Zeytinliklerden Kemeraltı’na Aynı Anlayış: Vakıf Kültürü Ranta Kurban mı Ediliyor?
Türkiye’nin dört bir yanından benzer şikayetler yükseliyor: Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimi, vakıf kültürünü ve vakfiyelerin manevî ruhunu hiçe sayan ticari ve kapitalist bir anlayışla hareket ediyor!
 Son örnek Balıkesir Edremit’te yaşanmıştı:
80 yıllık Vakıflar Zeytinlikleri İşletmesi kapatıldı.
165 bin zeytin ağacı ve 14 bin dekar arazi “serbest kiralama” bahanesiyle ranta mı açılıyor?
Zeytinyağı üretimi ve Vakıf markası tarihe mi gömülüyor?
İzmir’de de benzer tablo:
Kemeraltı Salepçioğlu İşhanı’nda, vakıf malı olan tarihi işhanı, 30-40 yıldır kiracı olan 200 esnafın, 600’e yakın çalışanın emeği ve hukukuna rağmen İstanbul merkezli bir şirkete peşkeş çekilmek isteniyor. İhale sürecinde kamu zararı hangi boyutlarda henüz bu konuda resmi bir açıklama yok.
İhale süreci tamamlanmadan esnafa mobbing uygulanıyor:
“O iş bitti, boşaltın!”
diyen Salepçioğlu Cami’sinin yanındaki imam evini TARKEM gibi İsrailli bir ekip ile adı anılan Anonim Şirkete veren Vakıflar Bölge Müdürü Tahir Emre Can siyasi abilerim var derken kime güveniyor?
ORTAK SORU:
Vakıf malı neden piyasanın oyuncağı yapılıyor?

Kaynak / www.nevarneyokizmir.com