Can Dündar'ın Türkiye'den kaçışına/kaçırılmasına ilişkin yürütülen soruşturmada sona gelindiği belirtiliyor!
Bayrak Medya'nın ortaya çıkardığı iddialar çerçevesinde; Can Dündar'ın Türkiye'den kaçma dosyasının derinleştiği ve sonuca gidilmesi adına da düğmeye basılacağının ilk işaretlerin verildiği anlaşılıyor...
Deyim yerindeyse Seferihisar'ın birinci gündem maddesi Can Dündar'ın Seferihisar Sığacık'tan yurtdışına kaçması/kaçırılması!
Can Dündar, Türkiye'den kaçmadan önce son akşam yemeğini eşiyle birlikte dönemim Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'le yediği belirtiliyor! Hatta o yemeğe ilişkin sosyal medyadan elde edilen ve Telegram Haber'in de yayınladığı o fotoğrafa ilişkin Soyer ailesinden her hangi açıklama bugüne kadar henüz yapılmadı!
Can Dündar, Türkiye'deki son akşam yemeğini Soyer'lerle ailecek yiyorsa; sabaha karşı Türkiye'den kaçış öyküsüne de ilişkin Tunç Soyer ve Neptün Soyer'in bir bildikleri olabilir mi?
Seferihisar'da Can Dündar'ın Sisam'a kaçışına ya da kaçırılışına ilişkin en az 2 senaryo konuşuluyor! İki senaryonun içinde de Tunç Soyer'in adı geçiyor!
Konuşulan senaryolardaki detaylara gelince;
Can Dündar'ın kaçtığı gün Sığacık-Sisam arasında çalışan (Sabah Sığacık'tan kalkan Sisam'a giden ve akşamda Sisam'dan kalkıp Sığacık'a gelen) feribotta Tunç Soyer'in de olduğu iddia ediliyor!
Can Dündar'ın Sığacık'tan kalkan feribotta olmadığı, feribotun kalkış saatinin öncesinde farklı noktalardan birisi balıkçı teknesi ile küçük bir yatın kaldırıldığı, Can Dündar'ın balıkçı teknesi ya da küçük yatla Sisam'a kaçırıldığı konuşuluyor!
Bakın, bu senaryoları Seferihisar'da duymayan kalmamıştır diye düşünüyoruz! Açıkçası, Soyer'lerin de Can Dündar'ın kaçış öyküsüne ilişkin bildiklerinin olabileceğini düşünüyoruz!
Neden mi?
Bir kere; Tunç Soyer avukat... Hukukta neyin ne olduğunu hepimizden çok daha fazlasını biliyordur! Kaldı ki Tunç Soyer, 12 Eylül Faşist Darbesi'nin ünlü Savcısı Nurettin Soyer'in oğlu! Hukukçu bir babanın hukukçu oğlunun da doğal olarak bu Can Dündar'ın kaçışına ilişkin iddiaların ne anlama geldiğini hepimizden daha iyi bilmesi de gayet normal değil midir?
Tunç Soyer, Belediye Başkanı olması durumundan dolayı da devletin bir kamu görevlisi... Üstüne üstlük çömez bir belediye başkanı da değil... Seferihisar'da 10, İzmir Büyükşehir'de de 2.5 olmak üzere; 12.5 yıl devletin yerel ayağında kamu görevlisi olarak çalışmışlığı bulunuyor...
Şimdi, Seferihisar'da senaryolar dahilinde konuşulan detayları alt altta, üst üste topladığınızda, hayatın olağan akışı çerçevesinde Tunç Soyer'in de Can Dündar'ın kaçış öyküsüne ilişkin bir BİLDİKLERİNİN olabileceğini düşünmek, sanırım abesle iştigal olmaz!
Kamu görevlisi sıfatının yanında Tunç Soyer'in de devletine bu konu hakkında yardımcı olmasından daha doğal başka ne olabilir?
Devletin işine karışılmaz ama, Can Dündar'ın kaçma/kaçırılma dosyasının sonuçlandırılmasına ilişkin yarın Tunç Soyer'e de çağrı davetiyesi çıkarılırsa, bu durumda da hiç bir kimsenin söyleyeceği sözünün olamayacağını düşünüyoruz!
Anadolu insanı böylesi halleri nasıl özetler: "Gün doğmadan neler doğar!"