CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'da kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldi
Ülkeyi bu tablodan çıkaracak olanın siyaset kurumu olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sorunların ve çözüm önerilerinin toplumla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
"Maliye Bakanlığında uzun yıllar çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, para nasıl toplanır, tasarruf nasıl yapılır... Bütün hayatım bunlarla geçti. Para toplayan bir birimde yöneticiydim. Parayı topluyorsunuz, o parayı harcamanın ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz"
"Benim siyasetten hiçbir beklentim yoktur. Tek isteğim var bu ülkede kimliği, inancı ve yaşam tarzı ne olursa olsun her evde huzurun olması lazım. Bunun mücadelesini veriyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın'da kanaat önderleri ve muhtarlarla bir araya geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Şükran Güngör Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte, Türkiye'nin önemli sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Ülkeyi bu tablodan çıkaracak olanın siyaset kurumu olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, sorunların ve çözüm önerilerinin toplumla paylaşılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin bir ekonomik krizle karşı karşıya kalacağı yönündeki görüşlerini ve çözüm önerilerini 2018 yılının Ağustos ayında düzenlediği basın toplantısında anlattığını aktaran Kılıçdaroğlu, "İsrafı önlemek doğru değil midir? 'Devleti yönetenler her türlü israfı yapabilir' diye bir düzenleme mi var? Hayır yok. Peki inancımızda böyle bir düzenleme var mı? Hayır, israf haramdır. Söylediğiniz zaman suçlu konumuna geliyorsunuz. Bunları aşacağız. 2018'de söyledim. Pandemi başladığında ekonomik kriz gelmişti ve hiçbir önlem alınmamıştı. Pandemi de üzerine geldi ve çıktım yine iktidarı hiç eleştirmedim maddeler halinde 'şunları yapın' dedik." diye konuştu.
Kendisinin 27,5 yıl devlette görev yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Herkes beni Sosyal Sigortalarda bilir ama en az çalıştığım yer orası. Maliye Bakanlığında uzun yıllar çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, para nasıl toplanır, tasarruf nasıl yapılır... Bütün hayatım bunlarla geçti. Para toplayan bir birimde yöneticiydim. Parayı topluyorsunuz, o parayı harcamanın ne kadar zor olduğunu görüyorsunuz. Parayı toplamak, vergileri toplamak kolaydır. Gönderiyorsunuz başka yere, 'Aman israf olmasın para' diye titriyorsunuz. Bütçe doğru, düzgün harcansın diyorsunuz. Devleti yönetenler, yani 83 milyondan vergi alan devleti yönetenler milletine hesap vermek zorundadır. Demokrasinin gereğidir bu. Hesap vermeyen bir siyaset demokrat olamaz."
"Sandığı koyun milletin önüne seçim yapalım"
Devletin dövizle borçlanmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Yabancı bir ülkenin parasıyla kendi vatandaşından borç aldığında iktisatçılar buna 'ilk günah' diyor. İktisatçıların sözü bu. O günah işleniyor. Hani milliyetçilik, vatanseverlik? Kendi vatandaşın izlediğin ekonomik politika nedeniyle Türk lirasını değil de ABD dolarını tutuyor. Bankalardaki mevduatın yüzde 54'den fazlası yabancı para." ifadelerini kullandı.
Herkesin bu ekonomik tablodan etkilendiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Asıl soru biz bu buhranı nasıl aşacağız? Neler yapmalıyız ki milletin omuzlarına yüklenen yük her geçen gün artmasın? Bunun için ben çağrı yaptım. Sandığı koyun milletin önüne seçim yapalım. Demokrasilerde kural budur. Vatandaş seni tekrar seçerse dersin ki 'Kılıçdaroğlu, sandık dedin buyur vatandaş yine beni tercih etti' olabilir. Çıkarsın ve nasıl çözeceğini de anlatırsın. 'Bu olmaz' diyorlar. Bu olmazsa vatandaş bu yükü daha çok çekecek." dedi.
"Orta direk yok oldu"
Türkiye'nin üretmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, gıda ithalatının tarım üretimini olumsuz etkilediğini savundu. Bunun yalnızca çiftçilere değil, toplumun diğer kesimlerine de olumsuz yansımaları olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Rahmetli Özal ne diyordu: 'Orta direk'. Orta direk yok oldu. Devleti ayakta tutan orta direktir. Çiftçiyi ayağa kaldırmanın yolu, kırsala, eğer tarım yapılırsa, her köye bir ziraat mühendisi görevlendirmek zorundayız. Parasını devlet verecek. Gideceksin köye, köylüye yardım edeceksin. Toprak analizlerini yapacaksın, neyi ekip biçeceğini söyleyeceksin. Hayvancılık varsa bir veteriner tayin edeceksin. İmamı gönderiyoruz, yeri geldiğinde öğretmeni gönderiyoruz. Ziraat mühendisi ve veteriner de gönderebiliriz."
Devletin adalet, bilgi, bilim ve akılla yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, parlamentonun işlevsiz bir kuruma dönüştüğünü ileri sürdü.
Ülke sorunlarını çözebileceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Demokrasi birinci yolumuz. Üreten Türkiye hedefimiz ikinci yolumuz. Üçüncü yolumuz sosyal bir devlet inşa etmek. Güçlü bir sosyal devlet inşa etmek zorundayız. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir Türkiye inşa etmek zorundayız. Güçlü bir sosyal devlet olduğu zaman her evde huzur olur. İşsizlik temel bir sorundur. Bütün kötülüklerin anası işsizliktir. Onun da çözülmesi lazım. Ve sürdürülebilirlik. Bu başarı hikayesini sürdürmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye’yi birlikte aydınlığa çıkartacağız"
Katılımcılara umutsuz olmamaları konusunda çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bunların hepsi düzelecek. Bunların hepsini düzeltmeye kararlıyım. Benim siyasetten hiçbir beklentim yoktur. Tek isteğim var bu ülkede kimliği, inancı ve yaşam tarzı ne olursa olsun her evde huzurun olması lazım. Bunun mücadelesini veriyorum. Bu mücadeleyi vermek zorundayım. Yoksa aldığım aylığı, vicdanıma göre hak etmiyorum demektir. Bana milletvekilliği aylığını sizler ödüyorsunuz, vatandaşın vergisiyle alıyorum. İşsizlik varsa önleyeceksiniz. Türkiye ürettiği zaman işsizlik biter zaten. Türkiye’yi üretimden koparırsanız işsiz çıkar ortaya."
Devletin şu anda yönetilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Devlet savruluyor. Ama biz demokratik yolarla bu sorunu çözeceğiz. Birlikte, dostlarımızla beraber. Ben 'dostlarımızla beraberiz' dediğim zaman 'Vay efendim kim?' diyorlar. Dostlarımız, vatandaşlarımız. Biz bir ittifak oluşturduk adına Millet İttifakı dedik. Hepimiz ne diyoruz; demokrasi, güçlendirilmiş parlamenter sistem, kalkınan, büyüyen Türkiye, halkına hesap veren bir siyaset anlayışı diyoruz. Bütün bunların hepsini gerçekleştireceğiz ama sizlerin oylarıyla, demokratik yollarla. Türkiye’yi birlikte aydınlığa çıkartacağız." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından toplantı, basına kapalı olarak devam etti.
Kılıçdaroğlu, çilek hasadına da katıldı
Öte yandan erken saatte İncirliova ilçesine bağlı Karabağ Mahallesi'ne giden Kılıçdaroğlu, işçilerin çilek hasadına katıldı.
Çilek yetiştiriciliği hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, topladığı çileklerden kendisini takip eden basın mensuplarına da ikram etti. Kılıçdaroğlu, işçilerle yer sofrasında kahvaltı yaptı.
İlçedeki kıraathaneleri gezen, esnaf ve vatandaşla görüşen Kılıçdaroğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nu da makamında ziyaret etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.