İspanya Katolik Kilisesi'ndeki çocuk istismarıyla ilgili uzun yıllardır araştırmacı yayın yapan El Pais gazetesi, 1000'den fazla din adamı hakkında çocuklara cinsel saldırı suçlamasına dair belgeleri paylaştı.

İspanya Katolik Kilisesi'ndeki çocuk istismarı mağdurlarının ifadelerini 2018'den beri toplayan El Pais gazetesi, 1000'den fazla Katolik din adamının pedofiliyle suçlandığı ve kurbanlarının sayısının 2 bini geçtiğine dair en son verileri, meseleyle ilgili eşzamanlı soruşturma yürüten İspanya'nın piskoposları ve ombudsmanına sundu.
Soruşturma başlamadan önce İspanya'da sadece 34 vaka belgelenmişti. En son El Pais verileri, kurban sayısını en az 2100'e çıkarıyor. Ancak bunun da buzdağının görünen yüzü olduğu belirtiliyor.
Gazete, tespit edilen faillerin yüzde 75'inin erkek çocuklara, yüzde 14'ünün kız çocuklarına ve yüzde 2'sinin her iki cinsiyetten mağdurlara saldırdığını bulguladı.

En az yüzde 0.9'u reşit olmayanlara cinsel saldırıyla suçlanıyor
İspanya'da yaklaşık 110 bin rahip ve diğer erkek din görevlisi bulunurken, El Pais verilerine göre en az yüzde 0.9'u reşit olmayanlara cinsel saldırıdan sorumlu tutuluyor.

Diğer ülkelerin ortalaması yüzde 4
Bu istatistik, ABD veya İrlanda gibi diğer ülkelerde ortaya çıkarılanlardan hâlâ çok uzak. Diğer Katolik ağırlıklı ülkelerdeki araştırmalar, ortalama olarak, erkek din adamlarının yaklaşık yüzde 4'ünün 20. yüzyılın ortalarından beri bu tür tacizlere karıştığını gösteriyor.

'Gerçek sayının eldekinin 4 katı olması mümkün'
El Pais'e konuşan Pais Vasco Üniversitesi'nden kriminolog Gemma Varona, 'İspanya'da cinsel tacizde bulunan rahiplerin sayısının eldeki rakamın 4 katına çıkmasının kesinlikle mümkün olduğunu' söyledi.
Varona "Yüzde 4 beklenen ortalama; hemen her ülkede öyle çıkıyor. Yüzde 4'ten bahsettiğimizde, bu bir azınlık değil, sosyal bir sorundur. En büyük sorunlardan bir diğeri de kurumun mağdurlara nasıl davrandığıdır" dedi.

Kilise uzun süre inkar ve örtbas etti
Birkaç yıl öncesine kadar İspanya Katolik Kilisesi, nüfusun çoğunluğu Katolik olan ülkede neredeyse hiç çocuk istismarı vakasına karışmadığı konusunda ısrarlıydı. Pedofil suçlarıyla ilgili verilerini açıklamayı uzun süre saklayan İspanyol Piskoposluk Konferansı, İspanyol din adamları tarafından işlenen bu tür 220 suçu 2021 yılına kadar kabul etmedi. 2022'de teyit edilen vaka sayısı 506'ya yükseldi.
Haziran 2023'te İspanyol Piskoposluk Konferansı'nın saflarında 728 pedofil tespit ettiğini ve bunların yüzde 80'inin din adamı olarak hizmet ettiğini kabul ettiği bildirildi.

'Onlarca piskopos ve tarikat sistematik örtbas yürüttü'
El Pais, 74 piskopos ve dini amirin suç davranışını örtbas etmeye sistematik olarak dahil olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Buna göre aralarında Madrid eski başpiskoposları Antonio Maria Rouco Varela, Carlos Osoro Sierra, Vicente Enrique y Tarancon'un da bulunduğu en az 60 piskopos ve 14 dini tarikat lideri, reşit olmayanlara yönelik cinsel saldırı vakalarını gizledi ve soruşturma açmaksızın pedofilleri yurtdışı da dahil olmak üzere yeniden yerleştirme yoluna gitti.

Gazete şu değerlendirmeyi yaptı:
"Derlediğimiz en yeni hikayeler, daha önce olduğu gibi aynı kalıpları yansıtıyor: Cezasız kalma, örtbas etme ve bir ömür boyu süren travma. Ancak zaman geçtikçe, ortaya çıkan davalar daha da gizli, daha karmaşık ve daha ciddi hale geliyor."

El Pais'e konuşan Albert Vallory de böyle bir vaka. 1960'larda Lleida'da bir Katolik okuluna giden Vallory, kendisi dahil korodaki çocuklara üç Katolik keşiş tarafından nasıl uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve henüz 6 yaşındayken başka bir din adamının nasıl tecavüze uğradığını anlatarak şunları söyledi: "Benim gibi çok insan olduğundan şüpheleniyorum. Çok masumdum, aptaldım ve şimdi sanki benim hatammış gibi bundan utanıyorum. Stockholm Sendromu sonsuza kadar sürer."

'Suçların çoğu okullarda işlendi'
Kaydedilen en eski vakanın 1927 yılına dayandığını, pedofil suçlarının çoğunun 1960'larda işlendiğini aktaran El Pais, coğrafi olarak en yüksek vaka sayısının (111) Madrid ve Barselona'da kaydedildiği, ardından Navarre'nin (61) geldiği ve suçların çoğunun okullarda işlendiğini belirtti.