Kovid–19 salgınıyla mücadelede kademeli normalleşme 1 Mart itibarıyla başlıyor. Halk Sağlığı Uzmanı Sarp Üner sadece 4 ilde normalleşmeden söz edilebileceğini söylerken; TTB ikinci başkanı Ali İhsan Ökten ise "Kırmızı alarm dediğimiz yüksek riskli il sayısı 9 ilden 12 ile çıktı. Durum böyleyken normalleşmeye geçmek için henüz erken" dedi.
Yeni tip koronavirüs salgınında, sokağa çıkma kısıtlamaları başta olmak üzere uygulanan çok sayıda tedbirin 1 Mart itibarıyla kademeli olarak kaldırılması bekleniyor.
GazeteDuvar'dan Müzeyyen Yüce'nin haberine göre iller, vaka ve aşı oranları gibi kriterlere göre düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli olarak sınıflandırılacak, bu sınıflandırmaya göre normalleşme adımları atılacak.
'Çok yüksek riskli illerde Karadeniz'in durumu kritik'
100 binde 10 vakanın altındaki iller 'düşük riskli',
100 binde 11–35 arası vaka olan iller 'orta riskli',
100 binde 36–100 arası vakası bulunan iller 'yüksek riskli',
100 binde 100'ün üstünde vaka seyri görülen iller ise 'çok yüksek riskli' kategorisine göre değerlendirilecek.
Düşük riskli iller 'mavi', orta risk 'sarı', yüksek risk 'turuncu', çok yüksek risk 'kırmızı' ile gösterilecek.
Buna göre vaka durumlarına göre 'düşük riskli' illerin başında Batman, Şırnak, Hakkari, Muş gelirken, 'çok yüksek riskli' iller kategorisinde Karadeniz bölgesindeki kentler dikkat çekiyor. Buna göre Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun ve Rize riskli illerin başında geliyor.
Normalleşme adımları kapsamında 1 Mart itibarıyla yüz yüze eğitime geçileceği açıklanırken, illerdeki vaka sayılarına göre de kafe, lokanta, AVM gibi işyerlerinin açılması gündemde. Öte yandan uzmanlar vaka sayılarındaki artış, mutant virüs riski nedeniyle normalleşme sürecine geçmek için henüz erken olduğunu söylüyor.
'Normalleşmenin zamanı değil'
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 'yerinde karar' diye ifade ettiği süreci değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sarp Üner, son haftalarda yeniden yükselişe geçen vaka sayılarına ilişkin şunları söyledi:
"Önlemlerin alındığı 25 Kasım'da 188 bin civarında vaka, test pozitifliği de yüzde 17 civarındaydı. Bu önlemler bir ölçüye kadar fayda sağladı. Aradan geçen iki aylık süreçte yani 26 Ocak'ta haftalık vaka sayımız 36 bin civarına, test pozitifliği ise yüzde 3.2'ye düşmüş. Yani vaka sayısı neredeyse 5 kattan fazla, test pozitifliği ise 5'te birinden fazla düşmüş. Ocak ayının son haftasındaki bu düşüş alınan önlemler sonrası en fazla düşüş olarak karşımıza çıkıyor. Fakat aradan bir ay daha geçti ve bu süreçte vaka sayımız arttı. Şu anda haftalık 55 bin civarında, test pozitifliğimiz de iki katından fazla arttı."
Üner, 'normalleşme için erken' olduğunu ifade etti ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Bu dönemde vakaların bu kadar artmış olmasına karşın yapılan test sayısı düşmüş. 1 milyon civarında test yaparken bu rakam 800 binlere düştü. Yani biz bundan bir ay önceki kadar test yapsak çok daha fazla vaka bulurduk. Dolayısıyla şu an için normalleşmenin veya önlemlerin kademeli olarak azaltılmasının zamanı olduğunu düşünmüyorum”
'Normalleşme sadece 4 il için mümkün'
Kovid–19 salgınında en riskli durumlardan birinin de mutasyona uğramış virüsler olduğuna vurgu yapan Üner, "Vaka sayımız artarken, mutasyona uğramış virüs varken bizim biraz daha tedbirleri sıkılaştırmamız lazım. Mavi iller (Batman, Şırnak, Hakkari ve Muş) için normalleşme adımları atılabilir ama özellikle turuncu ve sarı iller için tedbirlerin daha da artırılması gerekiyor. Yani ihtiyacımız olan 1 Mart itibarıyla başlatılacak olan “açılım” değil, özellikle vaka yüzdesinin çok yüksek olduğu yerlerde kapanmayla birlikte çok sert tedbirlerin alınmasıdır''
'Yüz yüze eğitim için tek bir model uygulanması doğru değil'
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Üner, yüz yüze eğitimin başlamasıyla ilgili de "Türkiye için bakıldığında okulların açılması için günlük vaka sayısı bin 200 civarında olmalı; ama bizde rakam 9 bin civarında. Bizdeki vaka sayılarını göz önüne alırsak tüm Türkiye için tek bir model uygulanması çok doğru değil. İllerin vaka durumlarına göre okulların açılıp veya açılmamasına karar verilmeli” dedi.
Karadeniz için kapanma önerisi
Karadeniz Bölgesi'ndeki yüksek vaka oranlarına vurgu yaparak o bölge için 'kapanma' öneren Prof. Dr. Sarp Üner, aşılama hızının da düşük seyrettiğini ifade etti ve “İşin daha çok başındayız. Şu anda aşılama oranları yüzde 10 civarında ve bu oran çok yetersiz. Bu durumda elimizdeki halk sağlığı önlemlerine daha da sarılmalıyız. Yani, kalabalık ortamlarda bulunulmaması, gerekmediği sürece toplu taşımanın kullanılmaması ve mesafe kurallarının es geçilmemesi gerekiyor. Karadeniz için de ek tedbirler alınmalı, bu kapanma da olabilir” dedi.
'Karadeniz'deki artışın sebebi AK Parti Kongreleri'
Türk Tabipleri Birliği ikinci başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de normalleşme sürecine geçilmesi için henüz erken olduğu görüşünde.
Ökten, "Vaka sayımız 6 bin 500’lere inmişken yeniden 9 binlere çıktı. Günlük iyileşen vaka sayımız da istenilen düzeyde değil. Kırmızı alarm dediğimiz yüksek riskli il sayısı 9 ilden 12 ile çıktı. Durum böyleyken normalleşmeye geçmek için henüz erken" dedi.
Ökten, son günlerde vaka sayılarının arttığı Karadeniz bölgesinde ise tedbirlerin artırılması gerektiğine vurgu yaparak, "Her durumda bizim tedbirleri elden bırakmamamız lazım. Karadeniz bölgesindeki vaka artışlarının en büyük nedeni AK Parti kongrelerindeki kalabalık aslında. Herkese yasak olan kongrelerin iktidara açık olması o bölgede vaka sayılarının artmasına neden oldu” ifadelerini kullandı
Doç. Dr. Ökten ayrıca “Şu an siyaset ve ekonomi, insan sağlığı ve bilimin önüne geçmiş durumda” diye konuştu.