Yargı, iştah kabartan Beştepeler imar planlarına dur dedi!

Yargı, iştah kabartan Beştepeler imar planlarına dur dedi!

Konak belediye başkanı Abdül Batur'a yargıdan darbe! Betoncuların beklentileri kursaklarında kaldı!

A+A-

İşte Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'u şaşkına çeviren yargı kararı: 

DAVACI    : MEHMET .....
VEKİLİ    : AV. ŞÜKR....

DAVALILAR    : 1- KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI 
VEKİLİ    : AV. ER....
    9 Eylül Meydanı No.6 Konak Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğü Konak/İZMİR
                                                 
 2- İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI 
VEKİLİ    : AV. ES...
Cumhuriyet Bulvarı No.1 Konak/İZMİR

DAVANIN ÖZETİ: İzmir İli, Konak İlçesi sınırlarında yer alan, Dayıemir, Dolaplıkuyu, İmariye, Selçuk, Aziziye, Tınaztepe, Duatepe, Kocatepe, Çimentepe, 1. Kadriye, 2. Kadriye, Hasan Özdemir, 19 Mayıs ve Zafertepe Mahallelerini kapsayan Beştepeler Bölgesine yönelik hazırlanarak Konak Belediye Meclisinin 01.03.2021 tarih ve 46/2021 sayılı kararı ile uygun bulunan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.826 sayılı ve 09.08.2021 tarihli, 05.848 sayılı kararları ile değişiklikle onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu ile aynı alana ilişkin hazırlanıp İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.818 sayılı kararıyla onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının; askı sürecindeki planda donatı alanlarında kalan taşınmazında ciddi bir zayiat fazlalığı bulunduğu, planın kent ile nasıl bir bütünleşme sağladığının anlaşılamadığı, eşitlik ilkesine aykırı olduğu, yöre halkının çok yüksek yapılaşmaya karşı olduğu, Konak Belediyesince yetki gaspı yapıldığı, mevcut parsel büyüklüklerinin küçük olması nedeniyle çok hisseli parsellerin oluşacağı, dolayısıyla maliki bulunduğu taşınmazlarının ayrılarak tanımadığı kişi veya kişiler ile hisseli ortak yapıldığı, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞININ SAVUNMASININ ÖZETİ:
Usule ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, esas yönünden ise; davaya konu parseli de içeren ve üst ölçekli nazım imar planı bulunmayan Beştepeler Planlama Bölgesinde ulaşım sistemi, kentsel donatı ve altyapı yetersizliklerinin yanı sıra, kentsel doku, mülkiyet deseni ve yapılaşmadan kaynaklanan sorunlar bulunmakta olup, ayrıca ruhsatsız yapılaşmaların yoğun olması ve meri planların yapılan mevzuat düzenlemeleri nedeniyle uygulanabilirliği olmadığından, söz konusu bölgede 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Plam Revizyonu hazırlanması zorunluluğunun doğduğu, parçacı yenileme uygulamaları ile birlikte, bölge genelinde bir kentsel dönüşüm uygulaması beklentisinin de ortaya çıktığı, yine aynı alanda 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.818 sayılı Kararı ile onaylanmış olup, dava konusu planların hukuka ve mevzuata uygun olduğu ifade edilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. 

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞININ SAVUNMASININ ÖZETİ:
Dava konusu planların, Konak ilçe sınırları içerisinde düzenli kentleşmeyi sağlamak, konut, ticaret alanı ihtiyacını karşılamak, bunun yanında kentsel altyapının geliştirilmesini, iyileştirilmesini sağlamak, yürürlükteki imar yönetmeliğine göre parsel üretilmesine imkan verecek şekilde imar adaları oluşturmak, vatandaşların sağlıklı, erişilebilir çevrede, altyapı hizmetlerinden etkin faydalanabileceği halihazırda çok düşük olan sosyal ve teknik altyapı alanlarının artırılması amacıyla ilgili kurum görüşleri de dikkate alınarak planların kademeli birlikteliği ve plan hiyerarşisi uyarınca, üst ölçekli planlara uygun olarak, İmar Kanunu ve Yönetmelikler doğrultusunda hazırlandığı, planlarda hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir 4. İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü:
Dava, İzmir İli, Konak İlçesi sınırlarında yer alan, Dayıemir, Dolaplıkuyu, İmariye, Selçuk, Aziziye, Tınaztepe, Duatepe, Kocatepe, Çimentepe, 1. Kadriye, 2. Kadriye, Hasan Özdemir, 19 Mayıs ve Zafertepe Mahallelerini kapsayan Beştepeler Bölgesine yönelik hazırlanarak Konak Belediye Meclisinin 01.03.2021 tarih ve 46/2021 sayılı kararı ile uygun bulunan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.826 sayılı ve 09.08.2021 tarihli, 05.848 sayılı kararları ile değişiklikle onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu ile aynı alana ilişkin hazırlanıp İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.818 sayılı kararıyla onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır. 
3194 sayılı İmar Kanununun "Tanımlar" başlıklı 5.maddesinde; "Nazım İmar Planı; varsa bölge planlarının mekâna ilişkin genel ilkelerine ve varsa çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklüklerini, nüfus yoğunlukları ve eşiklerini, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, plan hükümleri ve raporuyla beraber bütün olan plandır.", Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunlarınyoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır." şeklinde tanımlanmış, "Mekânsal planlama kademeleri" başlıklı 6.maddesinde; "Mekânsal planlar, kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planlarına uygun olarak; “Çevre Düzeni Planları” ve “İmar Planları” kademelerinden oluşur. İmar planları ise nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak hazırlanır. Her plan bir üst kademedeki plana uygun olarak hazırlanır. Mekânsal strateji planlarında; kalkınma planı ile varsa bölge planları, bölgesel gelişme stratejileri ve diğer strateji belgelerinde ortaya konulan hedefler dikkate alınır." düzenlemesine, "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8/b maddesinde; "İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Planlar, plan değişiklikleri ve plan revizyonları; kayıt altına alınmak ve arşivlenmek üzere Bakanlıkça oluşturulan elektronik ortama yüklenmek ve aynı sistem üzerinden Plan İşlem Numarası almak zorundadır. Planlar, belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir.Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
14.06.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 4.maddesinde; "Nazım imar planı: Mevcut ise çevre düzeni planının genel ilke, hedef ve kararlarına uygun olarak, arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, çeşitli kentsel ve kırsal yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, ulaşım sistemlerini göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere, varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/5.000 ölçekte, büyükşehir belediyelerinde 1/5000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte, onaylı halihazır haritalar üzerine, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plan" olarak tanımlanmış, Uygulama imar planı: Nazım imar planı ilke ve esaslarına uygun olarak yörenin koşulları ve planlama alanının genel özellikleri, yapının kullanım amacı ve ihtiyacı, erişilebilirlik, sürdürülebilirlik ve çevreye etkisi dikkate alınarak; yapılaşmaya ilişkin yapı adaları, kullanımları, yapı nizamı, bina yüksekliği, taban alanı katsayısı, kat alanı kat sayısı veya emsal, yapı yaklaşma mesafesi, ön cephe hattı, ifraz hattı, kademe hattı, ada ayrım çizgisi, taşıt, yaya ve bisiklet yolları, ulaşım ilişkileri, parkları, meydanları, kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarını, gerektiğinde; parsel büyüklükleri, parsel cephesi ve derinliği, arka cephe hattı, yol kotu ve bu kotun altındaki kat adedi, bağımsız bölüm sayısı gibi yapılaşma ve uygulamaya ilişkin kararları, uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren ve varsa kadastral durumu işlenmiş olarak 1/1.000 ölçekte onaylı halihazır haritalar üzerinde, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütün olarak hazırlanan plan" olarak tanımlanmış, "Mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri" başlıklı 6.maddesinde; "Mekânsal planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planları, Çevre Düzeni Planları ve İmar Planları olarak hazırlanır. Buna göre planlama kademeleri, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluşur. Mekânsal planlar, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanır. Her plan, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorundadır. Arazi kullanım ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur.", 23.maddesinde; "1) Nazım imar planında karar düzeyi ve içerikleri bakımından, uygulama imar planındaki detay kararlar alınmaması esas olup, uygulamaya dönük kararlar uygulama imar planlarında belirlenir. (2) İhtiyaç duyulması halinde, nazım imar planlarında, sosyal ve teknik altyapı alanları ve kamuya ayrılan alan dengeleri gözetilmek suretiyle uygulama imar planlarının yapım etapları belirlenebilir. (3) Ulaşım sisteminin yolculukların mesafesini kısaltacak şekilde tasarlanması esastır. (4) Park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan gibi açık alanların mahalle ve semt ölçeğinde merkezlerle birlikte tasarlanması esastır. (5) Açık ve yeşil alan ile diğer sosyal ve teknik altyapı alanları bir bütün olarak, erişilebilir şekilde merkezlerle birlikte planlanmalıdır. (6) Nazım imar planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) İdari sınırlar, b) Jeolojik, jeomorfolojik, hidrolojik ve hidrojeolojik yapı, c) Yerleşme alanlarının karakteristik özellikleri ile mekânsal gelişme eğilimleri ve potansiyelleri, ç) Yenileme, sağlıklaştırma, dönüşüm bölgelemeleri, d) İklim özellikleri, e) Bitki örtüsü, f) Toprak niteliği ve tarımsal arazi kullanımı, g) Ekolojik yapı (ekosistem tipleri, flora ve fauna varlığı), ğ) Koruma statüsü verilmiş alanlar, hassas alanlar (sit alanları, uluslararası sözleşmelerle korunan alanlar, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri, milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı, tabiatı koruma alanı, yaban hayatı geliştirme alanı, yaban hayatı koruma alanı, tür koruma alanı, içme suyu havzaları koruma alanları ve diğerleri), h) Orman alanları, mera, yaylak, kışlak alanları, ı) Kültür ve turizm gelişim ve koruma bölgeleri, turizm merkezleri, i) Organize sanayi bölgeleri, kapasite ve doluluk oranları, j) Genel peyzaj öğeleri, makroform analizi, k) Demografik yapı ve nüfusun demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, çalışma, eğitim, medeni hal), l) Sosyal yapı, m) Ekonomik yapı, n) Ana ulaşım sistemi (Karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu, terminal, gar, liman ve havalimanı), o) Çevre sorunları, ö) Lojistik merkez alanları, p) Sektörel yapı (tarım, sanayi, hizmet, ulaşım, enerji, maden, konut vb.), r) Katı atık depolama, geri kazanım ve bertaraf tesisleri, s) İçme suyu ve atık su arıtma tesisleri, ş) Atık su deşarj yerleri, t) Tarımsal sulama alanları, u) Ruhsatlı maden sahaları, ü) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri, mania planları, v) Doğal afet tehlikeleri ve kentsel riskler, varsa risk yönetimi ve sakınım planları, y) Mevcut arazi kullanımı, yapılaşma durumu, mülkiyet yapısı, z) Çevre düzeni planı kararları ve yürürlükteki imar planları.", 24.maddesinde; "(1) Uygulama imar planlarının tamamı bir aşamada yapılabileceği gibi sosyal ve teknik altyapı alanı dengeleri gözetilerek etaplar halinde de yapılabilir. (2) Nazım imar planları üzerinde gösterilen sosyal ve teknik altyapı alanlarının konum ile büyüklükleri, toplam standartların altına düşülmemek, nazım imar planının ana kararlarını, sürekliliğini, bütünlüğünü ve genel işleyişini bozmamak ve hizmet etki alanı içinde kalmak şartı ile ilgili kurum ve kuruluşların görüşü dikkate alınarak uygulama imar planlarında değiştirilebilir. (3) Uygulama imar planlarında, bölgenin ihtiyacına yönelik çocuk bahçesi, yeşil alan, otopark, cep otoparkı, yol boyu otopark, durak cebi, aile sağlık merkezi, mescit, karakol, muhtarlık, trafo gibi sosyal ve teknik altyapı alanlarını artırıcı küçük alan gerektiren fonksiyonlar ayrılabilir ve bu fonksiyonların konulması nazım imar planına aykırılık teşkil etmez. (4) Uygulama imar planlarında yapılaşma koşullarına ilişkin olarak; ayrık, bitişik, blok yapı nizamı ile Taban Alanı Kat Sayısı (TAKS), Kat Alanları Kat Sayısı (KAKS), emsal, bina yüksekliği, yapı yaklaşma mesafeleri belirlenir. (5) Araç trafiğine ayrılmış şerit sayısını azaltmamak ve ilgili TSE standartlarına uymak kaydıyla; taşıt yollarının yaya, engelli ve bisiklet kullanımına ayrılmış kısımlarının genişlikleri, nazım imar planında değişikliğe gerek olmaksızın uygulama imar planında artırılabilir. (6) Uygulama imar planlarında, öncelikle engelliler, çocuklar ve yaşlılar gibi kamu ortak mekânlarını kullanmakta zorluk çeken ve hareket kısıtlılığı bulunan kişilerin kentsel kullanımlara, sosyal altyapı alanlarına erişimini ve kullanımını sağlayıcı ve kolaylaştırıcı tedbirlerin alınması amacıyla tasarım ilkeleri geliştirilmesi esastır. (7) Uygulama imar planlarında yaya ve bisiklet yolları ile bisiklet park yerleri uygulama ilkeleri geliştirilmesi esastır. (8) İlgili mevzuatına göre koruma altına alınmış, tescil edilmiş doğal ve kültürel varlıklar, bunların ayrılmaz parçası olan eklentileri, bahçe avlu duvarları, varsa tescilli tek yapıların koruma alanları, sokak dokuları gibi bütünleyici unsurları ile varsa koruma alan sınırları planlarda ayrıntılı olarak gösterilir. Ayrıca, varsa tescile değer yapıların tespit edilmesi halinde değerlendirilmek üzere ilgili idaresine bildirilmesi esastır. (9) Nazım imar planlarında karma kullanım olarak belirlenen fonksiyonların, uygulama imar planlarında ayrıştırılması esastır. (10) Uygulama imar planlarının hazırlanması sürecinde, aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında aşağıdaki analiz ve araştırmalar yapılır: a) Nazım imar planı kararlarının analizi, b) Planlama alanının sınırları, c) Mevcut yapı yoğunluğu ve doku analizi, ç) Yapı adalarının ve yapıların konumu ve özellikleri, d) Yapılaşma ve yaklaşma mesafeleri, e) Mevcut nüfus yoğunluğu ve dağılımı, f) Sosyal altyapı tesisleri, g) Teknik altyapı tesisleri, ğ) Mülkiyet yapısı ve kamu mülkiyetindeki alanlar, h) Tescilli eser, anıt vb. tarihi ve kültürel varlıklar, ı) Hizmetlere erişilebilirlik, i) Afet tehlikelerinin dikkate alındığı yerleşime uygunluk durumunu belirlemeye yönelik jeolojik etütler, j) Topografya, eğim vb. Eşikler, k) Göl, baraj, akarsu, taşkın alanı, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları vb. hidrolojik, hidrojelojik yapı, l) Ulaşım sistemi ve kademelenmesi, durak-istasyon noktaları, m) Trafik düzeni ve güvenliği, yollar ve kavşaklar ile ilgili ilkeler, yapı ve tesislerden karayoluna geçiş yolu bağlantısı yapılabilecek kesimler, n) Yaya bölgeleri, yaya ve bisiklet yolları, o) Otopark kapasitesi ve dağılımı, ö) Açık ve kapalı alan kullanımları ve ilişkileri, p) Toplanma alanları, r) Hizmet alanlarının yer seçimi ve büyüklüğü, s) Kentsel tasarım projesi yapılacak alanlar ve ilkeleri, ş) Ulaşım güzergahları, t) Havalimanı, liman ve iskeleler, u) Gar ve istasyon alanları, ü) Lojistik alanlar.", "İmar planı revizyonu ve ilaveleri" başlıklı 25.maddesinde; "İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır. İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, mevcut plana bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde, bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak ilave imar planı yapılabilir." düzenlemelerine yer verilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7.maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; "Çevre düzeni plânına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar plânını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plâna uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar plânlarını, bu plânlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon plânlarını ve imar ıslah plânlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar plânının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmayan ilçe belediyelerinin uygulama imar plânlarını ve parselasyon plânlarını yapmak veya yaptırmak." büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. 
İmar planları, ülke, bölge ve kent verilerine göre kentsel işlevler arasında var olan ya da sağlanabilecek olanaklar ölçüsünde en iyi çözüm yollarını bulmak, belde halkının iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlamak amacıyla kentin kendine özgü yaşayış biçimi ve karakteri, nüfus planı ve yapı ilişkileri, yörenin gerek çevresiyle ve gerekse çeşitli alanları arasında olan bağlantıları, halkın sosyal ve kültürel gereksinimleri, güvenlik ve sağlığı ile ilgili konular göz önüne alınarak hazırlanır ve planların ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için revizyon yapılabilir.
Dava dosyasının incelenmesinden; İzmir İli, Konak İlçesi sınırlarında yer alan, Dayıemir, Dolaplıkuyu, İmariye, Selçuk, Aziziye, Tınaztepe, Duatepe, Kocatepe, Çimentepe, 1. Kadriye, 2. Kadriye, Hasan Özdemir, 19 Mayıs ve Zafertepe Mahallelerini kapsayan Beştepeler Bölgesine yönelik hazırlanarak Konak Belediyesi Meclisinin 01.03.2021 tarih ve 46/2021 sayılı kararı ile uygun bulunan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.826 sayılı ve 09.08.2021 tarihli, 05.848 sayılı kararları ile değişiklikle onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu ile aynı alana ilişkin hazırlanıp İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.07.2021 tarih ve 05.818 sayılı kararıyla onaylanarak 11.10.2021-09.11.2021 tarihleri arasında askıya çıkarılan Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır. 
Mahkememizin 02.02.2023 tarihli ara kararıyla, tarafların karşılıklı sav ve savunmaları ile birlikte dava konusu uygulama ve nazım imar planının (hem imar uyumazlık konusu imar planlarının tamamı hem de davacının maliki olduğu 1087 ada, 14 sayılı parseli ile 1708 ada 22 ve 23 numaralı parseller yönünden ayrı ayır değerlendirilerek) imar mevzuatı ile öngörülen dağıtım ilke ve esaslarına uygun olup olmadığı hususu ile dava konusu İmar Planlarının ölçeği ve niteliği, bölgenin fiili durumu, planlama süreci, planların amacı ve gerekleri gözönünde bulundurularak, üst ölçekli plan kararlarına, kentsel gereksinimlere, şehircilik ilkelerine, planların bütünlüğüne, planlama esaslarına, imar mevzuatı ile öngörülen teknik ölçütlere ve kamu yararına uygun olup olmadığının tespiti amacıyla, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişiler Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kemal Mert Çubukçu, Prof. Dr. Şebnem Gökçen ve Öğretim Görevlisi Dr. Levent Ünverdi tarafından hazırlanarak 26.09.2023 tarihinde Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle; "...

A. Dava Konusu İmar Planlarının Yapılma Gerekçelerinin İncelenmesi
İmar planları kentlerin fiziki biçimlenmesi açısından var olan durum ve eğilimleri bazı amaç ve gereklere göre değiştiren ve düzenleyen belgelerdir. İmar planları, bu değişiklikler ve düzenlemelerle; kentte yer alan tüm kullanımların dağılımı açısından, kentsel işlevlere yetecek büyüklükte ve sayıdaki araziyi, gelecekteki nüfusu ve gereksinimleri göz önünde tutarak ayırmak hedefi ile yapılırlar.
Kuşkusuz, planlamanın öngördüğü hedef ve stratejilerin durağan olduğu iddia edilemez. Değişen koşullar, gereksinimler, dengeler ve zorunluluklar nedeniyle arazi kullanım kararlarında değişiklik yapılması gerekliliği ortaya çıkabilmektedir. Nitekim, kentsel fonksiyonların kent mekânı üzerindeki dağılımında imar planlarının, kent genelinde bütünsel ve dengeli bir dağılım gerçekleştirdiği varsayımı yasal mevzuatta da açık bir biçimde ortaya konmakta ve zaman içerisinde yeni oluşan şartlar ve gereksinimler nedeniyle plan bütününde kurulan bu dengelerin yeniden ele alınmasının gerektiği durumlara ilişkin belirli zorunluluklar ve koşullar tanımlanmaktadır.
...
İmar planlarının ihtiyaca cevap vermediği veya uygulamasının mümkün olmadığı durumlar ile üst kademe plan kararlarına uygunluğunun sağlanması amacıyla planın tamamının veya plan ana kararlarını etkileyecek bir kısmının yenilenmesi için bu Yönetmelikte belirtilen ilke, esas ve standartlara uygun olarak imar planlarında revizyon yapılır.”
...
A.1. Dava Konusu 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın Yapılma Gerekçesinin İncelenmesi
Dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’na ait Plan Açıklama Raporu (s.13) incelendiğinde, alan bütününde daha önce onaylanmış bütüncül bir 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yerleşim alanlarının planlı geliştirilmesi ilkesi çerçevesinde dava konusu parselin de içerisinde bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı hazırlanması ve onaylanması şehircilik ilkeleri, planlama esasları, plan tekniği ve kamu yararı gereği olduğu kadar imar mevzuatının da gereğidir.
Ayrıca, Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’na ait Plan Açıklama Raporu (s.8) incelendiğinde dava konusu nazım imar planı ile bölgedeki mekânsal sorunların tespitinin, potansiyellerin değerlendirilmesinin ve çözüm önerilerinin geliştirilmesinin; fiziki yapıya ve altyapıya ilişkin eksikliklerin giderilmesinin hedeflendiği anlaşılmaktadır. 
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında, dava konusu parselleri de kapsayan alanda dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın hazırlanmasında ve onaylanmasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı çerçevesinde kabul edilebilir teknik ve nesnel gerekçeler bulunduğu değerlendirilmektedir.
A.2. Dava Konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nun Yapılma Gerekçesinin İncelenmesi
Dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı, “revizyon” niteliğinde bir plandır. Yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, “revizyon planın” yapılması için aşağıdaki koşullardan bir ya da daha fazlasının mevcut olması gerekmektedir:
...
Dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’na ait Plan Açıklama Raporu (s.1-4) incelendiğinde, Beştepeler Bölgesindeki yapılı çevrenin niteliğinin düşük olduğu; bölgede bulunan yapıların büyük çoğunluğunun ruhsatsız olması; alanda sosyal ve teknik altyapı yetersizlikleri bulunduğu; enformel yapılar gibi bölgedeki yaşamı etkileyen toplumsal problemler yanında bölge için üretilmiş mekânsal planların süreç içerisinde mevzuattaki değişimlere bağlı olarak da uygulanabilirliklerini yitirmiş olmaları, alan bütününde plan revizyonunu gerekli kılan hususlar olarak tespit edilmektedir. 
...
Plan Açıklama Raporu (s.4) incelendiğinde, risklerden arındırılmış bir yapılaşmanın gerçekleşmesi, sağlıklı, güvenli ve nitelikli yaşam çevresinin oluşturulması, yeterli kentsel altyapıya ve ulaşım olanaklarına erişimin sağlanması, sosyal donatı mekânlarının arttırılması ve kamu hizmetlerine erişim olanaklarının geliştirilmesi dava konusu planın ana hedefleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
...
Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında, Bilirkişi Heyetimiz, dava konusu parselleri de kapsayan alanda dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın “revizyonu”nun yapılmasında, şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı çerçevesinde kabul edilebilir teknik ve nesnel gerekçeler bulunduğu değerlendirmesine varmıştır. 
B. Dava Konusu İmar Planları Kararlarının Üst Ölçekli Plan Kararlarına Uygunluğunun “Planların Kademli Birlikteliği İlkesi” Çerçevesinde Değerlendirilmesi
İmar planlarında, yapım sürecinde kapsam ve ölçeğe bağlı olarak hiyerarşik bir yapı bulunmaktadır. “Planların kademeli birlikteliği ilkesi” olarak adlandırılan bu hiyerarşik yapı içerisinde, planlar üst ölçeklerden başlanarak alt ölçeklere doğru hiyerarşik bir sıra içerisinde yapılmakta ve üst ölçekli plan ana kararları alt ölçekli plan kararlarını bağlayıcı nitelikte olmaktadır. “Planların kademeli birlikteliği ilkesi” ile öngörülen bu bütünlük ve tutarlık, mevzuatta karşılığını bulan bütün planlama türleri (imar planı, ilave imar planı, revizyon imar planı, plan değişikliği vb.) için geçerlidir. 
...
Planların kademeli birlikteliği olarak adlandırılan bu hiyerarşik yapının üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluştuğu belirtilmektedir.
Ancak, alt ölçekli planlar, üst ölçekli planların büyütülmüş kopyaları değillerdir. Her alt ölçekli planın üst ölçekli plandan gelen daha fazla bilgi ve ayrıntı içermesi plan tekniğinin gereğidir. Plan kademelenmesinde üst ölçekten alt ölçeğe gidildikçe plan kararları da daha soyut ifadelerden daha somut ifadelere dönüşür ve uygulama ölçeğinde nihayetlenir. Burada amaç, üst ölçekli planlarda belirlenen ama hedef ve ilkelerin alt ölçekli planlarda detaylandırılarak sürdürülmesidir. Yukarıdan aşağıya doğru somutluk düzeyi artan ve plan dili açısından ayrıntılandırılan bu farklı ölçeklerdeki çok sayıda planın aynı dili konuşmaları ve ortak hedefler sisteminin parçaları olabilmesi için, üst ölçekli planlar alt ölçekli planları denetleyen ve yönlendiren bir üst çerçeve oluşturmaktadır.
B.1. Dava Konusu Parsellere ilişkin Plan Kararlarının Üst Ölçekli Plan Kararlarına Uygunluğunun İncelenmesi
Dava konusu parsellerden 1087 ada 14 parsel Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda “Yol” plan kararında ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda “TAKS:0.40, KAKS: 3.00, Yençok: 10 kat” yapılaşma koşullu “Gelişme Konut Alanı” ve “15 m.lik Taşıt Yolu” plan kararlarında kalmaktadır.
...
Dava konusu parsellerden 1708 ada 22 parsel 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda “Park ve Yeşil Alanlar” kullanımında, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda “Park” kullanımında; 1708 ada 23 parsel ise 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nda “Park ve Yeşil Alanlar” kullanımında, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda “Park” ve “10 m.lik Taşıt Yolu” kullanımında kalmaktadır. 
...
Dava konusu parsellere ilişkin plan kararları açısından bakıldığında, dava konusu parseller için dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının üst ölçekli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı kararlarına uygun olduğu; alt ölçekli planda arazi kullanım kararlarına ait sınırların kesinleştirildiği; yapılaşma koşullarının detaylı olarak belirlendiği tespitinde bulunmuştur. Ayrıca, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda dava konusu alanda öngörülmüş olan alt kademe yol plan kararının, planların ölçek özellikleri ve detay düzeyleri gereği üst ölçekli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu’nda belirtilmemiş olmasının da “planların kademeli birlikteliği” ilkesine aykırı olmadığı değerlendirilmektedir. Bu tespit ve değerlendirmeler ışığında, dava konusu parsellere ilişkin dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu kararlarının üst ölçekli 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu kararlarına uygun olduğu görüşüne varılmıştır. 
Dava konusu parseller aynı zamanda 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda “Kentsel Yerleşik (Meskûn) Alan”, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda “Kentsel Yerleşik Alan” kullanım alanları kapsamında kalmaktadır. 
1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’na ait Plan Notlarında “Kentsel Yerleşik Alanlar”, “Kentsel Gelişme Alanları” ile birlikte “Kentsel Yerleşme Alanları” içinde tarif edilmiş ve bu alanlar için: 
“7.1.1. Bu alanlarda; konut ve konut kullanımına hizmet verecek sosyal, kültürel donatı ve teknik altyapı tesisleri ile toptan ve perakende ticaret türleri, küçük sanayi, konut dışı kentsel çalışma alanları, endüstriyel atıksu üretmeyen küçük ölçekli üretim yerleri ve ticari depolama kullanımları yer alabilir. Büyük ölçekli sanayi, sanayi depolamaları gibi kullanımlar bu alanlar içinde yer alamaz. Kentsel yerleşik alanlarda var olan sanayi tesisleri, ekonomik ömrü dolduğunda sanayi alanlarına taşınacaktır.”
hükmüne yer verilmiştir. 
İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’na ait Uygulama Hükümleri’nde ise “Kentsel Yerleşik Alanlar”, “Kentsel Gelişme Alanları” ile birlikte “Kentsel Yerleşme Alanları” içerisinde tariflenmiş ve bu alanlar için 8.1.1.3. maddesinde:
“8.1.1.3. Kentsel Yerleşme Alanlarında; konut alanları ile eğitim tesisleri, sağlık tesisleri, açık ve kapalı spor alanları, yeşil alanlar, kamu kurum alanları, trafo vb. gibi sosyal ve teknik altyapı alanları ile ticaret alanları, küçük sanayi sitesi alanları, turistik tesis alanları, konut dışı kentsel çalışma alanları v.b. gibi çalışma alanları yer alabilir.” hükmüne yer verilmiştir. 
Dava konusu parseller için dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının, konut ve konut kullanımına hizmet verecek sosyal ve teknik altyapı alanları kapsamında değerlendirilebilecek olması nedeni ile üst ölçekli 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda ve İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen arazi kullanım kararına aykırı olmadığı değerlendirmesine varılmıştır.
...
Dava konusu planlama alanı bütünü için dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının, üst ölçekli 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda ve İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan karar ve hükümlerine aykırı olmadığı değerlendirmesine varılmıştır.
C. Dava Konusu İmar Planları Kararlarının Şehircilik İlkeleri, Planlama Esasları, İmar Mevzuatı, Plan Tekniği, Plan Bütünlüğü ve Kamu Yararı Kapsamında Değerlendirilmesi
3194 sayılı İmar Kanunu’nda da yer alan biçimi ile imar planları, insan, toplum ve çevre ilişkilerindeki kişi ve aile mutluluğu ile toplum yaşamını yakından etkileyen fiziksel çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın koruma ve kullanma dengesini en akılcı biçimde belirlemek amacıyla hazırlanan belgeler olarak ele alınmakta ve bu temel amaç doğrultusunda da söz konusu belgelerin, kent yaşamı içerisinde gereksinim duyulan kentsel fonksiyonları kent bütünü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği üzerinde durulmaktadır. Dolayısıyla, kentsel kullanımların kentsel alan üzerindeki dağılım ilkeleri ve mekânsal büyüklükleri öncelikle, bütünsel ilişkiler çerçevesinde belirlenmekte ve kent nüfusu için önem teşkil eden ticaret, sanayi, teknik ve sosyal altyapı ve idari, yönetsel tesisler gibi kullanımların ya da açık ve yeşil alanların kendi iç ilişkileri ve diğer kullanımlarla olan ilişkileri de düşünülerek, öncelikle mevcut ihtiyaçları sağlayacak ve daha da kritik olarak büyüyen kentli nüfusun gelecekte ortaya çıkaracağı taleplere cevap verecek biçimde hesaplanmakta ve konumlandırılmaktadır.
...
Dava konusu plan ve plan revizyonu çalışmalarında benimsenen yaklaşımda alanın kentin tarihsel anlamda önemli değer alanlarına yakın konumlanması, nazım plan ölçeğinde bütüncül bir plana sahip değilken, alt ölçekte farklı plan kararlarına konu olması, alanın yaklaşık %68 oranında ruhsatsız olması ve kentsel sosyal ve teknik altyapı alanları anlamında alandaki hizmet alanlarının yetersiz olması gibi sorunların yönlendirici olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımda dava konusu alanda nazım plan ve imar planı revizyonunun en önemli hedeflerinden birisi alanda donatı alanlarının artırılmasıdır. Ancak plan kararlarının ve yapılaşma koşullarının aynen korunması ile alan bütününde kişi başına düşen donatı alanlarının artırılması teknik olarak olanaklı değildir. Dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’na ait Plan Raporu’nda (s.43) da belirtildiği üzere planlama alanın önemli bir bölümü parçacı ve ıslah planları ile gelişmiştir ve alanda donatı alanları çok sınırlıdır. Plan kararı olarak kişi başına düşen donatı alanının artırılması amacı ile izlenebilecek yollardan birisi alan bütününde imar haklarının tabanı daha dar ve yüksekliği daha fazla konut alanlarına dönüştürülmesidir. Bu şekilde alandaki imar hakları fazla artırılmadan taban alanı olarak kamusal kullanımlara ayrılan alanlar artırılabilmektedir. Bu çerçevede, dava konusu imar planı öncesinde konut ya da ticaret gibi özel mülkiyete konu olacak şekilde planlanmış alanların bir bölümünün kamusal kullanıma konu alanlar olarak planlanması söz konusu olmaktadır. Heyetimiz, alanda kamusal kullanımlara ayrılan alanların kamu mülkiyetine geçmesini sağlamak amacı ile İmar Kanunu’nun 18. madde uygulaması yapılmasını sağlamak üzere dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda “Düzenleme Sahası Sınırları”nın belirlenmiş olmasının ve dava konusu parsellerin de bu sınırlara dâhil edilmiş olmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve imar mevzuatına uygun olduğu görüşüne varmıştır. 
...
5. SONUÇ
...
 Dava konusu parselleri de kapsayan alanda dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın hazırlanmasında ve onaylanmasında ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nın “revizyonu”nun yapılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı çerçevesinde kabul edilebilir teknik ve nesnel gerekçeler bulunduğu,
 Dava konusu parsellere ilişkin dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu kararlarının üst ölçekli Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu kararlarına uygun olduğu,
 Dava konusu parseller için dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının, konut ve konut kullanımına hizmet verecek sosyal ve teknik altyapı alanları kapsamında değerlendirilebilecek olması nedeni ile üst ölçekli 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda ve İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen arazi kullanım kararına aykırı olmadığı; dava konusu parsellerin dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda “Düzenleme Sahası Sınırı” içerisinde belirtilmiş olmasının da üst ölçekli plan kararlarına aykırılık teşkil etmediği,
 Dava konusu planlama alanı bütünü için dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının, üst ölçekli 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda ve İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda öngörülen plan karar ve hükümlerine aykırı olmadığı,
...
 Dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu kararları ile alanda yaşaması öngörülen nüfusun tolere edilebilir düzeyde artırılmış olmasını olumlu olduğu dikkate alındığında, dava konusu imar planında plan onama sınırı içerisinde yaşaması öngörülen nüfusun artışının %5’in altında tutularak, alan bütününde imar haklarının tabanı daha dar ve yüksekliği daha fazla konut alanlarına dönüştürülmesi ve bu şekilde alandaki imar haklarını fazla artırılmadan taban alanı olarak kamusal kullanımlara ayrılan alanların artırılmasına yönelik olarak belirlenmiş olan yaklaşımın şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olmadığı,
 Dava konusu imar planı ve revizyonu kararları ile kamusal alanlara ayrılan alanlarda ve kişi başına düşen donatı alanlarına ilişkin alansal büyüklüklerde önemli artışlar sağlanmış olmasının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına, planın ana hedef ve ilkelerine, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olduğu,
 Mer’i imar planında tespit edilen problemlerden birisi olarak alanda çok farklı yapılaşma koşullarının öngörülmüş olduğu; dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu kararları ile planlamanın eşitlik ilkesi çerçevesinde plana onama sınırı içerisinde “Konut Alanı” plan kararı için 2 adet yapılaşma koşulu belirlendiği; Zafertepe Mahallesi’nin iç kısımlarında (yapılaşması büyük oranda plan kararına göre tamamlanmış olan alanlarda) “Blok Nizam 4 kat (BL-4)” şeklinde olduğu; plan onama sınırı içerisindeki diğer “Konut” alanlarında ise “TAKS:0.40, KAKS: 3.00, Yençok: 10 kat” yapılaşma koşulunun belirlenmiş olduğu; dava konusu parsellerin içerisinde konumlandığı bölgede de yapılaşma koşulu “TAKS:0.40, KAKS: 3.00, Yençok: 10 kat” olarak belirlenmiş olup, dava konusu parsellerin düzenleme sahası olarak belirlenen sınırlar içerisinde söz konusu gelişme konut yapılaşma çevresi kapsamında olduğu; gerek alana ilişkin belirlenen 65.495 kişilik kapasite nüfusun gerekse bu nüfusa bağlı olarak belirlenen “TAKS:0.40, KAKS: 3.00, Yençok: 10 kat” yapılaşma koşulunun şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olmadığı; bu tespit ve değerlendirmeler ışığında, dava konusu parsellerden 1087 ada 14 parselin de kısmen içerisinde bulunduğu alanda ve 1708 ada 22 ve 23 parsellerin yakın çevresinde “Blok Nizam 4 Kat (BL-4) koşullu Konut Alanı” plan kararının “TAKS:0.40, KAKS: 3.00, Yençok: 10 kat” yapılaşma koşullu “Gelişme Konut Alanı” plan kararına dönüştürülerek çevre alanda kamusal kullanımlara yönelik donatı alanları üretilmesi ve dava konusu parselleri de kapsayan alanın “Düzenleme Sahası Sınırı” içerisine alınmış olmasının planın ana hedef ve ilkeleri ile plan bütünlüğüne, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olmadığı,
 Dava konusu alan ve çevresine ilişkin Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda ulaşım kararları bir bütün olarak incelendiğinde, bölge bütünündeki yol kademelenmesi ve yol hiyerarşisinin ulaşım planlaması ilkelerine uygun olduğu; yol güzergâhlarının eğime paralel bir biçimde ve eğimi takip edecek biçimde oluşturulduğu, eğimli alanlarda yolun aplikasyonu aşamasında yol güzergâhı üzerinde kazı ve/veya dolgu yöntemi ile yolun arazi üzerine uygulanmasının işin doğasının bir gereği olduğu, bu nedenle bu tür eğimli alanlarda ulaşım planlanması açısından kritik olan hususun yolun genel hattının eğim gözetilerek oluşturulup oluşturulmaması olduğu, dava konusu planlar kapsamındaki yol güzergâhları incelendiğinde de bu hususa azami oranda dikkate edildiği, bu çerçevede de yol güzergâhlarının planda atandığı işlevini yerine getirecek nitelikte olduğu hususları dikkate alındığında, dava konusu Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda davaya konu olan parsellerin bir kısmının 15 ve 10 metre genişliğinde “Taşıt Yolu” olarak planlanmasının planlama ilke ve esaslarına uygun olduğu, anılan yolların planda atanan işlevi yerine getirmek için uygun genişlik ve güzergâha sahip olduğu,
 Dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda dava konusu 1708 ada 22 parselin bütünü ile ve 23 parselin de kısmen içinde bulunduğu “Park” plan kararı yaklaşık 720 m2 büyüklükte olduğu ve tanımlar çerçevesinde literatürde “Oyun Alanı” olarak tanımlanmış olan kategoride bir açık yeşil alan plan kararı olduğu; söz konusu “Park” plan kararı çevresinde öngörülmüş olan “Konut” plan kararları ile birlikte “Eğitim Tesis Alanı” plan kararına da yürüme mesafesinde yer aldığı hususları dikkate alındığında, dava konusu 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’nda dava konusu 1708 ada 22 parselin bütünü ile ve 23 parselin de kısmen içinde bulunduğu “Park” plan kararının planda atanan işlevini yerine getirmek için uygun yer seçimine sahip olduğu
tespit ve değerlendirmelerine bağlı olarak planların bütününe ve dava konusu parsellere ilişkin Beştepeler Bölgesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu plan kararlarının bu açılardan üst ölçekli planlara, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına uygun olduğu,
ancak:
 Mülkiyet dokusunu ve yapılaşmayı bütünü ile yenilenmeyi öngörülen bir imar planında hangi alanlarda ticaret kullanımlı yapılaşma olup olamayacağının plan kararı ile belirlenmesi gerektiği; aksi durumda konut amaçlı yapılan yapıların zemin katlarının ticarete dönüşebildiği, ticaret alanlarının kullanım alanları farklılaştığı için yapıda izinli ya da izinsiz müdahaleler olabildiği, özellikle izinsiz müdahalelerin (kolon kesilmesi, taşıyıcı duvar kaldırılması vb.) doğal afetlerde (deprem, sel vb.) can ve mal kayıplarına neden olabildiği; bu gerekçe ile plan onama sınırı içerisinde imar yönetmeliğinin yol boyu ticaret alanlarında tanımlanan kullanımların yer alabileceğine ilişkin Beştepeler Bölgesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu’na ait 3.1.4. sayılı uygulama hükmünün (plan notunun) şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan tekniğine ve kamu yararına aykırı olduğu..." yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmektedir. 
Taraflara tebliğ edilen bilirkişi raporuna, taraflarca yapılan itirazlar ile birlikte hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirmesini öngören 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 282. maddesi de dikkate alınarak, Mahkememizce rapor kısmen hükme esas alınabilecek nitelik ve yeterlilikte bulunmuştur. 
Uyuşmazlığın, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonunun davacının maliki olduğu 14, 22 ve 23 parseller ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunun 14 ve 22 sayılı parsel ile 23 sayılı parselin park kullanım kararına isabet eden kısmı yönünden incelenmesinden;
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; dava konusu 1/1000 ve 1/5000 ölçekli uygulama imar planı revizyonu yapılmasında, şehircilik ilkeleri, planlama esasları, imar mevzuatı ve kamu yararı çerçevesinde kabul edilebilir teknik ve nesnel gerekçeler bulunduğu, planda öngörülmüş olan arazi kullanım kararlarının üst ölçekli planlarla uyumlu olduğu ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olmadığı, diğer taraftan plan onama sınırı içerisinde yaşaması öngörülen nüfus artışının %5'in altında tutularak, alan bütününde tabanı daha dar ve yüksekliği daha fazla konut alanlarına dönüştürülmesi ve bu şekilde alandaki imar hakları fazla artırılmadan taban alanı olarak kamusal kullanımlara ayrılan alanların artırılmasına yönelik olarak belirlenmiş olan yaklaşımın, öngörülen nüfus artışına bağlı olarak belirlenen yapılaşma koşullarının ve 'yol' ve 'park ve yeşil alanlar'a ilişkin belirlenen plan kararlarının, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığın, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunun 1708 ada 23 sayılı parselin10 metrelik taşıt yolunaisabet eden kısmın yönünden incelenmesinden;
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere, planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında nazım imar planından sonra yapılacak olan uygulama imar planının, nazım imar planına uygun yapılması gerekmektedir.
10 metre ve üzerindeki genişlikte olan taşıt yollarının genişliği ve niteliği itibarıyla ulaşım sistemlerinin ve ulaşım problemlerinin çözümünün belirlenmesi açısından 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında öngörülmesi gerekmektedir. Danıştay Altıncı Dairesinin yerleşmiş içtihadı da bu yöndedir.
Uyuşmazlık incelendiğinde, davaya konu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında davacının 23 sayılı parselindeki taşınmazında geçirilen 10 metrelik yolun, dayanağı olan 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dayanak 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmeyen uyuşmazlığa konu 10 metre genişliğindeki yolun planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olacak şekilde 1/1000 ölçekli uygulama imar planında gösterilmesinin, uygulama imar planının dayanağı nazım imar planına aykırı hale gelmesine yol açtığından dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının buna ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamakta olup bilirkişi heyetinin aksi yöndeki görüşüne itibar edilmemiştir. 
Uyuşmazlığın, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonunun 1087 ada 14 sayılı parsel, 1708 ada 22 sayılı parsel ve 1708 ada 23 sayılı parsel dışında kalan iptal istemi yönünden incelenmesinden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davası olarak tanımlanmaktadır.
2577 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, dilekçelerde gösterilmesi gerekli hususlar belirlenmiş; 14. maddesinin 3. fıkrasında, dilekçelerin sırayla, a) görev ve yetki, b) idari merci tecavüzü, c) ehliyet, d) idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) süre aşımı, f) husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, dilekçelerde 14. maddenin 3/c bendine aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa nedenolmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri yargı mercilerince yapılmaktadır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi; kişisel, meşru ve güncel olması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi,davacının menfaatlerini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Bu ilişki, uyuşmazlığın niteliğine göre bazen mülkiyet hakkından, bazen de komşuluk hukukundan doğabilmektedir. Sonuç olarak; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken menfaatlerine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını; diğer bir anlatımla iptali istenilen idari işlem ile kişisel, meşru ve güncel bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir. Bu bakımdan idari işlemin hukuk düzeninden kaldırılmasında, açıklanan nitelikte menfaati bulunmayan kişinin idari dava açma ehliyetinden de söz edilemez.
Uyuşmazlıkta, Mahkememizin 10.02.2022 tarih ve E:2022/363,K:2022/305 sayılı kararı ile "...dava konusu edilen işlem veya işlemlerin açık ve net olarak belirtilmesi gerekmekte iken, dava dilekçesinde, iptali istenilen plan ölçeği 1/1000 olarak belirtildiği halde, dava dilekçesinin konu ve sonuç kısımları ile dilekçe içeriğinde, 1/1000 ölçekli Nazım İmar Planı ve Değişikliğinin iptalinin istenildiği ve Nazım İmar Planına ilişkin iddialar da ileri sürüldüğünün görüldüğü, aynı alana yönelik aynı tarihlerde askıya çıkarılan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planının da olduğu anlaşıldığından bu planın da dava konusu edilip edilmediği, dava konusu edilmekte ise dava konusu planı/planların tamamının mı yoksa davacıya ait parsellere ilişkin kısmının mı iptalinin istenildiğinin açık ve net olarak gösterilmediğinden..." gerekçesiyle dilekçenin reddine karar verilmesi üzerine yenilenen dava dilekçesinde; plan kararlarının davacının menfaatini hangi nedenle ihlal ettiği hususunun açık ve somut olarak ortaya konulmadığı, plan bütününe ilişkin kararların hangi yönleri ile iptalinin istenildiği hususunu tanımlayan bir veriye yer verilmediği, planbütününün iptalinin istenilmesi konusunda hangi meşru ve güncel menfaatin ihlal edildiği hususunun açıklanmadığı görüldüğünden, davacının 14, 22 ve 23 sayılı parsel dışındaki taşınmazlar yönünden davaya konu planlarının tamamının iptalini istemesinde sübjektif dava açma ehliyetinin bulunmadığı sonucunavarılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu davacıya ait taşınmaz dışındaki bölümlerinin (planların tamamının) iptali istemi yönünden davanın ehliyet yönünden reddine,  1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Revizyonu 23 sayılı parselin yola isabet eden kısmı yönünden iptaline, davanın geri kalan kısmı yönünden ise reddine, dava kısmen ehliyet ret, kısmen ret kısmen iptal ile sonuçlandığından aşağıda dökümü gösterilen ve davacı tarafından karşılanan yargılama giderinin davada haklılık oranına göre takdir edilen 381,00-TL'lik kısmı ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.500,00-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan 762,00-TL'lik yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 10.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, aşağıda ayrıca dökümü gösterilen ve Adalet Bakanlığı bütçesinden alınan gider avansının kullanılan 7.974,90-TL'sinin Adalet Bakanlığı bütçesine iade edilmek üzere 5.316,60-TL'lik kısmının davacıdan tahsili için ilgili merciye ayrıca müzekkere yazılmasına, geriye kalan 2.658,30-TL'lik kısmı için ise davalı idarelerden tahsili için ilgili merciye müzekkere yazılmasına, Adalet Bakanlığı bütçesinden alınan gider avansının kullanılmayan kısmının Adalet Bakanlığına derhal iadesine, artan posta gideri avansının istemi halinde derhal aksi halde kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde İzmir Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 01/11/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.