Görünen o ki; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu (KK), seçim başarılarına Mart 2024 yerel seçimlerinde İzmir'i de ekleyecek!

Siyasi Partiler Kanuna göre, KK'nın il kongrelerinin ardından kurultayı Mart 2024 yerel seçimlerinin ardına bırakabilmesi bile mümkünmüş! Kulislerde bunlar konuşuluyor... 

Temennimiz, KK'nın siyasi emekliye ayrılırken seçim repertuvarları arasına "İzmir'i de kaybettirdi" kelimelerinin yazılmayacak oluşundan yanadır...

Ancak, gelişmelere bakılarak parçalar birleştirildiğinde; Mustafa Tunç Soyer'in yeniden İzBB adaylığının yanına; Şenol Aslanoğlu'un il başkanlığı, Heval Savaş Kaya'nın Konak belediye başkan adaylığı eklendiğinde; yerel seçimlerde CHP'nin İzmir'de "NAL TOPLAYACAĞI"nı söylemek içinde de kahin olmanıza gerek yok!
Çünkü, İzmir'in kaybedilecek oluşu, ne KK'nın ne de ekibinin umurunda! Onun için önemli olan mevcut aday belirmede sistemin işliyor oluşu... 
Sisteme de dahil oldunuz mu, gerisi kolay!
Temsil, önceki dönem başkan İduğ için Yahya Yıldız'ın son dakika sistem hamlesi olmasaydı, aday olabilir miydi?
Gecenin leylisinde adaylığı açıklanır mıydı? 
Fakat... Bu dönem işler daha da belirgin bir hal alıyor artık... 
Bakın ne güzel Aydın'da işler tıkır tıkır yürümeye başladı...
Kuşadası dışında 16 ilçenin adayı perakende değil, toptan açıklanacak! Sistem dışına çıkmıyorum diyenler başladılar bir bir kendilerini açıklamaya... Örnek mi arıyorsunuz? Bkz. Didim'dekine! 3. dönemi için geçen hafta içinde attığı tivit!
Peki niye göre?
İşleyen mevcut sisteme göre!
Herkes memnun çünkü!
İzmir özeline gelirsek... Velev ki Şenol Aslanoğlu bu defa seçilen başkan oldu diyelim... CHP'nin İzmir'in 22 ilçesinde mevcut belediye başkanı var... 
Başta, "yerim garanti" diyen belediye başkanları ile aday adayı olacaklar; 17 Eylül'ün sabahından itibaren başlasınlar İZBETON'un avlusunda yatıp kalkmaya! 
İZBETON'cudan birinci vizeyi de aldınız mı; tornistan kooperatifçinin yanına... 
Kooperatifçiden de ikinci vizeyi aldınız ve de "Aşkla" yönetenle de fotoğraf çekindiniz mi, bu işi olmuş bilin! 
KK'nın yanına gidip fotoğraf çekinip sosyal medya hesabınızdan yayımlamanıza bile gerek kalmaz, biliniz ki, artık belediye başkanısınız! Nasıl olsa oylar da çantada keklik!!!??? 
Ne gerek var sokaklara çıkıp oy istemeye... 3-5'te işinin ehli medyacıyı da aldınız mı yanınıza; başlarsınız gari bulutların üstünde gezinmeye... 
İzmir'de umumi manzara böyle olunca; ilk işaret Bornova'dan "kıdemli başkan"dan gelmiş... 
Başka bir deyişle; İZBETON'un avlusunu çulu serecek olanlar, bugünden başlamışlar bir bir kendilerini göstermeye!
Başkan İduğ'un bu "demokratik" hamlesi başka türlü nasıl değerlendirilir orasını bilemiyoruz ama; 17 Eylül'de MTS-ŞA-HSK üçlüsü tarafından üstü çizilecek ilk mevcut belediye başkanlarından kendilerinin olacağını buradan hatırlatırız!
Öncelikle; geçen dönemki aday belirleme sistemine format atıldığını da buradan hatırlatarak, işlerin eskisi gibi işlemeyeceğini belirtiriz!
Dememiz o ki; bugünden tezi yok, MTS-ŞA-HSK karşısında ön ilikleme antrenmanlarına başlayabilirsiniz!

Gelelim şimdi başkan İduğ'un kongre sonrası hallerine...

Biliyorsunuzdur; Atatürk'e hakaret edenlerin CHP'de danışman yapılması kimseleri rahatsız etmiyor... Ancak, duyulmuş olması bazılarını rahatsız edebiliyor! İşte bu hesap, başkan İduğ da kongrede çıkardığı adaya oy vermeyeceklerini bildikleri halde belediyedeki delegeleri başlamış ödüllendirmeye! Türkçesi, ilçe kongre öncesi oy vermeyecek belediyecilerden başkan İduğ rahatsızlık duymamış da, iş işten geçtikten sonra almış eline satırı! 
Mübarek İduğ da sanki KK'nın kopyası! 
Bir şeyler duyulunca rahatsızlık duymaya başlıyor!
Sayın İduğ, siz de karşı taraf gibi sabaha kadar uyumayıp, İZBETON'cunun talimatlarına göre hareket etseydiniz!
İlçe kongrelerinin CEO'larla kazanılamayacağını henüz öğrenemediniz mi? 
Sayın İduğ, şaka bir yana, MTS-ŞA-HSK üçlüsünün ilk yapacağı iş ve üstünü çizeceği ilk 5 içinde 1. sırada olduğunuzu hatırlatıyoruz size! 
Gelelim şimdi güzelim kongrenin belediyedeki yansımalarına...
İlçe yöneticisi Engin Bayar, park-bahçe çavuşluğundan çöp işçiliğine kaydırılmış... Keşke çavuşluktan onbaşılığa indirseydiniz... 
ilçe yöneticisi Ecem Onur'un eşi Mert Onur, baş şöforlükten düz şöforlüğe indirilmiş... Aslında, belediye binasının önündeki "değnekçilik" departmanı boş duruyormuş... Bu departmana gönderilebiniridi! 
İlçe yöneticisi Ezgi Kamiloğlu'nun iletişim merkezinden, eşi Burak Kamiloğlu da mevcut yerlerinden başka başka yerlere sürülmüşler... 
Araya girip, Bornova belediyesi çalışanlarının bir sorusunu başkan İduğ'a iletmiş olalım: "Başkanım, Küçük ve Büyükpark'taki kafelerde, sürgünlerin Dijital Platform Netflix tarafından mini belgesel dizi haline getirileceği konuşuluyor... Doğru mudur? Başrolleri kimler paylaşacak?" Elçiye zeval olmaz sayın başkan... 
Netflix'te fena mini belgesel dizi çekmiyor hani... Yeter ki konuyu bulsunlar... Evka4'ten çeke çeke inerler gari belediye binasının önüne...
Neyse kaldığımız yerden devam edelim...
Delege Ulaş Erdoğan çöpçülüğe...
Delege Ferdi Yardımcı açığa...
Delege Perihan Yardımcı'ya o birimden bu birime... (Yazık değil Perihan Hanıma sayın İduğ? Kadın Kolları MYK'sına yapılır mı böyle bir zulüm?) 
Bu arada; sürgünlerin 60 kişiyi bulacağı belirtiliyor...
İşin ilginç tarafı, her iki tarafta sıkıştıkları anda "Hak", "Hukuk", "Adalet" naraları atmasını biliyor... 
Sürgün yiyenler, hafta içinde toplanıp belediye binası önünde dikilerek "hak, hukuk, adalet" sloganlarını atmaya başlarlarsa... 
Kökten demokratik uygulamaya geçilir mi? (Açılımı: İşten atma!)