Afganistan Cumhurbaşkanı Danışmanı Muhib: Barış olmadan yabancı güçler çekilirse tekrar iç savaş çıkabilir

Geçen bir yıl zarfında, Afganistan hapishanelerinden yaklaşık 5 bin Taliban mahkumu tahliye edildi, Taliban'ın esir tuttuğu 1000 kişi serbest kaldı ve ABD de asker sayısını önemli ölçüde azalttı.

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin Güvenlik Danışmanı Hamdullah Muhib, ülkesinde barış sağlanmadan yabancı güçlerin çekilmesi halinde tekrar iç savaş çıkabileceğini söyledi. Muhib ayrıca, Taliban müzakere heyetinin şu ana kadar barış konusunda olumlu bir planının olmadığını belirtti.

Muhib, başkent Kabil'de düzenlediği basın toplantısında, yabancı güçlerin ülkeden çekilme konusunda aceleci davranmaması gerektiğini belirtti.

"Barış olmadan yabancı güçler çekilirse tekrar iç savaş çıkabilir" diyen Muhib, Taliban'ın barış için yaratılan bu fırsatı iyi değerlendirmesini istediklerini dile getirerek savaştan vazgeçerek ülkenin yabancı teröristlerin merkezi haline dönüşmesini engellemek için Taliban'ın da çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

İstanbul Barış Konferansı
Taliban müzakere heyetinin barış konusunda karar alma yetkisine sahip olmadığını belirten Muhib, "Taliban'ın, İstanbul'da yapılacak barış konferansına karar alma yetkisine sahip kişileri göndermesi lazım" dedi.

Hamdullah Muhib, Taliban müzakere heyetinin şu ana kadar barış konusunda olumlu bir planının olmadığını söyledi.

Her şeye rağmen Afganistan güvenlik güçlerinin şiddet olaylarına karşı hazırlıklı olduğunu aktaran Muhib, "Taliban asla savaşla bir yere varamayacaktır ve savaşla yönetimi de ele geçiremeyecektir. Ancak barış yoluyla istediklerini elde edebilirler." diye konuştu.

Taliban ile barış süreci
Afganistan'da en büyük yabancı askeri varlığa sahip ülke ABD, eski Başkanı Donald Trump döneminde, Taliban ile Katar'ın başkenti Doha'da anlaşma imzaladı.
Trump yönetimi, NATO içinde istişare etmeden ve müttefiklerine danışmadan 29 Şubat 2020'de yaptığı anlaşmayla 1 Mayıs 2021'e kadar Afganistan'daki tüm yabancı güçlerin ülkeden ayrılacağı taahhüdünde bulundu. Taliban da buna karşılık çekilmeye kadar yabancı güçlere saldırmamayı taahhüt etti.

Geçen bir yıl zarfında, Afganistan hapishanelerinden yaklaşık 5 bin Taliban mahkumu tahliye edildi, Taliban'ın esir tuttuğu 1000 kişi serbest kaldı ve ABD de asker sayısını önemli ölçüde azalttı.

Anlaşma, yalnızca yabancı güçlere saldırmama şartı getirdiği için Taliban, Afgan güvenlik güçlerine yönelik eylemlerine devam etti. Ülkede Taliban'ın üstlenmediği çok sayıda başka şiddet olayları da yaşandı. Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonuna (UNAMA) göre, ABD ile Taliban arasında barış anlaşmasının imzalanmasının ardından 3 binden fazla sivil hayatını kaybetti.

'Taliban'ın El Kaide ile ilişkisi devam ediyor'
Afgan yönetimi ve Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah gibi aktörlerin de içinde bulunduğu kesimi nitelemek için kullanılan 'Cumhuriyet' tarafı ise Taliban'ın Doha anlaşmasına uymadığını ve El Kaide ilişkisinin devam ettiğini savunuyor.

Afgan tarafları, Doha'da Eylül 2020'de başlayan ve ocak ayında ilk turu tamamlanan müzakerelerde usul ve yönteme ilişkin uzlaşı sağladı.

Ancak 22 Şubat'ta tekrar başlayan müzakerelerde içerik kısmına geçilemedi.

Kabil yönetimi, öncelikle Taliban'ın eylemlerini sonlandırmasını ve kapsamlı ateşkese gidilmesini şart koşuyor.

Taliban ise ABD ile yaptığı Doha Anlaşması'na uyarak yabancı güçlere saldırmadığını vurgulayarak takviminin işletilmesini istiyor. Yabancı güçlerin 1 Mayıs 2021'e kadar ülkeden ayrılması, bir geçiş yönetimi kurulması, mahkumların serbest bırakılmasını talep eden Taliban, lider kadrolarının BM Güvenlik Konseyi'nin terör örgütü ve terörist şahıslar listelerinden çıkartılmasını bekliyor.

DÜNYA Haberleri

Almanya'da Göttingen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Tolan, görevden alındı
Putin, Kuzey Kore'ye aslan ve bozayı dahil 70'i aşkın hayvan hediye etti
Pentagon, UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine karşı çıktı
Pentagon, Rusya'nın Ukrayna'da kıtalararası balistik füze kullandığını doğruladı
ABD yönetimi, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı