Türkiye'nin ilk operası Özsoy'un sahnelendiği Türk Ocağı, "Bir Cumhuriyet Şarkısı"na ev sahipliği yaptı

Türk kültür tarihinin ve modernleşmesinin köşe taşlarından biri olarak nitelendirilen Özsoy operasının sahnelenme hikayesini beyaz perdeye taşıyan "Bir Cumhuriyet Şarkısı"nın Ankara galası yapıldı.

1,5 yıl süren hazırlık çalışmalarının ardından Ankara'da 8 haftada çekilen ve bu yıl 100. yaşını kutlayan Türkiye İş Bankasının katkılarıyla perdeye taşınan, senaryosunu BKM Yazı Grubu'nun kaleme aldığı Bir Cumhuriyet Şarkısı filmi, Türk Ocağı Sahnesi, Musiki Muallim Mektebi gibi Cumhuriyet'in ilk yıllarına tanıklık eden mekanlarda çekildi.

Yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın'ın üstlendiği filmin Ankara galası, Türkiye'nin ilk operası Özsoy'un 1934'de sahnelendiği Resim Heykel Müzesinin Türk Ocağı Sahnesi'nde konukların katılımıyla gerçekleştirildi.

Galada basın mensuplarına açıklamada bulunan Akaydın, büyük bir heyecan içinde olduklarını belirterek, "90 sene sonra Özsoy aynı mekana tekrar geliyor. Daha dün, bu filmi buralarda meydana getirmeye çalışıyorduk. İçeriğiyle, duygusuyla, anlatmak istediği ve bugüne vermek istediği hislerle bence son zamanların en önemli filmlerinden birini yaptık. İnşallah seyirciye ulaşır ve seyircimiz de aynı duyguları alır." dedi.

Çok gururlu ve çok mutlu olduklarını belirten Akaydın, şunları kaydetti:

"Öncelik Mustafa Kemal Atatürk ve bütün arkadaşlarına Adnan Saygun'a, Münir Hayri'ye... Onların sayesinde buradayız. Aynı salonda Özsoy tekrar çalacak bundan daha güzel bir şey yok. Türkiye'de tiyatro, opera, kültür ve sanat bunun başlangıç noktası Özsoy olarak kabul ediliyor."

"Doğduğumdan beri rolüme hazırlanıyorum"

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandıran Ertan Saban, "Ne kadar zamanda Atatürk rolüne hazırlandınız?" sorusu üzerine, "4 Aralık 1977'den beri, yani doğduğumdan beri rolüme hazırlanıyorum. Gene de hazırlanamamışım, onu kendi içimde fark ediyorum. Hiçbir zaman öyle bir hazırlık olamaz. O yüzden bir tane, o yüzden Başbuğ, o yüzden ilk asrın lideri ve ilk Reisi Cumhurumuz. Bugün de özene bezene yaptığımız filmimiz gerçek evine geri döndü. Baş şehrimize, atamızın, vatanımızın baş şehrinde filmimizi göstereceğiz." dedi.

"Atatürk'ün, bu kültür devriminin sayesinde biz de yurt dışında opera söylüyoruz"

Özsoy Operası'nda Nurullah Şevket Taşkıran rolüne hayat veren opera sanatçısı Burak Bilgili ise bir Türk operasının hikayesinin beyaz perdeye ilk kez çekilmesinin çok kıymetli olduğunu söyledi.

Bilgili, Nurullah Şevket Taşkıran'ın çok atılımcı, ileriyi düşünen bir sanatçı olduğunu ve kendisinin Metropolitan Operasında söyleyerek, rüyasını gerçekleştirdiğini ifade etti.

Burak Bilgili, "Atatürk'ün, bu kültür devriminin sayesinde biz de yurt dışında opera söylüyoruz ve Türk opera sanatçılarını temsil ediyoruz. Bu filmde oynamak benim için çok gurur verici. Sinema için bence devrim olduğunu düşünüyorum. Çok büyük sanatçılarla oynadık. Gişede başarılı olacağına inanıyorum." diye konuştu.

"Yoklukların içerisinden bir sonuç çıkarma hikayesi"

Filmde Nükhet karakterini canlandıran Şifanur Gül de Nükhet'in kendisi için umudu temsil eden, olduğu yere neşe veren ve hayata sımsıkı tutunmuş bir Cumhuriyet genci olduğunu belirterek, çok heyecanlı, gururlu ve mutlu olduğunu söyledi.

Münir Hayri Egeli'yi canlandıran Ahmet Rıfat Şungar da her çalışmanın kendi içinde zorlukları barındırdığını ama bu zorlukların üretkenliğe yol açtığını söyledi.

Şungar, şunları kaydetti:

"Tarih içinde önemli kararlar vermiş insanların hayatlarını anlatıyoruz ve bunun hakkını verebilmek için çabalamak zordur. Ama bu zorluk olmasa da zaten anlamı kalmıyor. Biz Türk Ocağı Sahnesinde çektik filmimizi. Bugün de enteresan hisler yaşıyorum. Kostümler yapılırken, kayıt için beklerken, locadaki çalışmalarımızı hatırladım. Filmimiz bir başarı hikayesi. Yoklukların içerisinden bir sonuç çıkarma hikayesi. Biz de burada gerçekten o duygudan hiçbir an kopmadan, öyle bir yokluk yaşamadan, bütün şartlarımız yerine getirilerek, onların ruhuna, duygusuna bir şekilde eşlik edebilmeye çalıştık. Burada film izleyecek olmak benim için çok enteresan çünkü acaba burada izler miyiz diye düşünüyordum ve gerçek oldu."

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de rol aldı

Filmin gösterimi sonrasında yönetmen ve oyuncular katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı. Sahneye çıkan oyuncular, kısaca söz aldı.

Filmde küçük bir role hayat veren Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk, "Çok heyecanlıyım, böyle bir salonda bu heyecanı sanatçılarımızla yaşamaktan çok mutluyum, onur ve gururluyum. Böylesine değerli sanatçılarımız var. Biz belgesel film beklerken, bir sinema filminin ortaya çıkmış olması, kuşkusuz operamız için kıymetli. İyi ki Türkiye Cumhuriyeti, iyi ki Atatürk." diye konuştu.

Galaya, İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı Özden Toker, torunu Gülsün Bilgehan, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür Yardımcısı Volkan Ersoy, Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürü Mithat Karakelle ve sanatçılar katıldı.

25 Ekim'de vizyonda olacak

Atatürk'ün direktifleriyle İran Şahı'nın gelişi şerefine besteci ve orkestra şefi Ahmet Adnan Saygun'nun Özsoy operasını besteleme ve sahneye koyma hikayesi, dönemin önemli şahsiyetleri besteci Osman Zeki Üngör, Münir Hayri Egeli ve çevresinde gelişenen konularla perdeye aktarılıyor.

Filmin oyuncu kadrosunda Salih Bademci, Ertan Saban, Ahmet Rıfat Şungar, Birce Akalay, Melis Sezen, Şifanur Gül, Mehmet Özgür, Burak Bilgili, Emre Karayel, Bensu Soral ve Okan Yalabık rol alıyor.

KÜLTÜR-SANAT Haberleri

Atık ürünlerin sanat eserine dönüştüğü "0 Zero Point" sergisi açıldı
"Milli Sinema Günleri" 28 Kasım'da başlayacak
"Siyah Kanarya" aksiyon meraklılarının ilgisini çekmeye aday olacak
27. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali'nde "onur ödülü" usta oyuncu Altan Erkekli'ye verildi
Yapay zekayla hazırlanan çizgi film serisi çocuklarla buluşacak