Kuşadası halkı CHP'nin Kuşadası'nı ne zaman 'duyduk', 'gördük' diyeceğini 'Dört Gözle' bekliyor!

Kuşadası halkı CHP'nin Kuşadası'nı ne zaman 'duyduk', 'gördük' diyeceğini 'Dört Gözle' bekliyor!

CHP'yi yönetenler, Kuşadası'ndan daha ne kadar "zarar görmeyi" hedefliyor?

A+A-

Aydın'ın Kuşadası ilçesinin Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan, belediyenin otoparkına girdiği sırada silahlı saldırıya uğramış ve yara almadan kurtulmuştu. Saldırıyı gerçekleştiren Harun Özekin, Turan’a 4 kurşun sıkmış, bu kurşunlardan biri araca diğer kurşunlar ise yere ve duvara isabet etmişti.

Oğuzhan Turan saldırının ardından yaptığı basın açıklamasında ‘ranta’ müsaade etmediklerini ve bu nedenle daha önce de çeşitli tehditler aldığını söylemiş ve “Kuşadası Belediyesi yönetimi olarak şantaja, tehdide, rant ve çıkar sağlamaya çalışan çevrelere karşı gelmeyi sürdüreceğiz ve bu tip organize kötülüklere geçit vermeyeceğiz” demişti.

KUŞADASI’NDA RÜŞVET ÇARKI
Gayrimenkul işi yaptığı öğrenilen Harun Özekin olay sırasında kaçmış, sonrasında ise polise teslim olmuştu. Özekin emniyetteki işlemlerin ardından savcılığa sevk edilmiş ve tutuklanmıştı. Özekin’in emniyetteki ifadesi ise konunun başka bir boyutu olduğunu gözler önüne serdi.

Yerel kaynakların ulaştığı emniyetteki ifadede Özekin’in, içerisinde Oğuzhan Turan’ın da olduğu iddia edilen ‘rüşvet çarkı’nı anlattı. Çağlar adlı bir kişiye ait Kadınlar Deniz’indeki bir pansiyonun mühürlenmesiyle başlayan zincir de aracı olduğunu belirttiği ifadesinde “Çağlar bu mührün kaldırılması için Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan ile aracılığıyla görüştüğünü, mührü kaldırmak için 120 bin lira istediğini beyan etti. Daha sonra Çağlar ile birlikte Turan'ın makamına gittik. Çağlar durumu anlattı, Oğuzhan, bize hitaben 'inşaatı kime yaptıracaksınız' dedi. Bize İdris Bor'u tanıyıp tanımadığımız sordu. Görüşmeden sonra İdris Bor'u çağırdık. İdris 'sizin mühür 120 bin liraya çözülür' dedi. Çağlar, İdris'e 'bizden zaten bu parayı istediler, vermedik' derken İdris, 'mührün sökülmesinin başka yolu yok. Birim amirleri imza atmaz' diyerek parayı elden istedi. İdris, Çağlar'dan 60 bin lirasını nakit elden, 60 bin lirasını da mühür sökülünce vereceksin” dedi.

‘BENİ OYALADILAR’
Parayı banka yoluyla havale yaptıklarını söyleyen Özekin, “İdris'in verdiği iban adresine Çağlar, mobil bankacılık aracılığıyla 60 bin lira gönderdi. İdris hatta 'siz bana noterden tasdik verin tüm işlemlerinizi ben yapayım, işlemleri daha hızlı yaparım' dedi. Noterden vekalet verildi. Mühürlü olan pansiyona gidildi. Pansiyonda imara aykırı yerler söküldü. Bir süre sonra Çağlar beni aradı. İdris'in sürekli kendisini oyaladığını mührün açılmadığı söyledi. Bende birkaç kez aradım ancak beni de oyaladılar” ifadelerini kullandı.

Özekin, olay gününe ilişkin ise “Çağlar'ın telefonundan Oğuzhan'ı aradık. Oğuzhan, 'ben İdris'i tanımıyorum deyip telefonu kapattı. İdris'i aradık telefonu meşguldü aynı anda Oğuzhan'ın da telefonu meşgul olduğundan birbirleriyle konuştuklarını anladık. İdris bizi oyalıyordu. Oğuzhan ile görüşmek için belediye otoparkına gittim. Oğuzhan otomobiliyle otoparka geldi. Oğuzhan'a İdris'ten bahsetmek istedim, bana küfür etti. Ardından torpidodan silahı aldı. Bende belimdeki silahı çıkardım ve gözdağı vermek için 4 el havaya ve yere ateş ettim. Sonra kaçarken o da bana ateş etti” dedi.

WHATSAPP KONUŞMALARI ÇIKTI
Toplumsal, zincirde adı geçen İdris Bor ve saldırıyı gerçekleştiren Harun Özekin arasındaki WhatsApp konuşmalarına ulaştı. Yazışmalarda Özekin’in İdris Bor’a belirli aralıklarla konunun halledilip halledilmediğine yönelik mesajlar attığı ve Bor’un da buna karşılık her yanıtında geçiştirerek cevap verdiği, kimi zaman ise ‘işin çözüldüğüne’ yönelik cevaplar verdiği görüldü.

Saldırının olduğu günün kısa bir süre öncesinde gerçekleşen konuşmada ise aracı olduğu belirtilen ve parayı alan İdris Bor, Özekin’e mühürün kaldırılmamasına ilişkin “çözüm bulamıyorum. Bir formül buluyorum, başka bir yerden sorun çıkıyor. Bir formül bulayım da öyle çıkarayım” sözlerinin içerdiği bir sesli mesaj gönderiyor.

5b308758-e0c2-4837-ac82-66bdff44f498.jpg

ekran-resmi-2022-02-21-12-43-57.png

21 Şubat 2022 tarihli Toplumsal gazetesinin haberi yukarıdaki gibi. https://www.toplumsal.com.tr/yerel/kusadasi-ndaki-rusvet-zincirinin-kayitlari-ortaya-cikti-h77996.html

Kuşadası'ndaki bu olayı Türkiye'de duymayan kaldı mı? 

Kalmadı...

Peki, Menemen konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktığı Çalar Saat programında ne diyordu?

"Duyduk, YDK'ya gönderdik!"

Aynı günlerde CHP Sözcüsü Faik Öztrak Halk TV'ye bağlanıp canlı yayında Özlem Gürses'e ne diyordu?

"Kimsenin gözünün yaşına bakmayız!"

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ne diyordu?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un "kesin ihraç" istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edildiğini bildirdi.

Torun, yazılı açıklamasında, İzmir İl Başkanlığının, Menemen Belediye Başkanı Aksoy hakkındaki çok sayıda şikayeti detaylı olarak incelediğini ve parti genel merkezine bildirdiğini belirtti.

Genel Merkezde yapılan değerlendirmeler sonucunda, TBMM grubundan üç milletvekilinin bölgeye gönderilmesine karar verildiğini ve milletvekillerinin konuyla ilgili incelemelerinin ardından kapsamlı bir rapor hazırlandığını aktaran Torun, milletvekillerinin raporunun Genel Merkezde ciddiyetle ele alındığını kaydetti.

Torun, "Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu'nun bugünkü toplantısında, İzmir İl Başkanlığımızın görüşleri ve üç milletvekilimizden oluşan inceleme heyetinin raporu değerlendirilmiş, partimizin ilkeleri ve etik değerleri esas alınarak, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy'un 'kesin ihraç' istemiyle 'tedbirli' olarak Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir." ifadesini kullandı. (AA)

En ufak bir şikayetin dahi CHP Genel Merkezine ulaşması durumunda CHP'yi yönetenlerin harekete geçtiklerini varsayalım... Yok böyle bir dünya da...!

Kuşadası Belediyesi ve Başkanı Ömer Günel konusunda, geldiği günden beri yazılıp çizilenleri CHP'yi yönetenlerin duyup, görmemeleri mümkün müdür?

Buyurun bu da Yeni Asır gazetesinin bugün yayımlanan sayısı ve manşeti:    1-008.jpg

CHP'yi yönetenlerin "görme", "duyma", (İşitme) "okuma" yetenekleri göreceli mi?

Temsil, güneşli havalarda iyi görüp, duyup okuyorlar da... Yağmurlu havalarda görme, duyma, okuma yeteneklerini yitiriyorlar mı?

Bu arada; Kuşadası kamuoyu CHP'yi yönetenlerin ne zaman Kuşadası'nı göreceklerini DÖRT GÖZLE BEKLİYOR!

Kuşadası'nda şimdi bu yeni modanın konuşulduğu belirtiliyor:  Tümer Apaydın ve Ahmet Taşkan ikilisi...

Bu ikilinin hangi konularda yeni moda oldukları da yakında sosyal medyada yer alacağından söz ediliyor!

Bakalım bir düşsünler sosyal medyaya da... 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.