Avukat Tunç Soyer'e hatırlatma: İhale yapılmadan mal ya da hizmet alınması durumunda oluşacak suçlar 

Avukat Tunç Soyer'e hatırlatma: İhale yapılmadan mal ya da hizmet alınması durumunda oluşacak suçlar 

İhale yapılmadan mal ya da hizmet alınması durumunda oluşacak suçlar 

A+A-

Tunç Soyer... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı... Mesleği Avukatlık...

 Yerel yöneticilik adına; çantasında 10 yıllık Seferihisar Belediye Başkanlığı bulunuyor...

Öncelikle; lapadanak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday yapılmadı...

Soyer'in adaylık sürecine bakıldığında; en büyük emek verenlerin başında birinci olarak dönemim Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan ve ardından da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gelir... 

Kaldı ki; CHP Genel Merkezi, Soyer'in Seferihisar'daki belediyecilik karnesini değerlendirerek İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına aday yaptığı biliniyor!

Başkan Soyer'e "belediyelerde ihaleye nasıl çıkılır", "belediyeler kanunlarla yönetilir" gibisinden akıl verecek halimiz yok ve haddimize değil; aynı zamanda Soyer'in akademik kariyeri zaten hukuk üzerine!

Yani, neyin hukuki, neyin hukuksuz olup/olduğunu hepimizden daha iyi bilecek bir durumda Başkan Soyer...

Başkan Soyer, içinden Enver Aysever geçen "yazar yetiştiriciliği" ihalesinin iptal edilmesi için talimat verdiği sosyal medya hesabından duyurdu...

Başkan Soyer, ülkemizde hukuk sisteminin nasıl işlediğini herkesten de iyi bildiğine göre; iş yapıldıktan sonra çıkılan ihalelerle ilgili olası bir suç duyurusu karşısında nelerle karşılaşabileceğini bugünden hatırlatıyoruz:


1- Görevi kötüye kullanma 

2- Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-e)

Dolandırıcılık suçu işlenirken bazen kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmamasına rağmen suçun neticesinde kamu zararı doğabilir. Nitelikli dolandırıcılık suçu, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenirse TCK 158/1-e maddesi uygulanır.

Kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için fiilin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek maksadıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurumundan hakkı olmayan bir parayı almak ya da bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu şekildeki nitelikli dolandırıcılık suçu mağduru kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir.

TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için, eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir (Y15CD-2014/15897 K.).

3- ihalenin yapılmaması satın almanın iptal edilmesinin bir önemi yoktur. Hizmeti veren kişi her zaman mahkeme kararı ile bu bedeli alır. Bu nedenle tarafların aralarında alacak verecek hiçbir ilişki bulunmadığının tutamağa bağlanması mutabakat sağlanması gerekir.

Başkan Soyer'e bunları hatırlatıyor ve mevkidaşlarının şirket atamalarında yaptıkları yanlışlıklardan dolayı da basında yer alan bu haberi iyi okumasını tavsiye ediyoruz:

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın yetkileri sınırlandırıldı; şirket atamalarını başkanlar değil belediye meclisleri yapacak

Özellikle İstanbul ve ve Ankara Büyükşehir belediyeleri gibi, başkanlıkları muhalefette olmakla beraber meclis çoğunluğu AKP'de veya AKP/MHP ittifakında olan yerel yönetimler için kritik önem taşıyan karar uyarınca, söz konusu atamalarda son sözü belediye meclislerindeki çoğunluk söyleyecek.

Danıştay, belediyelerin iştiraki olduğu şirketlerdeki belediye tüzel kişiliğindeki temsilcilerinin değiştirilmesi yetkisini belediye başkanlarından alarak belediye meclisine verdi. Karara göre; belediye başkanları, belediye şirketlerinin yönetimine belediye meclislerinin onayı olmadan yönetici atayamayacak. Böylece AKP'nin ağırlıkta olduğu İstanbul ve Ankara meclislerinde İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın atama yetkileri sınırlandırılacak. 

Yerel seçimlerin kısa bir süre sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 15 Mayıs 2019 tarihinde yayımladığı genelgede belediyelerin iştiraki olduğu şirketlerdeki belediye tüzel kişiliğindeki temsilcilerinin değiştirilmesi yetkisinin belediye meclislerine verildiği belirtildi. Genelgenin yayınlanmasının ardından belediye başkanlarının şirket yönetimlerine atadığı kişilerin tescil yapılmamaya başlandı. 

Habertürk yazarı Yasemin Güneri, "O atamaları belediye meclisi yapacak" başlıklı yazısında, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun aldığı kararı aktardı. 

Güneri'nin yazısında konuya ilişkin şu ifadelere yer verildi: 

"Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Mansur Yavaş’ın seçilmesinin ardından belediyenin yüzde 99.67 oranında hissedarı olduğu BELKO şirketine Kerim Yılmaz atanmıştı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın genelgesini gerekçe gösteren Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, Yılmaz’ın ticaret sicilinde tescil ve ilanı işlemini yapmadı. 

Bunun üzerine Ankara 10 Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dava açıldı. Mahkeme, Kerim Yılmaz’ın tescil işleminin yapılmamasını yasaya aykırı buldu. Bunun üzerine Yılmaz, BELKO Genel Müdürü olarak atandı.

Mahkeme’nin verdiği karara itiraz edildi. Bunun üzerine dosya Danıştay’a geldi.

Danıştay’da son sözü söyleme makamı olan İdari Dava Daireleri Kurulu da, geçtiğimiz ay toplanarak tüm belediye başkanlarını yakından ilgilendiren bir karara imza attı.

Kurul, belediye başkanlarının yetkisini kısıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın genelgesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle açılan davada, genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebinin reddine karar verdi.

Oyçokluğuyla alınan kararın gerekçesi önümüzdeki günlerde yayınlanacak.

Bu kararın ardından belediye başkanları, belediye şirketlerinin yönetimine belediye meclislerinin onayı olmadan yönetici atayamayacaklar."

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.