Avrupa'da Filistin'e destek gösterileri devam ediyor

Avrupa'da Filistin'e destek gösterileri devam ediyor

Avrupa'da Filistin'e destek gösterileri devam ediyor

A+A-

İngiltere'nin başkenti Londra'da Filistin'le dayanışma gösterisi için toplanan on binlerce kişi, polisin yoğun güvenlik önlemleri altında üçüncü kez yürüdü.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasını protesto etmek isteyen on binlerce Filistin yanlısı gösterici, öğle saatlerinde Thames Nehri kıyısındaki Victoria Enbankment'ta toplandı.

Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Filistin ile dayanışma eylemine katılan göstericiler, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara son vermesi, ablukayı kaldırması, derhal ateşkes ilan edilmesi ve Gazze'ye insani yardım malzemelerinin eksiksiz girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

"Adalet yoksa barış da yok", "Gazze'de soykırım var", "İşgale son", "Şimdi ateşkes" yazılı pankartlar taşıyarak, "Filistin'e özgürlük" sloganları atan göstericiler, daha sonra İngiltere Parlamentosu önündeki Westminster Köprüsü'nden geçerek nehrin güneyine indi.

Polisin geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleşen yürüyüş nedeniyle nehrin kuzey ve güney kıyısındaki yollar trafiğe kapatıldı.

Tekrar nehrin kuzeyine geçen göstericiler, İngiliz hükümetinin İsrail'e verdiği desteğe de tepki gösterdi.

Filistin yanlısı göstericiler, İsrail'in işlediği savaş suçlarına ortaklığı yapmakla itham ettikleri İngiliz hükümetini de "Rishi Sunak utan", "James Cleverly utan" sloganlarıyla protesto etti.

Eyleme katılanlar İngiltere hükümetini ve siyasetçileri ateşkes çağrısı yapmaya davet etti.

73 yaşındaki İrlandalı gösterici Patrick, AA muhabirine, Gazzelilere destek için eyleme katıldığını söyledi.

Bir İrlandalı olarak Gazze'yle dayanışma içinde olduğunu belirten Patrick, "Gazze'de ve İsrail'de yaşananlar İrlanda'da ve dünyanın başka yerinde İngiltere'nin yaptığı böl ve yönet ve insanları birbirine düşürme yöntemiyle benzerlik gösteriyor." dedi.

İngiltere’nin Filistin’de kontrolü elinde bulunduğu dönemde sorunları çözmek yerine çözümü Filistin ve İsraillilere bıraktığını anlatan Patrick, "İrlanda, sözde Katolik-Protestan bölünmesini çözmek için yüzyıl harcadı. Bu çok yanlıştı. Sömürgecilerin bölünmüş yönetiminin bedelini herkes ödedi." diye konuştu.

Patrick, "İsrail'de 7 Ekim'de yaşananlar Gazze'de yaşananları haklı çıkarmaz." değerlendirmesini yaptı.

Filistin Dayanışma Kampanyası'na (PSC) konuşan Yahudi aktivist Katy Colley de Filistinlilerin "acımasızca" kendi evlerinin enkazında ölüme terk edildiğini söyledi.

İngiltere hükümeti ve politikacılarının ise harekete geçmekten uzak gözüktüğünü söyleyen Colley, "Kınamanız nerede, öfkeniz nerede, ateşkes isteyen sesiniz nerede?" diye sordu.

Colley, Gazze'de yaşananları "soykırım" olarak nitelerken, yetkili kişilerden yalnızca "yarım ağızla edilmiş insani kriz" açıklamaları duyulduğunu dile getirdi.

PSC Direktörü Ben Jamal ise 3 haftadır süren Filistin'le dayanışma yürüyüşlerinin İngiltere tarihinin en büyük Filistin'e destek eylemleri olduğunu kaydetti.

Jamal, İsrail'in Gazze'de uyguladığı iletişim kısıtlamasına değinerek, "Düne kadar 3 bini çocuk olmak üzere 8 binden fazla Filistinlinin öldürüldüğünü biliyorduk. Yaklaşık 1000 çocuğun hala enkaz altında olduğunu ve muhtemelen öldüğünü tahmin ediyorduk. Ama dün gece İsrail büyük bir bombardıman başlattı ve iletişimi kesti. Bu açıkça barbarlıktır." dedi.

Ambulansların nereye gideceğini bilmediği, ailelerin birbiriyle ya da dışarıyla temas kuramadığını aktaran Jamal, "Bugün kaç Filistinlinin öldüğünü bilmediğimiz, kaç çocuğun enkazda kaldığını bilmediğimiz için yürüyoruz." ifadelerini kullandı.

Jamal, ülkedeki siyasetçilerden ateşkes çağrısı yapmaları için talepte bulunduklarını da belirterek, "Eğer Filistinlilerin 'insan olmadığı' ifadesini desteklemiyorsanız ateşkes çağrısında bulunmamanızın hiçbir haklı açıklaması olamaz." değerlendirmesini yaptı.

Oxford Merkez Camisi'ne "İsrail Savunma Kuvvetleri" yazılı benzin bidonuyla saldırı

İngiltere'deki Oxford Merkez Camisi'nden (COMS) yapılan açıklamada, İngiltere saatiyle dün sabah 10.30'da cami dış kapısına bisikletiyle yaklaşan bir kişinin, üzerinde IDF yazılı kırmızı renkli iki benzin bidonunu kapının üzerinden camiye doğru attığı kaydedildi.

Bir cemaat mensubunun da geçen hafta baltalı saldırıya uğradığı ifade edilen açıklamada, "Geçtiğimiz hafta, başına ve eline baltayla vurulan cemaat üyemiz ile yaşanan menfur İslamofobik olayın ardından, bugün camimize bir teröristin saldırdığını üzüntüyle bildirmekteyiz." ifadeleri kullanıldı.

COMS, özellikle kadın ve yalnız cemaat üyelerine sabah, akşam ve yatsı namazına gidip gelirken dikkatli olma uyarısı yaparken bir karşılaşma anında herhangi bir tartışmaya girmeden polise haber verme, mümkünse saldırı anının kamerayla kayda alınması tavsiyesinde bulundu.

Camiye yönelik saldırının Filistin'e verilen destek ve cami dışına asılan Filistin bayrağı nedeniyle olduğu inancı paylaşılan açıklamada, "Bizi korkutmaya yönelik bu girişim karşılık bulamayacaktır. Demokratik hakkımızı kullanarak yasa dışı biçimde ayrım yapılmadan katledilen masum Filistinlilerle dayanışma göstermeye devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.

Ülkedeki siyasetçileri; İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarını ve Gazze'ye su, gıda ve yardım girişinin engellenmesini kınamaya çağıran COMS, "Tüm camileri güvenlikle ilgili düzenlemelerini yapma ve cemaatini uyarmaya çağırıyoruz. Cemaatimizin güvenliği için ekstra güvenlik önlemleri de alacağız. Dinimiz bize insan hayatının değerli olduğunu öğretiyor. Gazze ve İsrail'de hayatını kaybeden tüm siviller için dua ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.

Fransa

Fransa'nın başkenti Paris'te emniyet müdürlüğünün yasağına ve yağmura rağmen Filistin'e destek gösterisi düzenlendi.

Yağmura karşın binlerce kişi Paris'teki Chatelet Meydanı'na gelerek Filistin'e destek için gösteri düzenledi.

Ellerinde "Özgür Filistin", "Soykırım" yazılı dövizler ve Filistin bayraklarıyla alana geldi.

"İsrail katil, Macron (Fransa Cumhurbaşkanı) suç ortağı", "Macron istemese de Filistin için buradayız." sloganlarını atan göstericiler, ateşkes çağrısı yaptı.

Paris'te göstericilere sert müdahale

Polis çembere aldığı göstericilere sert bir şekilde müdahale etti.

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, polisin gösteriye katılmak isteyenlere biber gazı sıkması ve yine polislerce götürülen bir göstericiye bir başka polisin yaklaşarak başına copla vurması dikkati çekti.

Diğer yandan polis, protesto gösterisinin yasaklandığı gerekçesiyle protestoculara para cezası kesti.

Gösteriye katılan ve Fransa'da yaşayan ABD'li Yahudi Raphy Wofsy AA muhabirine yaptığı açıklamada, Siyonist bir ailede büyüdüğünü belirtti.

"Zamanla Filistin'e ilişkin gerçeği öğrendim. Çok etkilendim ve Filistinlilerle dayanışma içinde mücadeleye başladım." diyen Wofsy, Gazze'de siviller öldürülürken evinde oturmak yerine protestoya katılmayı seçtiğini söyledi.

İsrail'in Yahudilerle karıştırılsa da farklı şeyler olduğuna dikkati çeken Wofsy, "İsrail ırkçı ve apartheid bir devlettir." dedi.

Wofsy, herkesin İsrail-Filistin çatışmasında ateşkesin sağlanmasından yana olduğunu ifade etti.

Göstericiye katılan Kenyalı öğrenci Frank Odhiambo da başkentte ikinci kez Filistin'e destek gösterisine katıldığını söyledi.

Odhiambo, gösterinin aslında bir yürüyüş şeklinde planlandığını ancak kalabalığın her iki tarafında polisler olduğu için yürüyemediklerini ifade etti.

Fransa'da katıldığı Filistin yanlısı gösterilerde Yahudi karşıtı söylem duymadığını vurgulayan Odhiambo, Paris yönetiminin Filistin gösterilerine izin vermemesine ilişkin olarak da "Fransa'nın Gazze'deki savaşta suç ortağı olduğunu gösteriyor." ifadesini kullandı.

Odhiambo, Avrupa Birliği'nin (AB) en başat ülkelerinden birisinin bunu yapmasını utanç verici olarak değerlendirdi.

Soyadını vermek istemeyen Anastasia isimli İsveçli gösterici de Filistin halkına desteğini göstermek için alana geldiğini belirtti.

Anastasia, Gazze'de yaşananların "soykırım" olduğunu söyledi.

"Şu anda suçlu olmayan siviller, küçük çocuklar bombalanıyor. Bu insani değil. Buna tahammül edemiyorum." diye konuşan Anastasia, bazı AB liderlerinin "ateşkes" çağrısında bulunmamasından memnun olmadığını ifade etti.

Öte yandan ülkenin Lille, Nice ve Marsilya kentlerinde de Filistin destekçileri sokağa indi.

Fransız basını, polisin Paris'teki gösteriye katılan yaklaşık 1000 kişiye para cezası kestiğini aktardı.

İsveç

İsveç'in başkenti Stockholm'de binlerce kişi, Filistin ile dayanışma için polisin yoğun güvenlik önlemleri altında yürüdü.

Ülkedeki çok sayıda sivil toplum kuruluşunun çağrısıyla Filistin ile dayanışma eylemine katılan göstericiler, İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara son verilmesi, derhal ateşkes ilan edilmesi ve Gazze’ye insani yardım malzemelerinin eksiksiz girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.

Göstericiler, "Gazze'de çocuklar öldürülüyor", "Soykırımı durdurun", "Sonsuza kadar Filistin" yazılı pankartlar taşıdı.

"Filistin'e özgürlük" sloganları atan göstericiler, daha sonra Norra Bantorget Meydanı'na doğru yürüdü.

Yürüyüşe katılanlar, İsveç hükümetinin İsrail’e verdiği desteğe de tepki gösterdi. Göstericiler, İsrail'in işlediği savaş suçlarına suç ortaklığı yapmakla itham ettikleri İsveç hükümetini protesto etti.

Belçika

Belçika'nın Liege kentindeki Saint-Leonard Meydanı'nda toplanan yaklaşık 300 kişi, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını ve ablukasını kınadı.

Gösteride, Filistin ile dayanışmayı vurgulayan ve İsrail'i telin eden sloganlar atıldı. Filistin bayraklarının yanı sıra bazı Müslüman ülkenin bayrakları da açıldı.

Gazze'de sivillerin ve çocukların hayatını kaybettiğini vurgulayan göstericiler, İsrail'in saldırılarını bir an önce durdurması ve uluslararası camianın insani yardımların ulaştırılması için harekete geçmesini talep etti.

Brüksel'in merkezinde yer alan tarihi Borsa Binası önünde akşam saatlerinde bir araya gelen yüzlerce kişi, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını ve ablukasını protesto etti.

Yoğun yağmur altında gerçekleştirilen gösteride, İsrail karşıtı ve Filistin'le dayanışmayı vurgulayan, "Filistin'e özgürlük", "Soykırıma son verin" gibi çeşitli sloganlar atıldı.

Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, "Çocukları bombalamak meşru müdafaa değildir" yazan döviz açtı.

İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının da yer aldığı gösteride, Gazze'de özellikle sivillerin ve çocukların hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.

Göstericiler, İsrail'in saldırılarını derhal durdurmasını ve uluslararası toplumun harekete geçmesini talep etti.

Almanya

Almanya'nın başkenti Berlin'de binlerce kişi, Gazze'ye saldırlar yapan İsrail'e tepki ve Filistinlilerle dayanışma göstermek için Kreuzberg ilçesindeki Oranien Meydanı'nda toplandı.

Yürüyüş başladıktan sonra göstericilerin sayısının arttığı görülen eylemde, göstericiler "Ateşkes", "Biz Filistin'i unutmayacağız", "Gazze'ye Özgürlük", "Soykırım" yazılı dövizler ile Filistin bayraklarını taşıdı.

Polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı eylemde göstericiler, "Filistin’e özgürlük", "Çocuk katili İsrail", "Soykırımı durdurun" ve "İsrail bombalıyor, Almanya finanse ediyor" sloganları attı.

Göstericilerin Alman hükümetinin İsrail'e verdiği desteğe tepki gösterdiği eyleme, 10 bin kişinin katıldığı ifade edildi.

Gösteriye katılan "Orta Doğu'da Adil Bir Barış için Yahudi Sesi" derneğinden Udi Raz, AA muhabirine, "Bir Yahudi ve İsrailli olarak, İsrail'in Gazze halkına yönelik işlediğine tanık olduğumuz suçlara karşı sorumluluğum var. Aynı bölgeden gelen bir kişi olarak bu suçlara karşı sesimi yükseltmek benim için önemli." dedi.

Alman hükümetine tepki gösteren Raz, "Alman hükümeti sadece bu düşünceme değil, aynı zamanda demokrasiye ve haftalardır sokaklarda sesini duyurmaya çalışan insanların ve bizim sivil haklarımıza da karşı. Bu olamaz. Biz burada demokratik bir ülkede değiliz. Biz Almanya'dayız." şeklinde konuştu.

Gösteriye katılan ve soy ismini vermek istemeyen Lili de Filistin'in de İsrail gibi var olma hakkına sahip olduğunu belirterek "Orada siviller ölüyor ve bütün dünyanın 'bunu böyle devam etmesini' söylemesi olamaz. Orada kadınların ve çocukların ölmesi tam bir felakettir. Filistin’de, özellikle Gazze’de olanların çoğu sivillerdir ve erkekler de ölmeyi hak etmiyor." ifadelerini kullandı.

Hamburg kentinde ise "izinsiz" Filistin ile dayanışma gösterisi yapıldı.

Hamburg Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada çok sayıda kişinin St. Georg semtinde bir araya gelerek Filistin bayrakları açtığı ve "Filistin'e özgürlük" sloganları attığı belirtilerek, polisin izinsiz gösteriyi sonlandırdığı kaydedildi.

Alman basınında yer alan haberlerde, Münih'te de Filistin'e destek ve İsrail’in Gazze’yi saldırılarına karşı çıkmak için düzenlenen gösteriye, 7 bin kişinin katıldığı aktarıldı.

İtalya

İtalya'nın başkenti Roma'nın Piramide semtinde toplanan çok sayıda kişi, San Giovanni meydanına doğru yürüdü.

Göstericiler, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları protesto ederken, Filistin'e desteklerini, Gazze'ye dayanışmalarını belirtti.

Yürüyüş sırasında göstericiler, özellikle Roma'nın tarihi yapısı Kolezyum'un önünden geçerken, sık sık "Filistin'e özgürlük", "Zafere kadar intifada", "Katil Netanyahu" ve "Terörist, faşist İsrail" sloganları attı.

Bu arada, yürüyüş sırasında kortejin önünden geçtiği Birleşmiş Milletler'in Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) önündeki ülke bayraklarından İsrail bayrağının, bazı göstericiler tarafından indirildiği, güvenlik güçlerinin de buna engel olamadığı öğrenildi.

Gösteriye katılan İtalyan vatandaşı Silvia, AA muhabirine, "Filistin halkının özgürce ve onurlu biçimde yaşama hakkını savunmak için bugün buradayım. Bir daha asla Siyonist İsrail kuşatması altında kalmamalarını istiyorum. Buradayım ama sadece son yaşananlardan dolayı değil aslında bunlar 75 yıldır söz konusu. Filistin halkı için özgürlük ve yaşam istiyorum." dedi.

Leone de "Filistin için barış istiyorum, bombardımanların sona ermesini, orada yaşayan insanların özgürlüğünü, dünyadaki herkesle eşit haklara sahip olmalarını, onlara yönelik 'apartheid'ın, ırkçılığın, bu halka yönelik şiddettin, savaşın sona ermesini istiyorum." diye konuştu.

Leone, diğer ülkelerin de BM'nin ateşkes konusunda aldığı kararlara uyması gerektiğini söyledi.

Yürüyüşü organize edenlerden Roma Filistin Toplumu Başkanı Yousef Salman da şu değerlendirmede bulundu:

"Roma'ya ve İtalya'ya bu güzel yanıt için teşekkür ediyorum. Bir katliam, bir soykırımla karşı karşıyayız. Bizler, bu tüm sorunların temelinde yatan işgalin sona ermesi, bu katliama, bu soykırıma 'dur' demek için meydanlara indik. İtalya'dan, Avrupa'dan, uluslararası toplumdan bu soykırımın durdurulması için müdahale etmelerini istiyoruz. Birleşmiş Milletler kararlarına saygı duyulmalı, bunlara uyulmalı. Bu, Orta Doğu'da barışı sağlamanın ve artık kanın akmamasının tek yoludur."

Gazze'de son durum

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yoğun saldırıları nedeniyle bölgedeki sabit hat, cep telefonu ve internet iletişim hizmetleri tamamen kesildi.

İsrail ordusu, hava saldırılarını artırdığını ve kara operasyonlarını genişleteceğini duyurdu.

Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi de İsrail ordusu tarafından hedef gösterildi.

Londra'da 14 ve 21 Ekim'de de Filistin'e destek gösteriler olmuştu.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlattı.

İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırıya başladı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 310'u asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı kaydedildi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında öldürülenlerin sayısının 3 bin 195'i çocuk, 1863'ü kadın olmak üzere 7 bin 703'e çıktığını, 19 bin 743 kişinin de yaralandığını duyurdu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 111 Filistinlinin öldüğü, 1900'den fazla kişinin de yaralandığı belirtildi.

Çatışma bölgelerinde, çoğu İsrail bombardımanında 25 gazeteci öldü.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda ise 46 Hizbullah üyesinin yanı sıra İslami Cihad Hareketi'nden 6, Hamas'tan 3, Hizbullah destekli Sünni Direniş Tugayı mensuplarından da 2 kişi öldü, biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetti.

Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirdi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.