İzBB Tunç Soyer'in 10 yıllık Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde gerçekleştirdiği en büyük icraatlarının başında; belediyenin tapulu mallarını satmak olmuştu!
Bugün bu satışların da içinde olduğu ve Soyer'in Seferihisar'daki icraatlarına yönelik yapılan incelemeler sonucunda İçişleri Bakanlığı tarafından verilen "SORUŞTURMA" izinleri bir bir patlıyor artık!
Yeni Asır gazetesinin ortaya çıkardığı ve Soyer'in Seferihisar'daki belediyecilik faaliyetlerini "vukuat" olarak haberleştirdiği soruşturma izinleri 5'i buldu...
En son edindiğimiz bilgilere göre, İçişleri Bakanlığı'nın SORUŞTURMA İZNİ verdiği dosya sayısının 6 olduğu ve ardının da kesilmeyeceği yönünde oldu!
Soyer, Seferihisar Belediyesinin tapulu gayrimenkullerini satarken sığındığı gerekçelerin başında "işçilerin maaşını ödeyemiyorum" yer alıyordu!
"Sakin Şehir" (Cittaslow) logosunu Seferihisar'a getirmek için kaç defa İtalya'ya gidip geldiği bir yana; Tunç Soyer, 10 yıllık Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde 178 defa yurtdışına giderek kırılması güç bir rekorunda sahibi oluyordu...
Peki, böylesine belediyecilik referansları olan bir kişi, nasıl oldu da 40 bin nüfuslu bir ilçeden 4.5 milyon nüfuslu İzmir Büyükşehir Belediyesine aday olabilmişti/yapılmıştı? (Tüm sorumluluk sayın Kılıçdaroğlu'na aittir.)
Temiz İzmir Derneği Başkanı Nivent Kurtuluş'un "Adalet geçte olsa işler. Biz Türk adaletine güveniyoruz" şeklinde yazdıklarına katılıyor; evet bizlerde Türk Adaletine güveniyoruz ve kim ne yapmışsa da yanına kar bırakmayacağına inanıyoruz!
Yukarı da yer alan ve Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanı olduğu dönemde satılan 75 dönümlük denize sıfır arazinin izini o günlerde sürmüş, fakat somut bilgilere ulaşamamıştık...
O dönem yapılan satışla ilgili iddiaları muhatapları üzerinden araştırıp, soruşturduk!
Edindiğimiz bilgi ve iddialara göre; tek parça şeklinde satılan 75 bin 547,09 M2 arazi, gerçeğinde iki parçadan oluşuyormuş! Birisinin üstünde Atlantis oteli, diğerinin üstünde de Neptün oteli bulunuyormuş!
Bu iki otelin tapusu da, adası da, paftası da ayrı ayrı olduğu kaynaklarca belirtildi!
Neptün otelini işleten (Kiracı) işletmecinin sözleşmesi sona eriyor... Soyer, Neptün otelinin işletmecisi ile oturup sözleşmeyi yenilemiyor... Başkanlık makamının gücünü de kullanarak tercihini Atlantis otelini işletenden yana kullanıp, Neptün otelinin işletme haklarını Neptün Turizm A.Ş.'ye devir ediyor!
Ardında da bu iki oteli "TEK PARÇA" halinde satışa çıkarıyor!
Dönemin encümen üyeleri Atlantis ve Neptün otellerinin böylesine "BİRLEŞTİRİLİP" satılamayacağını savunarak, her hangi bir karar almadıkları gibi; hiç bir evraka da imza koymuyorlar!
Ayrıca, dönemin encümen üyeleri, Soyer'i "yargılanırsınız" diye uyarmayı da ihmal etmiyorlar! (Aksini ispat edecek olan varsa; buyursunlar dönemin encümen üyelerine başvurabilirler... Ölmediler!)
Ardından bu Atlantis ve Neptün otelleri Soyer'in "TEK İMZASI" ile satışa çıkarılıyor ve "TEK PARÇA" şeklinde satış 19 Milyon 500 Bin TL üzerinden gerçekleştiriliyor!
Şimdi, soruyoruz ENCÜMEN KARARI dahi olmadan böyle bir satış yapılır mı?
İmar kanununa göre; iki arsanın üzerine bile "TEVİD" yapılmadan tek bir bina dikilemezken; nasıl oluyor da tek bir imza ile üstünde oteller olan onlarca dönüm arazi tek bir parça şeklinde satışa çıkarılabiliniyor?
Bu satışın Bağdat'a gitmeyeceği kesin ama; bakalım bu satış için İçişleri Bakanlığı ve Türk Adaleti nasıl bir soruşturma açıp inceleme başlatacak???!!!
Not: Tek imza ile tek parça şeklinde satışla ilgili flaş detayları kaçırmamak için bizi izlemeye devam ediniz...
Haber spotumuzda yer alan "Tunç Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanı olduğu dönemdeki ve en çok "korktuğu" otel satış dosyası" tespiti, dönemin encümen üyelerine aittir.