ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 2020 yılı İnsan Hakları raporunu açıklayarak, Çin’in Uygurlara baskı uyguladığını ve Rusya’nın diğer ihlallerin yanı sıra siyasi muhalifleri hedef aldığına dikkat çekerek, tüm dünyada insan haklarıyla ilgili kötüleşen bir tablo olduğunun altını çizdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken düzenlediği basın toplantısında, 2020 yılı İnsan Hakları raporunu açıkladı. Yaklaşık 200 ülkede yasaların gerektirdiği insan hakları durumu ile Rusya ve Çin gibi jeopolitik rakipler hakkında ayrıntılı bilgiler içeren raporu yayınlayan Blinken, "2020'de çok fazla insan acımasız koşullar altında acı çekmeye devam etti" ifadelerini kullandı.
Bazı hükümetlerin korona virüs (Covid-19) salgınını "hakları kısıtlamak ve otoriter yönetimi pekiştirmek için bir bahane" olarak kullandıklarını belirten Bakan Blinken, Çin'de salgınla ilgili resmi açıklamalardan uzaklaşan akademisyenlerin, taciz, sansür ve bazı durumlarda üniversitelerin ve polisin müdahalesiyle karşı karşıya kaldığını kaydetti.
Çin'de, Uygur Türkü ve Müslüman azınlıklar toplama kamplarında tutuluyor
Çin hükümetinin Sincan eyaletindeki kitlesel gözaltı programını tanımlamak için daha iddialı bir dil kullanılan raporlarda, 1 milyondan fazla Uygur Türkü ve diğer Müslüman etnik azınlık gruplarının hukuk dışı toplama kamplarında bulunduğu ve buna ek olarak yalnızca gündüz vakti rehabilitasyon eğitimine maruz kalan 2 milyon kişinin daha olduğu belirtildi.
Navalny, FSB tarafından zehirlendi
Bir tür sinir gazı ile zehirlenmesi nedeniyle tedavi görmesinin ardından Rusya'ya geri döndüğünde hapse atılan Rus muhalif lider Alexei Navalny'nin zehirlenmesine dikkat çekilen raporun Rusya'ya ait bölümünde, olaya ilişkin "güvenilir raporların" Rusya Federal Güvenlik Servisi'nden (FSB) memurların Navalny'yi zehirlediğini gösterdiği ifade edildi.
Blinken, Etiyopya'yı insan hakkı ihlali yapan yetkilileri yargılamamakla suçladı
Etiyopya'da önemli insan hakları sorunları olduğunu bildiren Blinken, Etiyopya hükümetini zaman zaman insan hakları ihlallerinde bulunan yetkilileri yargılamak adına adım atmamakla suçlayarak, bu durumun istismarcıların cezasız kalmasıyla sonuçlandığını kaydetti.
Blinken, binlerce kişinin öldürüldüğü ve yüz binlerce kişinin evlerinden zorla çıkarıldığı Tigray bölgesine sınırlı erişimin, insan hakları ihlallerinin ve suiistimalinin kapsamını belirlemeyi zorlaştırdığı belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM), Tigray'da işlenen zulümler konusunda endişelerini dile getirirken, Blinken ise bölgede yürütülen eylemleri etnik temizlik olarak nitelendirdi.
Öte yandan Etiyopya hükümeti tarafından yapılan açıklamada ise, Blinken'ın iddiası reddedildi.