Bilindiği üzere; Mart 2019 seçimlerinde CHP'den Urla Belediye Başkanlığı görevine seçilen İ. Burak Oğuz, Aralık 2019 ayında "FETTULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜNE" (FETÖ) üye olmak iddiası ile tutuklanıp, cezaevine konmuştu. FETÖ'den açılan dava, İ. Burak Oğuz'a 6.3 yıl verilen hapis cezası ile sonuçlanmıştı.

İ. Burak Oğuz'un tutuklanmasının ardından Urla Belediyesine 19 Aralık 2019 günü "KAYYUM" atanmıştı...

Urla Belediyesi, o gün bu gündür "Kayyum Heyeti" tarafından yönetiliyor...

Peki, Urla Belediyesinde işler nasıl gidiyor?                                                                                     

Kayyum Heyeti Urla Belediyesini başarılı bir şekilde yönetiyor mu?   

Ya da birileri tarafından Kayyum Heyetinin yönetimi baltalanmak mı isteniliyor?

Bu ve buna benzer yüzlerce soru Urlalıların gündeminde olduğu kaydediliyor! Yönetimin kayyuma geçmesinden sonra; belediye kadrolarında gerek imar gerek yapı ruhsat gerekse hukuk işleri vb. belediye bünyesindeki birçok kişinin kayyumun yönetiminde işlerin ters gitmesi ve basarisiz olması için ellerinden geleni planlı bir şekilde yaptıkları iddia ediliyor!

Vatandaş yapılan usulsüz ve yanlış işlerle alakalı olarak sürekli belediyenin ilgili birimlerini ve aldıkları kararları yargıya taşıdıkları, böylesi gelişmeler çerçevesinde kayyumun belediye yönetiminde başarısız olduğu ve her şeyi eline yüzüne bulaştırdığı izlenimi yaratmaya çalıştıkları öne sürülüyor!

Peki, Urla Belediyesi içinde FETÖ iltisaklı olduğu sanılan kişilerde olabilir mi? Bilmiyoruz ama, duyumlarımız ve iddialar bu yönde! Devlet, oraya belediye işlerini düzenlemesi ve halkın hizmetinde olması gereken bir yeri, neden halka eziyet noktasına çevirsin ki? Devlet, temel amaç olarak halka kolaylık ve hizmet getirmesi için kayyum atamadı mı?

Fakat, CHP'li oldukları belirtilen bazı kişilerin belediye dışında özel toplantılar yaparak belediye ve kayyumun halkla arasını açmayı hedefledikleri öne sürülüyor!

İlginç olan, Urlalıların konuştukları arasında bu yönde kayyum heyetini uyaranın olmadığı; hatta uyarmak isteyenlerin de önlerinin kesildiği belirtiliyor! Bize gelen duyumlar, iddialar bu böyle!

Basın olarak elbette bizler de halkın yararına çalışan devletin saygın yöneticileri olsun, ister seçilmiş siyasiler olsun; onların ayak oyunları ile yıpranmalarına sessiz kalınmaması gerektiğini düşünüyoruz!