Rus yönetimine isyanının ardından Wagner'in Arap ülkelerindeki akıbeti ne olacak?

Rus yönetimine isyanının ardından Wagner'in Arap ülkelerindeki akıbeti ne olacak?

Rus özel güvenlik şirketi Wagner'in, Moskova yönetimine karşı düzenlediği silahlı isyanın ardından Arap ülkelerindeki varlığı merak konusu oldu.

A+A-

Suriye, Libya ve bir dereceye kadar Sudan'da faaliyet gösteren şirket, eğitim, savaşma ve askeri teçhizatın bakımını yapma gibi çeşitli şekillerde üç ülkedeki iç savaşlara dahil oldu.

Rusya, şirketin bu üç Arap ülkesinde faaliyetlerinin akıbetini henüz belirlemedi. Wagner'in buradaki görevlerine son mu verileceği yoksa arabuluculuk yapan Belarus'tan mı faaliyetlerini sürdüreceği konusunda henüz netlik yok.

Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı, 28 Haziran'da Afrika ülkelerinin liderlerinin Wagner ile çalışmaya devam edip etmeyeceklerine kendilerinin karar vermeleri gerektiğini söyledi.

Bu açıklama, Wagner'in Arap ülkelerindeki faaliyetlerine Rus koruması olmadan devam edeceği yönünde sinyaller veriyor. Ancak Wagner bünyesindeki savaşçıların, tutuklanma ya da kimliği belirsiz bir hava aracı tarafından bombalanma tehdidiyle karşı karşıya bulunduğu da ifade ediliyor.

Rus özel güvenlik şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin, beraberindeki savaşçılarla geçen ay Moskova yönetimine karşı silahlı isyan başlatmıştı.

İsyan, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun araya girmesiyle sona ermişti. Moskova yönetimi, Wagner'in isyanı karşısında zor duruma düşerken, ülkede kanlı bir iç çatışmanın eşiğinden dönüldüğü yorumları yapılmıştı.

Suriye
Suriye'deki faaliyetlerine 2015 yılında başlayan Wagner, başkent Şam, Lazkiye, kuzey Halep, Hama, Humus, Tedmur, Deyr ez-Zor, Haseke ve Kamışlı'da konuşlandı.

Bu ülkede 2 bin unsurla varlık gösteren güvenlik şirketi, 1200 ile 4 bin dolar arasında değişen maaşla Suriye uyruklu 3 bin kişiyi bünyesine dahil etti.

Amerikan "Wall Street Journal" gazetesi, yayımladığı bir haberde, Suriye'de büyük ölçüde bağımsız hareket eden Wagner savaşçılarına 27 Haziran'da Rusya Savunma Bakanlığı tarafından yönetilen bir hava üssüne (Tartus) gitme emri verildiğini aktardı.

Sky News Arabia da üst düzey bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisine dayandırdığı haberde, Rus askeri istihbaratının Suriye'de görev yapan çok sayıda "Wagner" komutanını tutukladığı bilgisini paylaştı.

Öte yandan, Wagner savaşçıları, son silahlı isyanın öncesinde, Şubat 2018'de Deyr ez-Zor'daki bir petrol sahasına yaklaşmaları sonrası ABD saldırılarına maruz kalmış, bu nedenle şirket ile Rus ordusu arasında sessiz bir çekişme yaşanmıştı.

Wagner, o tarihlerde Rus ordusunu, Deyr ez-Zor saldırısında ölen yaklaşık 300 savaşçıya hava koruması sağlamamakla suçlamıştı. Rus ordusu ise saldırıya maruz kalan grubun koordinasyon olmadan hareket ettiğini ve Suriye'deki Rus-Amerikan anlaşmasını dikkate almadığını savunmuştu.

Libya
İtalyan haber ajansı Nova'ya göre, onlarcası Ukrayna'daki savaş için geri çekilmesine rağmen Libya, Wagner'in 1500 ila 2000 savaşçısıyla konuşlu bulunduğu en önemli ikinci Arap ülkesi.

Cufra Hava Üssü, Kartabiye Hava Üssü ve Sirte Limanı gibi ülkenin doğusu, güneyi ve merkez bölgelerindeki askeri hava üslerinde konuşlu Wagner savaşçıları, faaliyet gösterdiği diğer ülkelerden farklı olarak Libya'da askeri helikopterler ve orta menzilli Pantsir hava savunma sistemlerinin yanı sıra çok amaçlı Rus MiG-29 uçağı, Sukhoi-24 saldırı uçağı kullanıyor.

Wagner, Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in 2019-2020 yıllarında başkent Trablus'a düzenlediği saldırıya doğrudan iştirak etmiş, saldırılardan önce ise askeri ekipmanların bakımı ve askeri danışmanlık gibi alanlarda destek vermişti.

Rus güvenlik şirketinin Moskova yönetimine isyanından birkaç gün sonra Libya'nın doğusundaki El-Hadim Askeri Hava Üssü SİHA'lı saldırıya maruz kaldı.

Söz konusu saldırıyı üstlenen olmadı ancak Rus ordusunun da aralarında bulunduğu bazı güçler, Wagner'in Libya'daki nüfuzunun artmasını istemiyor.

Wagner grubunun Moskova'ya başkaldırması, bu askeri grubu dizginleyecek bir ülkenin olmadığı anlamına geliyor. Öyle ki kontrolden çıkmış bu grup, çıkarları söz konusu olduğunda kendi müttefiki rejimleri bile düşürme girişiminde bulunabiliyor.

Artık Rusya'nın resmi koruması altında olmayan Wagner unsurlarının, ABD Afrika Komutanlığı'nın (AFRICOM) saldırılarına maruz kalabileceği öngörülüyor.

AFRICOM da Rus güvenlik şirketi Wagner'in Afrika kıtasındaki nüfuzunu bitirmeye ilişkin isteğini gizlemiyor.

Washington ve Batı ülkeleri, Wagner grubunu, Libya'yı Nisan 2021'de Çad'da başkent Encemine'yi basan silahlı muhaliflere destek için kullanmakla suçluyor.

Söz konusu baskında Çad Devlet Başkanı İdris Debi öldürüldü. ABD ve Batı müttefikleri aynı zamanda Wagner'in, Libya topraklarından Sudan'da orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) de destek verdiğini belirtiyor.

Sudan
Wagner'in Sudan'daki varlığı, 2019’da darbeyle devrilen Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in dönemine uzanıyor.

Nitekim Beşir, Aralık 2017'de paramiliter gruba ait "M Invest" şirketiyle altın madenciliğine yönelik imtiyaz sözleşmesi karşılığında orduya ve emniyet güçlerine destek için Wagner unsurlarını ülkede konuşlandırdı.

Beşir yönetimi, Güney Sudan'ın 2011'den itibaren bağımsızlığına kavuşmasıyla birlikte Sudan'daki petrol yataklarının yaklaşık yüzde 75'ine hakim olmasına bağlı olarak ülkede yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle halkın sokağa dökülmesi veya askeri darbeye karşı Wagner'in desteğine ihtiyaç duyuyordu.

Wagner'in varlığı Beşir yönetiminin düşmesini engelleyemedi ancak şirket, ülkenin Darfur eyaletindeki Amir Dağı ve diğer bazı bölgelerinde altın madenciliğini işletme faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.

Wagner, Sudan'daki altın madencilik faaliyetleriyle varlığını sürdürmek için Beşir'den sonra Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu ile de koordinasyon sağladı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Sudan makamlarının Wagner unsurlarını istihdam etme hakkına sahip olduğunu söyledi. Wagner lideri Prigojin de 15 Nisan'da aralarında çatışma başlayan Sudan ordusu ile HDK arasında arabuluculuk yapma teklifinde bulundu.

Batı medyası da Wagner'i, HDK'ye uçaksavarların da aralarında bulunduğu çeşitli silahlar temin etmekle suçluyor. Hatta HDK'nin Wagner'den elde ettiği uçaksavarlar sayesinde Sudan ordusuna ait birkaç helikopter ve savaş uçağını düşürdüğü iddia ediliyor.

Rus özel güvenlik şirketi Wagner ve Libya'daki Halife Hafter, Sudan ordusuyla çatışan HDK'ye desteklerini yalanlıyor. Ancak "Sudanlı Arap Uzmanlar Merkezi" tarafından hazırlanan raporda, Wagner'in Hafter yardımıyla HDK'yi uçaksavar silahlarıyla desteklediği teyit ediliyor.

Wagner, Sudan'daki varlığını sürdürerek ülkeye komşu Orta Afrika Cumhuriyeti ve Libya'daki askeri operasyonlarını da koordine edebiliyor.

Sudan'daki varlığıyla Çad'da babasının ölümünün ardından 20 Nisan 2021'de iktidarı devralan General Muhammed İdris Debi Itno rejimini de kuşatma fırsatı bulan Wagner, Çad'ın doğu sınırını Sudan'dan, kuzey sınırını Libya'dan ve güney sınırını da Orta Afrika Cumhuriyeti'nden kuşatmış durumda.

Libya ve Suriye'deki cephelerin sakinleşmesinin ardından Wagner grubunun Sudan'daki askeri nüfuzunu artırması bekleniyor. Wagner'in, Sudanlı taraflardan birine destek için daha fazla silah ve savaşçı göndererek daha büyük çıkarlar elde etmeye çalışabileceği öngörülüyor.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.