütün istihbarat raporları şunu gösteriyor, teröristler Mehmetçiğin nefesini daima enselerinde hissediyorlar. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde. Bu sonuna kadar devam edecek. Taarruzi bir anlayış ve artan bir şiddetle operasyonlarımız devam edecek. Ne zamana kadar? En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar. Böylece uzun yıllardan beri devam eden terör belasından asil milletimizi kurtaracak ve güvenliği sağlayacağız. Bu güvenlik sadece bizim için değil, aynı zamanda dost ve kardeşimiz Irak’ın da güvenliğine çok önemli katkılar sağlayacak, bölgeye huzur ve güvenliğin süratle gelmesi de böylece mümkün olacak."
'Korku bütün dağları sardı'
Bakan Akar, Irak’ın kuzeyinde "şer odakları"nın toplandığını da ifade ederek şöyle konuştu:
"Nerede? Sincar’da. Nerede? Mahmur’da. Bunların da bir an önce etkisiz hale getirilmesi için yapılması gerekenlerin en kısa zamanda yapılmasını bekliyoruz. Buradaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu konuda Iraklı kardeşlerimizle her türlü koordinasyonu yapıyor ve her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu da muhataplarımıza söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Iraklı komşularımızın bu konuda gerekenleri yapacağına inanıyoruz ve bunu yakından takip ediyoruz."
Teröristlerin kaçacak yerlerinin kalmadığını, bunu örgütün sözde elebaşlarının çok iyi bildiğini dile getiren Akar, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Artık oturdukları yerlerde rahat değiller. Büyük bir korku ve endişe içindeler. İki gece aynı yerde yatamadıklarını biliyoruz. Bu korku bütün dağları sardı. Çünkü Mehmetçiğin nefesini enselerinde hissediyorlar. İnşallah korktukları başlarına gelecek. Bu konuda kararlıyız, azimliyiz. Terör örgütü PKK sonunun geldiğini biliyor. Sözde yönetici kadrosu aşağıdakilerin gerçekleri görmelerini engellemeye çalışarak, baskıyla, zulümle terör iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bunun beyhude bir gayret olduğunu kendileri de biliyor. Çırpınıyorlar. Çırpınmaya devam edecekler fakat bunun sonunda da yok olacaklarını biliyorlar."
'Yunan komşularımızın provokatif eylemleri devam ediyor'
Ege’de, Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’taki gelişmelere de değinen Akar, "Biz bugüne kadar olan son derece makul, mantıklı politikalarımızı aksaksız, eksiksiz yürütmeye devam ediyoruz." dedi.
Akar, burada uluslararası hukuk, iyi komşuluk ilişkileri ve diyaloğun esas olması gerektiğine işaret ederek "Biz olayların tırmanmasından, gerilimden yana değiliz." diye konuştu.
Türkiye’nin iyi niyetini her zaman gösterdiğini ifade eden Akar, şunları aktardı:
"Bizim yapıcı, olumlu, barışçıl, müzakereye açık tutumumuza rağmen maalesef Yunan komşularımızın provokatif eylemleri devam ediyor, gerilimi tırmandırıyorlar. Orada tehdit dilini kullanarak kendilerince birtakım hedefler peşinde koşuyorlar. Bunların hepsinin beyhude olduğunu, bu konuda tehdidin ülkemize, milletimize, silahlı kuvvetlerimize hiçbir etkisinin olmayacağını, bu yol ve yöntemlerle hiçbir çözümün ortaya çıkmadığını da her seferinde söyledik söylemeye devam ediyoruz."
'Biz istikrar, barış için gerekli katkıları yaptık, yapıyoruz'
Türkiye’nin ikili ilişkiler, BM, NATO, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde karada, denizde, havada, bölge ve dünya barışına çok önemli katkılar sağladığını ve buna devam ettiğini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:
"Biz istikrar, barış için gerekli katkıları yaptık, yapıyoruz fakat maalesef bizim uluslararası hukuku esas alarak yaptığımız çalışmalara karşılık Yunanlı komşularımız, sürekli bu hukuku aşındırmakta, uluslararası hukukun dışında birtakım taleplerle, söylemlerle, birtakım konuları bazı yandaşlar bulsa dahi gerçek olmayan konuları ortaya atmak suretiyle bir yere varamayacaklarını görmeleri lazım. Belki taraftar bulabilirler ama bunlar hukuka aykırı. Uluslararası hukuk belli, bunun dışında birtakım iddiaların herhangi bir geçerliliği yok. Geçici olarak bazı şeylerde bazı ilerlemeler kaydedebilirler ama bunun bir sonu olmadığını da görmeleri lazım artık. Bu konuda esas olan uluslararası hukuktur. Uluslararası Adalet Divanının kararları, bu kararların mevcudiyetini bilmemiz lazım. Uluslararası hukuka uygun olarak davranmaya çağırıyoruz muhataplarımızı. Biz biliyoruz ki uluslararası hukuk, Uluslararası Adalet Divanı diyor ki bundan önce birçok kez söylediler, 'Adaların kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesi yok, olamaz.' Bunun bilinmesi, bu esasların kabul edilmesi lazım. ‘Bana göre olunca var, sana göre olunca yok’ gibi birtakım yol ve yöntemlerle, birtakım aldatmacalarla, birtakım illüzyonlarla bir yere varılamayacağını görmeleri lazım. Biz bu bütüncül tutumumuzu, bu diyalog çağrımızı iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde uluslararası hukuk çerçevesindeki çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz."
Sözlerinin sonunda şehit ve gazileri minnetle yad eden Akar, "Peygamber ocağı olarak da bilinen ve bu milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, aklın ve bilimin ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda 'Ölürsem şehit kalırsam gazi anlayışı' içinde her türlü zorluğa göğüs gererek milletinin emrinde, görevinin başındadır." ifadelerini kullandı.