ERHAN GÜLENÇ
Sevgili İzmirliler... İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde "Tam Adaptif Trafik Denetim, Yönetim ve Bilgilendirme Sistemi" çerçevesinde öyle bir vurgun yapıldı ki, akıllara zarar. 2014'ten bugüne kadar 57 milyon doların (478 milyon lira) üzerinde para harcandığı hesaplanan sistem hala düzgün olarak çalışmıyor ve bu nedenle İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından yönetmeliklere uygun olmadığı gerekçesiyle devralınmıyor. Arada birilerince götürülen para ise, bugünkü değerlerle en iyimser tahminle onlarca milyon lira...
PEŞİNİ BIRAKMADIK
Yeni Asır olarak bu projedeki rezaletle ilgili çok sayıda haber yaptık. Sistemin kırmızı ışık ve hız ihlallerini bile algılayamadığını yazdık. Sayıştay, ihale çerçevesinde garanti kapsamında olan ve yüklenici Çek firmalarca yapılması gereken işlerin 2018-2020 arasında doğrudan temin ile ayrı ihale düzenleyerek yaptırıldığını tespit etti. Sayıştay 5. Dairesi bu şekilde ödenen 19 milyon 962 bin liranın 2020 yılında yapılan 2 milyon 297 bin lirasının dönemin Ulaşım Daire Başkanı Mert Yaygel, Gerçekleştirme Görevlisi olan Şube Müdürü Mustafa Karova, diğer sorumlular müdür vekili Mehmet Ali Bodur, kontrol mühendisi Hayri Kaşıkara, kontrol mühendisi Özgür Abbas Kurt, kontrol mühendisi Selçuk Kaplan ve Onur Can Bülbül ile daire başkanı Kader Sertpoyraz'a müştereken ve müteselsilen faizleriyle birlikte ödettirilmesine hükmetti.
Bugünkü rakamlarla 1 milyar liranın üzerinde harcama yapılan Tam Adaptif Trafik Yönetim Sistemi, hala standartlara uygun çalışmıyor.
Kalan 17 milyon 664 liralık kamu zararına ilişkin ise, ödemeler 2018 ve 2019 yılları içinde gerçekleştirildiğinden sorumluların savunmalarının alınıp söz konusu yıllar için ek rapor yazılması kararlaştırıldı. Biz bu gelişmeyi de geçtiğimiz Şubat ayında yazdık. Şimdi o bölüm için de zimmet kararı geldiği ve ilgililerden yasal faizleriyle tahsil edilmesi yönünde ilamların belediyeye ulaştığı bilgisini elde ettik. Bu arada Sayıştay'ın talebi üzerine İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin de konuya el attığı belirtildi. Konunun yakında adli yargıya da intikal etmesi bekleniyor. Öte yandan kulağımıza başka ilginç bilgiler de geldi. Bu zimmetin çıkması üzerine bürokratlardan birinin soluğu Almanya'da aldığını ve artık dönmeyeceğini öğrendik. Bu arada iddiaya göre, zimmet çıkarılanlar arasında eşinden boşananlar olduğu da belirtiliyor. Yargı kesin hüküm vermedikçe kimse suçlu ilan edilemez... Ancak bu işin sonunda suçlu olduğu tespit edilecek kim varsa kamuya ettirilen ve tüyü bitmemiş yetimin hakkından ödenen o zararlar umarız burunlarından gelir.
İyi Parti'de bakanlık hayalleri kuran İzmirli iş insanı şokta!
İyi Parti, büyük hedeflerle kuruldu. Gerçekten bir ara yukarıya doğru bir ivme de yakaladı. Ancak, Genel Başkan Meral Akşener'in yönetim tarzı ve söylemleri nedeniyle partide şu dönemde büyük bir kaos yaşanıyor. İstifa eden edene...
AKŞENER'İN RİCASI
İzmir'in önemli iş insanlarından Cem Özdemir de partinin kuruluşundan bugüne Akşener'e en büyük desteği veren isimlerden biri oldu. Akşener, önce teknoloji danışmanı yaptığı ardından da geçtiğimiz aylardaki kurultayda Genel İdare Kurulu üyeliğine seçtirdiği Cem Özdemir'i partisinin başkanlık divanında Mali İşler Başkanlığı'na getirdi. Ancak alınan bilgiye göre, partinin geldiği son nokta, İyi Parti'nin iktidara gelmesi halinde gönlünden Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı geçtiği kulislerde konuşulan Özdemir'in de hevesinin kırılmasına neden oldu. Özdemir, bu nedenle geçtiğimiz ay sonu itibariyle mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığından ayrıldı. Akşener'in "Lütfen biraz daha kalın" ricası üzerine parti yönetiminde kalmaya devam eden Özdemir, genel başkan yardımcılığı görevini sanayi ve teknolojiden sorumlu olarak devam ettiriyor. Titizliği ile bilinen Özdemir, son günlerde partide kayıp on milyonlarca lira olduğu iddialarıyla ilgili mali işlerdeki görevini bırakmasına rağmen sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı ve iddialara ateş püskürdü. "Ayrı ayrı rakamlarla algı yaratmaya çalışmak, iş bilmezlik değilse işi sulandırmaya çalışmaktır; o da değilse en kibar tabirle kötü niyettir" ifadelerini kullandı. Özdemir'in Ankara'da görev almasına neden olan tüm motivasyonunu kaybettiği önümüzdeki süreçte son görevini de bırakıp işlerine yoğunlaşma niyetinde olduğu öne sürülüyor.
Soyer'in adaylık için son kurşunu: Mağduriyet algısı
CHP'de Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ikilisinin yönetimi ele geçirmesinin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yol göründü. Özel, İzmir adayı için anket yapacaklarını açıklayarak Soyer'i aday göstermek istemediklerini net bir şekilde ortaya koymuş oldu. Soyer ve çevresi son günlerde adeta kıvranıyordu ama Özgür Özel'den Soyer ile ilgili tek bir olumlu cümle gelmiyordu. Şimdi dün piyasaya Soyer hakkında İzmir'in 100. kurtuluş yıldönümünün kutlandığı 9 Eylül 2022'deki konuşması nedeniyle soruşturma açıldığı haberi servis edildi.
OYUNA GELİNMEMELİ
Neymiş, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği, 16 Kasım'da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne gönderdiği yazıda, Soyer'in 9 Eylül'deki konuşmasına ilişkin soruşturma açıldığı bildirilmiş. Bakanlıktan henüz bir açıklama gelmeden bu haberin hemen üzerine atlanılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Müfettişler gelir inceleme yapar, soruşturma yapar gider. Bu soruşturulan kişinin yargılanacağı anlamına gelmez. Yani bu başlatılan bir adli soruşturma değildir. Ancak Soyer'in tekrar adaylık potasına girmek için buradan sanki hakkında bir dava açılmış ve hapse atılmak isteniyormuş gibi mağduriyet çıkarmaya çalıştığı çok açık. Bu oyuna gelinmemeli.