Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzendi.

İsrail de ABD ve Batı dünyasından aldığı desteklerle, 2006'dan beri abluka uyguladığı 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'ne 7 Ekim itibarıyla savaş açtı.

Gazze Şeridi'ne 35 gündür sürdürdüğü saldırılarda evler, hastaneler ve ibadethanelerin de aralarında bulunduğu yüz binlerce yapıyı tamamen veya kısmen yıkan İsrail ordusu, bu süre zarfında elektrik ve suyunu kestiği abluka altındaki bölgeye gıda ve ilaçların dahi girmesine engel oldu.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 4 bin 412'si çocuk, 2 bin 918'i kadın olmak üzere 10 bin 812 Filistinli öldürüldü, 26 bin 905 kişi yaralandı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü.

İsrail saldırıları altında Gazze'yle ilgili sıcak konular

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ni hava, kara ve denizden aralıksız bombalamaya devam ediyor. Tel Aviv yönetimi, "Hamas'ın askeri gücünü bitirinceye kadar savaşı sürdürecekleri" yönünde açıklamalar yapıyor.

Filistin'e komşu ülkeler başta olmak üzere İslam ve Arap ülkeleri ise haftalardır ağır bombardımandan kaçan yüz binlerce göçmenin temel ihtiyaçların karşılanması ve saldırılarda yaralanan 26 bini aşkın insanın tedavisi için adım atılmasını istiyor.

Gazze Şeridi'ne saldırıların bir an önce durdurulması ve bölgeye güvenli insani yardım koridorlarının açılması talep ediliyor.

Bu arada savaş sonrası için Gazze Şeridi'nin yönetilmesine ilişkin gündeme gelen birtakım sorular da söz konusu.

Bununla ilgili açıklamalarda bulunan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, "Ürdün, savaş sonrasında Arap veya Arap olmayan güçler tarafından Gazze'nin yönetilmesine dair herhangi bir konuyu konuşmayı reddediyor." dedi.

Arap basını, Gazze Şeridi'nde yabancı güçlerin bulunmasına ilişkin benzer tepkileri Mısır'dan da aktardı.

İsrail'in 7 Ekim'den itibaren gündeme getirdiği "Gazze Şeridi'ndeki nüfusun tehcir edilmesi" konusuna ilişkin bölgesel ve uluslararası tepkiler sürüyor.

"İslami ortak bir duruş ve eylem geliştirme hedefi"

İİT'ye üye 57 İslam ülkesinin liderleri ve hükümet başkanları, İsrail'in Filistin halkına saldırılarını ele almak üzere 11 Kasım Cumartesi günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleşecek 8. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde toplanıyor.

İİT'den yapılan yazılı açıklamada, olağanüstü zirvenin dönem başkanı Suudi Arabistan'ın davetiyle düzenleneceği belirtildi.

"Zirvede İsrail'in Filistin halkına yönelik acımasız ve benzeri görülmemiş saldırıları ele alınacak." denilen açıklamada, 9 Kasım Perşembe günü üye ülkelerin temsilcileri düzeyinde hazırlık toplantısının yapıldığı aktarıldı.

Zirve öncesinde dışişleri bakanları düzeyinde yapılacak toplantıda alınacak kararların yarın 8. Olağanüstü İslam Zirvesi'nde liderlerin onayına sunulacağına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bu Zirve, İslam ümmetinin merkezi davası olan Filistin meselesi ve Kudüs kentine ilişkin tehlikeli gelişmeler üzerine düzenleniyor. Zirve, İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden acımasız saldırılarına karşı İslami ortak bir duruş ve eylem geliştirmeyi hedefliyor."

Açıklamada, İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği katliam suçları sebebiyle Gazze Şeridi başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarının her köşesinde insani durumun kötüleştiği vurgulandı.

İİT Dışişleri Bakanları Toplantısı

İİT Açık Katılımlı İcra Komitesinin Dışişleri Bakanları düzeyinde 18 Ekim'de Suudi Arabistan'da düzenlenen olağanüstü toplantısında da "İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden askeri saldırısı" ele alınmıştı.

Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, Filistin'in İsrail'in saldırganlığına karşı kendini savunma meşru hakkının desteklendiği vurgulanmıştı.

İsrail'in Filistinlilere karşı "barbarca" saldırganlığının derhal sona ermesi ve Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın kaldırılması çağrısı yapılan bildiride, saldırganlığın kınanması ve durdurulmasının yanı sıra Filistin halkına insani yardımların sağlanması için gerekli çabanın gösterilmesi istenmişti.

İİT, önceki 2 olağanüstü toplantısı da Filistin için yaptı

İİT, bundan önceki 2 olağanüstü zirve toplantısını da Filistin için düzenledi.

Dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma ve ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma planını açıklamasının ardından İİT, dönem başkanı Türkiye'nin çağrısı üzerine 13 Aralık 2017'de İstanbul'da olağanüstü toplandı.

Zirve bildirisinde, Doğu Kudüs'ü Filistin Devleti'nin başkenti olarak ilan eden İslam ülkeleri, dünya ülkelerini, Filistin Devleti'ni ve Doğu Kudüs'ün onun işgal altındaki başkenti olduğunu tanımaya davet etti.

ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ve Filistin'de çıkan olayların üzerine de 18 Mayıs 2018'de İİT İslam Zirvesi Konferansı Olağanüstü Toplantısı İstanbul'da düzenlendi.

Toplantı sonunda yayımlanan bildiride, "uluslararası barış gücü gönderme yolu dahil olmak üzere Filistin halkına uluslararası koruma sağlanması çağrısı" yapıldı.