Tarih araştırmaları yapan Colorado dergisinin Yayın Direktörü ve Genel Yayın Yönetmeni Sam Bock: "Ku Klux Klan yaygın şekilde reddedilse de var olmaya devam ediyor ve üye topluyor. Donald Trump gibi siyasi figürler nefret gruplarını cesaretlendiriyor", "Ku Klux Klan'ı terör örgütü olarak adlandırma büyük ölçüde sembolik olsa da iyi bir başlangıç olabilir ancak böyle bir kararın hem çok geç hem de etkisiz olacağını düşünüyorum"
Amerikan tarihi üzerine araştırmalar yapan Colorado dergisinin (The Colorado Magazine) Yayın Direktörü ve Genel Yayın Yönetmeni Sam Bock, ABD'deki ırkçı Ku Klux Klan (KKK) örgütüne ilişkin, "Bugün Amerika'da, Klan'ın beyaz üstünlükçü, antisemitik, Hristiyan milliyetçi ideallerinin büyümeye devam ettiğini söylemek kesinlikle yanlış olmaz. KKK'nin modern biçimleri Proud Boys gibi gruplarla ABD'nin dört bir yanında internette ve gerçek dünyada gelişen çok sayıda Neonazi grubu tarafından temsil ediliyor." dedi.
Bock, AA muhabirine, ABD tarihinin "kara lekesi" olarak nitelenen ırkçı ve beyaz üstünlükçü Ku Klux Klan örgütüne ilişkin değerlendirmede bulundu.
Klan olarak da adlandırılan KKK'nin 24 Aralık 1865'te ABD'nin Tennessee eyaletinde, siyahi ve göçmen karşıtı, beyaz üstünlükçü, gizli bir örgüt olarak kurulduğunu dile getiren Bock, Amerikan İç Savaşı'nın ardından ülkede köleliğin kaldırılmasına karşı çıkan örgütün, siyahilere tanınan hakları engellemek ve onları tekrar köleleştirmek için birtakım ırkçı yöntemler kullandığını söyledi.
Bock, farklı dönemlerde ortaya çıkan 3 ayrı Klan'ın ilkinin 1865-1871, ikincisinin 1915-1944 arasında etkili olduğunu belirterek, ikinci dalga Klanların sadece siyahilere değil, Yahudilere, sendikacılara, komünistlere ve tüm göçmenlere karşı daha acımasız olduğunu dile getirdi.
"KKK ekonomik belirsizlik ve sosyal değişim dönemlerinde yeniden canlanıyor"
KKK'nin etkin olduğu yıllarda birçok yerel teşkilatı olduğunu ve bunların faaliyetleri konusunda serbest bırakıldığını aktaran Bock, şöyle devam etti:
"Colorado'da ikinci Klan, büyük dini ve etnik çeşitliliğin olduğu yerlerde güç kazandı ve beyaz Protestanlara toplumun zirvesindeki yerlerinin tehdit altında olduğu mesajını verdi. Diğer yerel teşkilatlar farklı şekillerde örgütlenmiş olsa da Colorado'da KKK, Katolikleri ve içki yasağını ihlal edenleri, Anglo-Protestan egemen sınıf için tehdit olarak tanımladı ve nüfuz kazanmak için bu tarz ideolojik ihtilafa yol açan konuları kullandı."
Bock, örgütün 1871 ve 1944'te iki defa dağılmasına rağmen 1950'lerde tekrar canlanıp üçüncü Klan'ın kurulduğunu anımsatarak, "KKK, ekonomik belirsizlik ve sosyal değişim dönemlerinde ortaya çıkma eğiliminde oluyor. Klan'ın 1960'larda yeniden canlanmasına yol açan da 1950'li ve 60'lı yılların sosyal koşullarıydı." ifadesini kullandı.
Colorado Tarihi Merkezi'nin, örgütün 1924-1926 yıllarına ait orijinal üyelik kayıtlarını dijital ortama aktardığına değinen Bock, "Üyelik defterlerinde listelenen KKK üyeleri toplumun geniş kesitini gözler önüne seriyor. Üyelerin neredeyse tamamı Denver'da yaşayan beyaz orta ve üst sınıf Protestanlar. Birçoğu ticaretle uğraşıyor ancak listede öğretmenden avukata, politikacıdan bankacı ve işçiye neredeyse her meslek grubu var." diye konuştu.
"Trump gibi siyasi figürler nefret gruplarını cesaretlendiriyor"
Bock, KKK ve temsil ettiği fikirlerin birçok ABD başkanını etkilediğine işaret ederek, "Kesinlikle birçok ABD Başkanı KKK'den etkilendi o kadar ki eski ABD Başkanı Woodrow Wilson, 1915'te Beyaz Saray'da KKK'nin ırkçı fikirlerini destekleyen 'Bir Ulusun Doğuşu' adlı filmi izletmişti. Diğer başkanlar da zaman zaman ırkçı görüşlere sahip olmuşlardı ancak yakın geçmişte çok azı beyaz Hristiyan milliyetçiliğinin söylem ve mantığını, Donald Trump kadar açık şekilde benimsedi." değerlendirmesinde bulundu.
KKK'nıin güç ve etkisini kaybetmesine rağmen hala aktif olduğuna dikkati çeken Bock, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün ABD'de, Klan'ın beyaz üstünlükçü, antisemitik, Hristiyan milliyetçi ideallerinin büyümeye devam ettiğini söylemek kesinlikle yanlış olmaz. KKK'nin modern biçimleri Proud Boys gibi gruplar ile Amerika'nın dört bir yanında internette ve gerçek dünyada gelişen çok sayıda Neonazi grubu tarafından temsil ediliyor. Donald Trump gibi siyasi figürler nefret gruplarını cesaretlendiriyor ve birçoğu, sırf etkili politikacılar onları gölgelerden çıkmaya teşvik ettiği için artık alıcı kitle buluyor."
"KKK'yı terör örgütü ilan etmek hem geç hem de etkisiz bir karar olur"
Bock, son dönemde ABD'de meydana gelen ırkçı cinayetlerin kaçının KKK tarafından işlendiğine ilişkin resmi veri olmadığını kaydederek, "Ülke çapındaki çok sayıda linçten hangilerinin doğrudan KKK tarafından organize eylem olarak yapıldığını, hangilerinin bazıları KKK üyesi olsa da ırkçı vatandaşlar tarafından gerçekleştirildiğini ayrıştırmak çok zor." diye konuştu.
ABD'de, KKK'nin terör örgütü ilan edilmesiyle ilgili taleplere de değinen Bock, konuyla ilgili Trump yönetimine yarım milyondan fazla imza iletildiğini anımsattı. Bock sözlerini, "Ku Klux Klan yaygın şekilde reddedilse de var olmaya devam ediyor ve üye topluyor. KKK'yi terör örgütü olarak adlandırmak sembolik olsa da iyi bir başlangıç olabilir ancak böyle bir kararın hem çok geç hem de etkisiz olacağını düşünüyorum." şeklinde tamamladı.