CHP-HDP ittifakı, İzmir'de Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in şahsında somutlaşmış durumda. CHP'nin Millet İttifakı'ndaki ortağı İyi Parti (İP) bugüne kadar istihdam konusunda Büyükşehir'den istediği desteği bir türlü göremezken Soyer, HDP'lileri belediyenin üst kadrolara dolduruyor. Hatta iş o boyutlara varıp artık terörle iltisak halinde olanların da kadroya alınmasının ardından İzmir Valiliği duruma müdahale etti ve yaklaşık 16 kişinin belediye ile ilişiği kesildi.
SOYER, SAHİP ÇIKTI!
Ancak Büyükşehir'le ilgili her gün yeni bir HDP'li istihdam haberi duymaya devam ediyoruz. En son Soyer, Menemen Belediyesi'nde CHP'li Başkan Serdar Aksoy'un yardımcılığını yapan Eğitim Sen 4 No'lu Şube eski yöneticisi Suat Epözdemir'i transfer etti. Böylece daha önce HDP ve Selahattin Demirtaş'a destek bildirilerine attığı imzalarla gündeme gelen Epözdemir'i Menemen Belediyesi'nin AK Parti'ye geçmesinin ardından sahipsiz bırakmamış oldu!
"BİZİ ÇÖPÇÜ BİLE YAPMIYOR"
Soyer'in HDP ile olan bu içli dışlı halinin CHP'nin ulusalcı kanadında yarattığı rahatsızlık biliniyor. Ancak son dönemde İyi Parti'nin tabanından kiminle konuşsam bu konudaki rahatsızlığını dile getiriyor. İyi Parti tabanında isimler, "Büyükşehir bizden giden isimleri çöpçü bile yapmıyor ama HDP'den gelen hiçbir istihdam talebi geri çevrilmiyor" ifadesini kullanıyor. Her ne kadar İyi Parti İl Yönetimi CHP'yle İzmir'de pek hayat bulmayan ittifaklarına halel gelmemesi için özenli bir dil kullanmayı tercih etse de tabandaki rahatsızlık giderek büyüyor. İyi Parti tabanı Soyer'in PKK'nın uzantılarına İzmir'de alan açmasına parti olarak alet olmamaları gerektiğini düşünüyor.
Müsavat Dervişoğlu
"SABRIN SINIRI VAR"
Zaten İyi Parti'nin İzmir'deki en etkili isimlerinden TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, bu rahatsızlığı yaklaşık bir yıl önce "Siz sadece İyi Parti'nin değil, CHP'nin sağlam damarını da rahatsız eden uygulamalara imza atmaya devam derseniz, toplumsal kaygıyı artırmaktan geri durmayacağınızı göstermeyi sürdürürseniz sabrın da bir sınırı var" diyerek dile getirmişti. Dervişoğlu, geçtiğimiz günlerde İzmir'de düzenledikleri bir etkinlikte de Büyükşehir Belediyesi'ni kastederek, "Belediyenin genel durumundan memnun değilim" ifadesini kullanmıştı.
Aytun Çıray
"KENDİ ADAYIMIZLA"
Öte yandan aynı toplantıda İyi Parti Genel Başkan Başdanışmanlığı görevini yürüten İzmir Milletvekili Aytun Çıray da bombayı patlatmış ve "Önümüzdeki seçimlerde, İYİ Parti kendi adaylarıyla seçime girecek" ifadesini kullanmıştı. İşte İyi Parti tabanındaki Soyer-HDP işbirliğine duyulan rahatsızlığın üzerine Çıray'ın bu söyledikleri büyük yankı uyandırdı.
İZMİR HESAPLARI YAPILIYOR
Dün İyi Parti'de Ankara'dan yaptığım görüşmelerde bu sözün arka planını araştırdım. Edindiğim izlenim "Seçime kendi adayımızla gideriz" sözünün öyle 'laf olsun' ve 'taban diri tutulsun' diye söylenmediği yönünde. Çünkü İyi Parti, kuruluş aşamasını tamamladığını ve bundan sonra artık bir üst segmente geçmesi gerektiğini düşünüyor. İyi Parti, İzmir'de şu anki oy oranının yüzde 18'ler civarında olduğunu hesaplıyor. Bunun da artış trendinde olduğu düşünülü-yor ve yerel seçimlere doğru bu oranın çok daha yukarı taşınacağı hesaplanıyor. İşte böyle bir durum-da kendi adayını çıkarması halinde HDP ile olan ittifaktan rahatsız olan CHP'lilerin de oylarıyla İyi Parti'nin adayının İzmir'de ipi göğüsleyebileceği hesapları yapılıyor.
ANKARA'DA DA HİSSEDİLİYOR
Büyükşehir'deki HDP'li istihdamı konusunda İyi Parti'nin tabanındaki rahatsızlık Ankara'da da hissediliyor. Özellikle sıradan HDP seçmen veya üyelerinin ötesinde artık Valiliğin bile olaya müdahil olma gereği hissettiği terörle öyle veya böyle iltisaklı olan kişilerin istihdam edilmesine hoş gözle bakılmıyor. Tabii Millet İttifakı, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in dediği gibi "bir proje ittifakı"... O yüzden bu proje ittifakını kurduranlar İyi Parti'nin İzmir'de yerel seçime ayrı adaylarla girmesine izin verir mi bilemiyorum...
Erhan GÜLENÇ