CHP Genel Başkanı Özel, Dumlupınar'da konuştu
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kütahya'da Dumlupınar Şehitliği'ni ziyaret ederek, çelenk ve karanfil bıraktı, dua etti.
"Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunun, nasıl bu savaşın kazanıldığının, ne bedeller ödendiğinin hepimiz farkındayız"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunun, nasıl bu savaşın kazanıldığının, ne bedeller ödendiğinin hepimiz farkındayız." dedi.
Özel, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesinde belediye binası önünde düzenlenen halkla buluşma etkinliğinde yaptığı konuşmada, yerel seçimde belediye başkanlıklarında Dumlupınar'ı Zekeriya Yılmaz'a, Kütahya'yı Eyüp Kahveci'ye, Afyonkarahisar'ı Burcu Köksal'a, Uşak'ı Özkan Yalım'a emanet etmelerinden dolayı bölge halkına ve partisinin teşkilatlarına teşekkür etti.
Ankara Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar'ın destekleriyle ilçede 2018'de Dumlupınar Sosyal Tesisi'nin inşa edildiğini belirten Özel, onarımının da bu sene yine Yaşar tarafından gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Ağustos ayının zaferlerle dolu olduğunu vurgulayan Özel, şöyle devam etti:
"Malazgirt Zaferi, Çaldıran Savaşı, Mercidabık Zaferi, Belgrad'ın fethi, Mohaç Zaferi ve nihayet 30 Ağustos Zaferi, ağustos ayını zaferler ayı yapıyor. Cihan Harbi yani Birinci Dünya Savaşı bittikten sonra Anadolu, tarihinin en zor günlerini yaşıyor, işgal altında. 7 ayrı ordu Anadolu'yu işgal etmiş. Yani hep beka sorunundan bahsedilir ya işte Anadolu o gün beka sorununu, parçalanmayı, yok olmayı, işgal altında kalıp artık başkalarının toprağı olma tehlikesini yaşıyor. Bu süreçte Anadolu'nun çeşitli kentlerinde ayrı ayrı yapılar, ayrı ayrı çeteler, birlikler bir araya geliyorlar ama tek başlarına başarması mümkün değil. Gaziantep'te Şehit Kamil, 14 yaşında, annesinin başörtüsüne saldıran Fransız'a direnince dipçik darbeleriyle ölüyor. İzmir'de Hasan Tahsin, o namuslu ilk kurşunu sıkıyor ama oracıkta ölüyor.
Özel, söz konusu dönemde Anadolu'nun dört bir yanında kahramanca direnen ama bir araya gelmesi gereken milli güçler, milli birlikler bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"İşte bu şartlar altında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şartların ağırlığının farkında, hiçbiri yetmezmiş gibi İstanbul, işgal donanması tarafından kuşatılıyor. Hatırlayın Çanakkale'de geçmesinler diye ne çok can vermiştik. Orada on binler, yüz binler yatıyor ama bir tek adamın rızasıyla, Vahdeddin'in oluruyla işgal donanması geliyor bütün boğazı kaplıyor. Herkes çok mutsuz, herkes umutsuz. Hatta yanındaki yaveri dahi korkmuş, üzgün, yılgın gözlerle 'Paşam ne olacak şimdi?' dediğinde, Kartal istimbotunun üzerindeler, o donanmanın arasından geçiyorlar ve yılmayan, korkmayan, teslim olmayan biri var. Diyor ki 'Üzülme evlat, geldikleri gibi gidecekler, geldikleri gibi gidecekler.' Hal böyle olunca 16 Mayıs 1919 günü artık yapacak bir şey yok, Bandırma Vapuru'na binip kendisine inanan, kendisi gibi kahraman arkadaşlarıyla 3 günlük bir yolculukla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkıyor. Boynunda ölüm fermanı asılı. O gittiğinde ardından Anadolu'ya gitmesinden rahatsız olanlar hızla hakkında yakalama emri, ölüm fermanı çıkaracaklar."
"Vatanı bir bütün olarak sahiplenmeli, vatanı hep birlikte savunmalı"
Özel, Atatürk'ün Samsun'dan, önce Amasya'ya sonra Erzurum'a, Sivas'a, Hacıbektaş'a ve Ankara'ya gittiğini anımsattı.
Ankara'ya vardığında artık katıldığı ve katılmadığı bütün kongrelerle, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi, Alaşehir'de, Balıkesir'de katılamadığı kongreler, hepsinin sonuç bildirgeleri bir şeye işaret ettiğini vurgulayan Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Artık hep bir araya gelmeli, vatanı bir bütün olarak sahiplenmeli, vatanı hep birlikte savunmalı, ölümü göze almalı ama teslim olmamalılar. Ankara'ya vardığında 27 Aralık 1919. Hızla hazırlıklara başlıyor. Önce kurtuluşu, arkasından kuruluşu yönetecek olan Gazi Meclisi çağırıyorlar. 23 Nisan 1920'de Gazi Meclis toplanıyor ama Gazi Mustafa Kemal Atatürk ilk konuşmalardan sonra sözü alıyor, diyor ki 'Böyle olmaz. Çağırdık geldiler. Meclis-i Mebusan doğal üye. Diğer yerlerden olabildiğince seçimle temsilci istedik. Ne malum doğruları mı gelmiş?' Mazbata Tetkik Komisyonu kurduruyor. Kendi de geçiyor. O telaşın içinde bir gün bütün mazbataları inceliyor. Uygunlarıyla ertesi gün meclisi çalıştırmaya başlıyor. O meclis kendisine tam 4 kez başkomutanlık ünvanı veriyor. 'İlelebet verelim, hep verelim, süresiz verelim' diyenlere, 'Olmaz, Meclis bir vazifeyi süresi dahilinde tayin eder. Ben tek adam değilim. Ben diktatör değilim. Meclis vazife verdiyse ona memurum diyerek üçer aylık süreler için bunu kabul ediyor.' Her bir adımı bugüne ders, tarihten ders, bugüne ders. O meclis kendisine dördüncü kez, başkomutanlık ünvanını verdiğinde artık Sakarya Meydan Muharebesi'nin olduğu günlerdeyiz. 22 gün sürüyor. 100 bin kişiyle büyük kayıplarla atlatılıyor ama artık en önemli başarılardan biri elde ediliyor."
Özel, Sakarya Meydan Muharebesi'nin olduğu topraklarda Ankara'ya az bir mesafe kalmışken, top sesleri Ankara'dan duyulurken Sakarya Meydan Muharebesi'yle geri çekilmenin durdurulduğunu belirtti.
Artık ileriye gidişin, taarruzun hazırlıklarına başlandığını hatırlatan Özel, şöyle konuştu:
"Tam 10 ay sonra 26 Ağustos gecesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk gizlice Ankara'dan, önce Afyon'a karargaha sonra Kocatepe'ye geçiyor. Kocatepe'de kendisinin yöneteceği o Büyük Taarruz emrini veriyor. 4 gün sonra burada Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Dumlupınar Meydan Muharebesi, Büyük Zafer kazanılıyor ve artık işgal orduları geri çekilmeye yani geldikleri gibi gitmeye başlıyor. İşte bu mücadelenin, bu emeğin, bu ölümü göze almanın ve yurdun dört bir yanındaki ayrı ayrı yapıları Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri olarak bir araya getirmenin, mücadeleyi Kuvayımilliye mücadelesi olarak tek elde, tek yürekte birleştirmenin başarısı, zaferi kazanılıyor. Ondan sonrası kolay. Onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. Onlar kaçıyor, biz kovalıyoruz. En nihayetinde artık 9 Eylül'de İzmir'de düşman denize döküldüğünde 'Geldikleri gibi gidecekler' denilenler artık yerlerini bulmuşlardır. Şimdi o günün yıl dönümündeyiz, buradayız. Cumhuriyet'in nasıl kurulduğunun, nasıl bu savaşın kazanıldığının, ne bedeller ödendiğinin hepimiz farkındayız. Gün o gün olduğu gibi birlik ve beraberlik içinde olmak gerekir diye düşündük. Her yıl olduğu gibi kalktık Dumlupınar'a geldik."
Özgür Özel, Büyük Zafer'in 102. yılı dolayısıyla Altıntaş ilçesi Zafertepeçalköy'de gerçekleştirilecek programa kendisine söz hakkı verilmeyeceğini öğrendiği için katılmaktan vazgeçtiğini söyledi.
Dumlupınar'da partisinin ilçe teşkilatına uğrayan, sosyal tesiste incelemelerde bulunan Özel, Belediye Başkanı Zekeriya Yılmaz'ı makamında ziyaret etti.
Özel, ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, 26 ağustoslarda Afyonkarahisar'daki Kocatepe'ye, 30 ağustoslarda ise Dumlupınar'a birçok kez geldiğini, genel başkan sıfatıyla gelmenin kendisi için ayrı bir onur olduğunu anlattı.
Dumlupınar Şehitliği'ne de ziyarette bulunan Özel, çelenk ve karanfil bıraktı, dua etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.