İsrail'in "insani ara"nın ardından Gazze'de öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 193'e yükseldi

İsrail'in "insani ara"nın ardından Gazze'de öldürdüğü Filistinlilerin sayısı 193'e yükseldi

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, "insani ara"nın sona erdiği dün sabahtan bu yana İsrail’in düzenlediği saldırılarda 193 kişinin öldürüldüğünü, 652 kişinin yaralandığını duyurdu.

A+A-

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında yaşanan can kayıplarına ilişkin bilgi verdi.

Kudra, İsrail savaş uçaklarının "insani ara"nın bitiminin hemen ardından başladığı saldırılarını sürdürdüğünü belirtti.

Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde sivillerin hedef alındığını aktaran Kudra, saldırılarda 193 kişinin hayatını kaybettiğini, 652 kişinin yaralandığını ifade etti.

İsrail, Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampına saldırı düzenledi

İsrail'in, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Bureyc Mülteci Kampına düzenlediği hava saldırısında ölü ve yaralılar olduğu belirtildi.

Gazze'deki İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bureyc Mülteci Kampında Ebu Hamide ailesinin evi bombalandı.

Saldırıda ölen ve yaralananların Aksa Şehitleri Hastanesine nakledildiği kaydedildi ancak sayıya ilişkin bilgi verilmedi.

Enkaz altındakileri kurtarma çalışmasının devam ettiği ifade edildi.

Filistin Devlet Başkanı Abbas: Nekbe'nin tekrarlamasına izin vermeyeceğiz

Filistin resmi ajansı WAFA'da yayımlanan habere göre, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ramallah'taki başkanlık merkezinde düzenlenen Filistin liderlik toplantısında konuştu.

Hürriyet ve bağımsızlık mücadelesinde Filistin halkıyla birlikte kararlı şekilde direnmeye devam ettiklerini kaydeden Abbas, "Oldu bittiler karşısında teslim olmayacağız, diz çökmeyeceğiz; ne olursa olsun, bedeli ne olursa olsun, 1948'deki Filistin Nekbe'sinin tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz." dedi.

Abbas, ABD Başkanı Joe Biden'dan "saldırılara son vermesi için İsrail'in zorlanması" konusundaki sorumluluğunu üstlenmesini istedi.

Filistin Devlet Başkanı, "İsrail'in Gazze'ye saldırılarının yeniden başladığını, aynı saldırıların işgal altındaki Batı Şeria ile Filistin'in başkenti Doğu Kudüs'te de devam ettiğini, Filistin halkına yönelik soykırım savaşı ile saldırgan tehcir planlarının sürdüğünü" vurguladı.

Abbas, Gazze Şeridi'ndeki bu vahşi saldırıların çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 60 binden fazla can kaybı, yaralı ve kayba yol açtığını; 1 milyon 700 binden fazla insanın zorla yerinden edilerek evsiz bırakıldığını hatırlattı.

İsrail'in Batı Şeria ve Kudüs'teki saldırılarının daha az tehlikeli ve korkunç olmadığını belirten Abbas, İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin katletme, etnik temizlik, saldırı, gözaltı, kuşatma ve altyapının tahrip edilmesi eylemlerine devam ettiğini belirtti.

İsrail hükümetinin uygulamalarında "faşizmin ulaşılabilecek en uç noktasına ulaştığını" vurgulayan Abbas, uluslararası toplumun yapıcı ve etkili bir müdahale girişiminde bulunmaması durumunda, işlerin düzeltilemeyecek noktaya geleceği uyarısında bulundu.

Abbas, birinci önceliğin "saldırıların kalıcı şekilde durdurulması ve Gazze'deki halkın tüm insani ihtiyaçlarının güvence altına alınması" olduğunu ifade etti.

Gazze'nin Filistin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu yineleyen Abbas, tüm siyasi çözüm önerilerinin başkenti Kudüs olan Filistin devleti topraklarının tamamını kapsaması gerektiğinin altını çizdi.

Filistin Devlet Başkanı, askeri çözümlerin güvenlik, barış veya istikrar getirmediğini ve getirmeyeceğini vurguladı.

Tarihi Filistin toprakları üzerinde 14 Mayıs 1948'de İsrail'in kurulmasıyla zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan Filistinliler, o günü "büyük felaket" anlamına gelen "Nekbe" olarak isimlendiriyor.

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın kendisiyle ortak basın toplantısı yapmak istemediğini söyledi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

Saldırıları nedeniyle İsrail'e yönelik "uluslararası baskı olduğunu" ama buna rağmen hedeflerine ulaşmak için alan oluşturduklarını söyleyen Netanyahu, "Nihayetinde kararları biz veriyoruz ve nihai kararımız Hamas'ı yok etmek, rehinelerimizi iade ettirmek ve Gazze'de yeni bir terör kontrolünün olmamasını sağlamaktır." dedi.

Netanyahu, Gazze'ye saldırılarındaki üç hedeflerinden ikisine (esirlerin geri getirilmesi, Hamas'ın yok edilmesi) ABD'nin destek verdiğini dile getirdi.

Açıkça söylemese de saldırılar sonrası Gazze'nin geleceğine ilişkin ABD ile görüş ayrılıkları olduğunu belirten Netanyahu, şunları ifade etti:

"Bütün bu hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda fikir ayrılıkları var. Sonuçta bu bizim savaşımız. Kararları vermek zorundayız. Sonuçta kararları biz veriyoruz. Amerikalı dostlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz ve çoğu zaman da bunu başarıyoruz. Umarım ve inanıyorum ki bundan sonra da böyle olacaktır."

Netanyahu, hedeflerine ulaşıncaya kadar Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara devam edeceklerini ve kara saldırısı olmadan söz konusu hedeflere ulaşamayacaklarını dile getirdi.

Hizbullah'a göz dağı

Lübnan sınırında Hizbullah ile yaşanan çatışmalara da değinen Netanyahu, "Kuzeyde (Lübnan sınırı) ve güneyde (Gazze Şeridi) güvenliği yeniden sağlayacağız. Hizbullah hata yapar ve geniş çaplı bir savaşa girerse Lübnan'ı kendi elleriyle yok etmiş olur." dedi.

İsrail, Gazze'de sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha etti 

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail saldırılarında hedef alınan Sivil Savunma ve Acil Yardım ve Kurtarma ekiplerine bağlı araç ve ekipmanlara ilişkin bilgi verildi.

Açıklamada, İsrail'in Gazze saldırılarında sivil savunma araçları ve kurtarma ekipmanlarının yüzde 80'ini imha ettiği belirtilerek, bu nedenle enkaz altındaki kişileri kurtarma çalışmalarının kısıtlı imkanlarla yapıldığı kaydedildi.

Enkaz altındaki cesetler haftalarca çıkarılamıyor

İsrail'in kurtarma araçlarının çoğunu hedef alıp imha etmesi ve geri kalan araçlardaki yakıt sıkıntısı sebebiyle katliam yapılan bölgelere ulaşılamadığı belirtilen açıklamada, bu imkansızlıklar yüzünden bazı enkazların haftalarca kaldırılamadığı ve cesetlerin çıkarılamadığı belirtildi.

Açıklamada, "bölgede insani durumun felaket bir düzeye ulaştığı, işgal ordusunun onlarca evi eş zamanlı olarak bombaladığı" kaydedilerek, "ABD Başkanı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in temsil ettiği ABD yönetimi başta olmak üzere işgal güçleri ve uluslararası toplum, İsrail'e yeşil ışık yakarak onay verdikleri bu soykırımdan sorumludur." denildi.

İslam dünyasına "geç olmadan Gazze'yi kurtarın" çağrısı

Bu soykırımın içinde kurtarma çalışmaları yapabilmek için bölgeye yardım ve malzeme taşıyan günlük bin tırın ve günlük bir milyon litre yakıtın girmesi istenen açıklamada, İslam ve Arap dünyasına geç olmadan Gazze'yi kurtarmaları çağrısı yapıldı.

Açıklamada, İsrail'in soykırım saldırılarında en derin acıyı yaşayan on binlerce hasta ve yaralının kurtarılması için acilen tıbbi donanımlı sahra hastanelerine ihtiyaç duyulduğuna işaret edilerek, ağır yaralıların da Arap ve İslam dünyasındaki hastanelere nakledilmesi gerektiği vurgulandı.

Yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç var

Yüzbinlerce ev, okul, hastane, cadde ve sokağın yıkılması nedeniyle enkaz altında kalanların çıkarılması ve enkazların kaldırılması için yüzlerce sivil savunma aracı ve kurtarma ekipmanlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulanan açıklamada, Gazze'nin kan ağladığı, her gün hızla ölüme yaklaştığı ve dünyanın belki de bu mesajı zamanı geçtikten sonra anlayacağına vurgu yapıldı.

Filistin Kızılayı: Gazze Şeridi'ne insani yardım taşıyan 100 tır ulaştı

Filistin Kızılayından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'ne Refah Sınır Kapısı'ndan giriş yapan insani yardım yüklü 100 tırın Mısır Kızılayından teslim alındığı belirtildi.

Tırlarda su, gıda malzemesi, ilaç ve tıbbi malzeme taşındığı ifade edildi.

Gazze'ye çeşitli ülkelerden gönderilen yardımlar, Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı üzerinden Mısır Kızılayı koordinasyonuyla ulaştırılıyor.

Netanyahu ile Gallant ayrı ayrı basın toplantısı düzenledi

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın ayrı basın toplantısı düzenlemesine ilişkin soruya, "Savunma Bakanına bu akşam bir ortak basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. Karar onun kararı." karşılığını verdi.

İsrail ordusu, Gazze'nin güneyini hedef alan saldırısında 3 çocuğu öldürdü

İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentine düzenlediği hava saldırısında 3 çocuk öldü, 12 kişi yaralandı.

Gazze'deki İçişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail ordusu Han Yunus'taki bir evi hedef aldı.

Saldırıda 3 çocuk hayatını kaybetti, 12 kişi yaralandı.

Saldırının bölgede geniş çaplı yıkıma neden olduğu belirtildi.

İsrail'in Şucaiyye Mahallesine düzenlediği saldırılarda enkaz altından 300 ölü ve yaralı çıkarıldı

İsrail uçaklarının, Gazze kentinin doğusundaki Eş-Şucaiyye Mahallesine düzenlediği hava saldırısında en az 300 kişinin enkaz altından ölü ve yaralı olarak çıkarıldığı belirtildi.

İsrail ordusunun saldırısında, Şucaiyye Mahallesinde çok sayıda Filistinlinin yaşadığı çok sayıda ev yerle bir oldu.

Filistin Sivil Savunma Servisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, şu ana kadar enkaz altından en az 300 kişi ölü ve yaralı olarak çıkarıldı.

Yıkımın geniş bir alanda gerçekleşmesi ve enkaz altındakileri kurtarma işlemlerinin kısıtlı imkanlarla yapılması nedeniyle ölü sayısının artabileceği ifade edildi.

Bölge sakinleri, yıkımın gerçekleştiği bölgede yerinden edilmişlerin de olduğu yüzlerce kişinin yaşadığını dile getirdi.

Şucaiyye'de en az 50 ev yıkıldı

Gazze'deki Hükümet Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre ise İsrail uçakları, onlarca füze ve bombayla Şucaiyye'de en az 50 ev ve binayı yıktı.

Açıklamada, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımdan, Başkan Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in temsil ettiği ABD yönetimin sorumlu olduğu ifade edildi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde Katar finansmanıyla inşa edilen toplu konutları bombaladı

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nde Katar finansmanıyla inşa edilen toplu konutları hedef aldı.

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Han Yunus kentine saldırılar düzenledi.

Savaş uçaklarının Katar'ın finansal desteğiyle inşa edilen Hamed Toplu Konutlarını art arda birkaç kez hedef aldığı, saldırılarda binaların büyük bölümünün yıkıldığı aktarıldı.

İsrail ordusunun konutları bombalamadan hemen önce binaları tahliye etmeleri için sivilleri telefonla uyardığı ifade edilirken, söz konusu saldırıların sebep olduğu can kaybına ilişkin bilgi verilmedi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda su şebekeleri tahrip oldu

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus ile Refah arasındaki yolları vurması sonucu, Refah kentine ulaşan su şebekesi kullanılmaz hale geldi, bölge sakinlerinin ve çiftçilerin suya erişimi olumsuz etkilendi.

Gazze Şeridi'ndeki su ve sanitasyon hizmetlerinden sorumlu Filistinli sivil toplum kuruluşu Kıyı Belediyeleri Otoritesi yetkilisi Haydar el-Merzuk, AA muhabirine yaptığı açıklamada İsrail'in dün gece Han Yunus'u hedef alan saldırıları neticesinde oluşan zararın boyutuna ilişkin bilgi verdi.

Merzuk, İsrail'in yolları bombalamasının Han Yunus ve Refah kentlerini besleyen su hatlarında tahribata neden olduğunu, Refah kenti sakinlerinin su tedarikini olumsuz etkilediğini belirtti.

İsrail'in saldırılarını başlattığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nin güneyine göçe zorlanan Filistinlilerin Refah kentinin nüfusunda artışa neden olduğuna işaret eden Merzuk, daha önce 200 bin nüfuslu kentin hali hazırda yarım milyondan fazla kişiye hizmet sağlayan su hatlarının onarılması için çalışmalarını sürdüklerini ifade etti.

Merzuk, Gazze Şeridi'nde İsrail'in hava saldırılarından korunacak güvenli bir yer bulunmadığını vurguladı.

"Tarım ürünleri susuzluktan ölecek"

Filistinli çiftçi Munis Zahir, İsrail bombardımanında tarım ürünlerinin zarar gördüğünü, yolların hedef alınması sonucu Refah'a ulaşan su hatlarının tahrip olduğunu ve su kesintisi yaşandığını aktardı.

İsrail askerlerinin tarlaları ve ürünleri hedef alıp kasten yok ettiğini belirten Zahir, "Hava saldırılarından etkilenmeyen ürünler de tarlalarda susuzluktan kuruyacak." dedi.

İsrail'in gece saatlerinde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentine şiddetli saldırı düzenlediği bildirilmişti.

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

İsrail ordusu ,1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusu gün içerisinde yaptığı açıklamada son 24 saatte abluka altındaki Gazze Şeridi'nde 400’den fazla yerin hedef alındığını açıkladı.

Filistin Başbakanı, "Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesinin sınavı" olduğunu söyledi

Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye, "Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) sınavı olduğunu, Filistin için adalet sağlanırsa bunun UCM'nin başarısı olacağını" belirtti.

Başbakan'ın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Iştiyye, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki ofisinde UCM Başsavcısı Kerim Han'ı kabul etti.

Iştiyye, görüşme sırasında Filistin'in UCM'nin ve uluslararası hukukun sınavı olduğunu ifade ederek, "Filistin için adalet sağlanırsa bu UCM'nin başarısı olacaktır aksi ise başarısızlık, çifte standart ve mahkemenin siyasallaşmasının açık göstergesidir." diye konuştu.

Başsavcı'dan gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve dava süreçlerinin hızlandırılmasını talep eden Iştiyye, "Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir. İsrail'in geçmişte cezalandırılmaması, bugün de yaptıklarına devam etmesine neden oldu. UCM, ceza ve caydırıcılık amaçlı olmalı, kimse hukukun üstünde olamaz. Ancak İsrail, bunun aksi yönünde hareket ediyor ve 75 yıldır hukukun üstünde." ifadelerini kullandı.

Bugün Batı Şeria ve Gazze'de İsrail tarafından toplu soykırımlar ve cinayetler yaşandığını kaydeden Iştiyye, İsrail'in Gazze'nin yanı sıra Batı Şeria ve Kudüs'te de Filistin halkına her yoldan sistematik savaş düzenlediğini ekledi.

Hamas, Gazze'de "insani ara"nın uzatılamamasından İsrail'i sorumlu tuttu

Hamas, Gazze Şeridi'nde "insani ara"nın uzatılamamasının sorumlusu olarak İsrail'i gösterdi.

Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, İsrail'in Gazze'de "insani ara"nın sona ermesiyle saldırılarına yeniden başlamasının ardından yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Hamas'ın, geçici ateşkesin uzatılması için müzakerelere olumlu yanıt verdiği" belirtildi.

İsrail'in saldırılarını aklamak için "asılsız iddialar ve gerekçeler" ortaya koyduğunu anlatan Rişk, "İsrail'in arabulucuların tekliflerini reddettiğini ve ateşkesin uzatılamamasından sorumlu olduğunu" vurguladı.

Rişk, "İsrail'in, savunmasız sivillere karşı işlediği vahşi saldırı ve korkunç katliamları sürdürme planlarını ört bas etmeye çalıştığını" ifade etti.

Hamas: Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmadan İsrail'le esir takası olmayacak

Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri, İsrail Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına son vermeden ve kalıcı ateşkes sağlanmadan esir takası olmayacağını belirtti.

Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna konuşan Aruri, İsrail'in "insani ara"nın ardından yeniden başlattığı saldırılar, esir takası ve ABD'nin tutumu hakkında değerlendirmede bulundu.

Aruri, İsrail ile kadın ve çocukların takasının ardından karşılıklı olarak cesetlerin takas edilmesi konusunda müzakerelerde bulunulduğunu ancak Tel Aviv'in bu konuya yanaşmadığını, daha sonra ise askerliğini yapmış ya da hala yedek asker olan yaşlı erkeklerin takasının gündeme geldiğini kaydetti.

Yaşlı erkeklerin takası için yürütülen müzakerelerde, kadın ve çocukların takası için varılan mutabakattan farklı şartlar öne sürdüklerini ancak İsrail'in bu takası yapmak yerine saldırılara yeniden başlamayı tercih ettiğini ifade eden Aruri, "İsrail, halkımıza karşı katliam işleyerek direnişin tutumunu değiştireceğini zannediyor. Ancak bizim resmi tutumumuz net; savaş bitecek, sonra esir takasından bahsedilecek." dedi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırıların ilk 50 gününün değerlendirmesini yapan Aruri, şöyle devam etti:

"İşgal güçleri hava ve kara kuvvetlerinin üçte birini Gazze'ye sevk etti. Bu büyüklükte bir kuvvetle Gazze'nin kuzeyinin üçte birlik kısmına saldırdılar ancak 50 gün boyunca burada kontrolü sağlamada başarılı olamadılar ve asla da olamayacaklar.

İsrail'i destekleyen ülkeler bile artık Siyonist hükümetin 'Hamas'ı yok etme, esirleri güç kullanarak geri alma ve Gazze'de kontrolü sağlama' hedeflerinin gerçek dışı olduğuna ikna oldular. Biz ilk günden beri diyoruz ki; İsrail, esirlerini ancak savaş bittikten sonra ve tüm Filistinli esirler serbest kaldıktan sonra geri alabilir. Elimizdeki İsrailli esirlere karşılık İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli esirlerin serbest bırakılması talebimiz kesindir ve bundan dönüş söz konusu değildir."

Aruri, ABD'nin "insani ara"nın sona ermesinden Hamas'ı sorumlu tutmasının hatırlatılması üzerine, "ABD, Filistin ilgili tüm konularda ahlaken iflas etmiş ve İsrail'den bile daha faşist bir devlet haline gelmiştir. 'İnsani ara' sona ermeden 2 gün önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant, savaşın yeniden başlatma kararnamesini imzaladığını açıkladı. Dolayısıyla 'insani ara'yı ihlal eden Hamas değildir." diye konuştu.

Direniş güçlerinin, hava ve kara savaşı olmak üzere tüm senaryolara hazır olduğunu dile getiren Hamaslı yetkili, Filistin halkını tehcir planının başarısız olduğunu sözlerine ekledi.

İsrail ordusu, Gazze Tümeni Komutanı'nın 7 Ekim'de öldürüldüğünü duyurdu

İsrail ordusu, Güney Tugayı Gazze Tümeni Komutanı Albay Asaf Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğünü ve cesedinin Hamas'ın elinde olduğunu bildirdi.

Ordudan yapılan açıklamada, Albay Hamami'nin 7 Ekim'de öldürüldüğü ve cesedinin de Hamas'ın elinde bulunduğu ifade edildi.

İsrail basınında yer alan haberlerde, Albay Hamami'nin, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından 7 Ekim'de düzenlenen saldırının ardından esir alınan en üst düzey rütbeli İsrail askeri olduğu belirtildi.

İsrailli yerleşimciler işgal altındaki Batı Şeria'da bir Filistinliyi daha öldürdü

Filistin devlet televizyonunun haberine göre, İsrail güçlerinin korumasındaki Yahudi yerleşimciler, Salfit'in kuzeybatısındaki Karave Beni Hassan beldesine düzenlediği saldırıda bir kişiyi öldürdü.

Yahudi yerleşimcilerin saldırısında gerçek mermiyle vurularak öldürülen 38 yaşındaki Filistinli Ahmed Asi'in cesedi bulundu.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan haberde de Yahudi yerleşimcilerin saldırısında öldürülen Asi'nin 6 çocuk babası olduğu belirtildi.

Haberde, Asi'nin saldırıda yaralandığı ancak İsrail güçlerinin sağlık ekiplerini engellemesi yüzünden kan kaybından yaşamını yitirdiğine işaret edildi.

Böylece İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te öldürülen Filistinlilerin sayısı 253'e yükseldi.

İsrail'in Gazze'yi işgalinde son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, 7 Ekim’den bu yana Gazze'deki çatışmalarda 70, Lübnan sınırında da 6 İsrail askeri öldürüldü.

Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 207’ye yükseldi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 249 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu, işgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 86 Hizbullah mensubu öldü.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takası mutabakatı

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.

İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.

İsrail ordusu, 1 Aralık'ta “insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.