Üzüm diyarı Manisa'da kazanlar pekmez yapımı için kaynıyor
Bağlardan toplanan üzümlerin imece usulüyle sıkılarak kazanlarda kaynatılmasıyla elde edilen pekmez, doğal üretim yöntemlerinin kattığı lezzetle talep görüyor.
Türkiye'nin üzüm üretim merkezi Manisa'nın kırsal mahallelerinde bağ bozumunun ardından başlayan pekmez mesaisi devam ediyor.
Üreticiler, sabahın erken saatlerinde türküler eşliğinde bağlardan özenle topladıkları üzümleri, traktörlerle evlerine taşıyor.
Üzüm suyunun yoğunlaşması için 2 gün kasalarda dinlendirilen üzümler, geleneksel yöntemlerle erkekler tarafından havuzlarda ezilerek şıra haline getiriliyor. Bu işlemin ardından bir gün daha bekletilen şıranın üzerine bölgede "pekmez toprağı" olarak bilinen kil ilave ediliyor ve 8 ila 10 saat bekletiliyor.
Ertesi sabah topraktan arındırılan şıranın kaynatma işlemine geçiliyor. Mahalle meydanına kurulan kazanların başında imece usulü çalışan kadınlar da odun ateşiyle ısıtılan kazanlarda üzüm suyunu yaklaşık 16 saat kaynatıyor.
Kıvamını aldıktan sonra 6 saat dinlendirilen pekmez, katkı maddesi kullanmadan çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra şişelere dolduruluyor.
Her aşaması ayrı bir emek gerektiren üzüm pekmezi büyükşehirler ile çevre illerden talep görüyor.
"Lezzeti makinede sıkılana benzemez"
Sevinçler Mahallesi'nde yaşayan 82 yaşındaki Himmet Taş, AA muhabirine, her yıl eşi, çocukları ve komşularıyla imece usulü pekmez ürettiklerini belirterek, geleneksel yöntemle katkı maddesi kullanmadan yaptıkları pekmezlerin tüketiciler tarafından çok beğenildiğini söyledi.
Bağcılığın ve pekmez üretiminin zor ve emek gerektiren bir iş olduğunu vurgulayan Taş, şunları anlattı:
"Bağ, bahar gelir sürülür, budarız, yaz gelir aralanır. Üzüm olduktan sonra hasadına başlanır. Pekmezi hazırlamak 5 gün sürer. Makinede üzümü ezerek suyunu çıkaranlar da var. Ama böyle yapılanlara kesinlikle uymuyor. Bu şekilde daha doğal ve kaynatıldığında lezzeti kesinlikle diğerine benzemez. Üzümlerimizi çiğnedikten sonra suyunu kazanlara dolduruyoruz. Pekmez toprağını kazanlara koyup sabaha kadar dinlendirdikten sonra odun ateşinde kaynatmaya başlıyoruz. Ocağa 15 kazan vurduk, akşama kadar kaynatacağız, oluncaya kadar devem edeceğiz. Zahmetli ama çare yok, gayret edeceğiz."
Kendi işlerinin yanı sıra sırayla komşularının da pekmez üretiminde çalıştıklarını aktaran Himmet Taş, sadece Sevinçler Mahallesi'nde yıllık ortalama bir tona yakın pekmez üretildiğini, bunları İstanbul, İzmir, Bursa ve Ankara gibi büyük şehirler ile çevre illerden talep edenlere sattıklarını sözlerine ekledi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.