Erzincan İliç’te yüzde 80’i Amerikalıların, yüzde 20’si de Çalık Grubu’nun olan bir altın madeninden kaynaklı siyanür ve sülfürik asit tehdidi gündemde.
2001 yılında sondaja başlanan ve 2010’dan 2019 yılına kadar siyanürle üretim yapan şirket, 197 futbol sahası büyüklüğündeki siyanür ve sülfürik asitli atık havuzunu 600 futbol sahası büyüklüğüne çıkaracağı bir projeye hazırlanıyor.
Kapıdaki çevre felaketinin ayrıntılarını Veryansın TV Youtube kanalında Serkan Öz’e anlatan Sedat Cezayiroğlu siyanür ve sülfürik asidin atmosfere verildiğini söyleyerek duruma tepki gösterdi.
“Atık barajının büyüklüğü 66 milyon ton, derinliği 1280 metre, çapı 197 futbol sahası büyüklüğünde. Burası 640 futbol sahası büyüklüğüne çıkacak” diyen Cezayiroğlu, tüm vatansever ve çevre gönüllülerini 13 Nisan’da Erzincan İliç’e çağırdı. Çünkü o gün hem Cezayiroğlu hem de Türk Mühendis ve Mimarlar Odası’nın yaptığı başvurular üzerine bölgede keşif yapılacak.
Kapıdaki çevre felaketine karşı Veryansın Tv’nin ısrarlı yayınları sürerken iktidar da muhalefet de sessizliğini korurken yazar Nihat Genç‘ten uyarı geldi.
Genç, İliç’e dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Şu, Suudlu gazeteciyi erittikleri sülfürik asit bidonu var ya… İşte Erzincan İliç’te Amerikalı madenciler ALTIYÜZ FUTBOL SAHASI büyüklükte sülfürik asit havuzu yaptılar ve apartman kadar büyük buharize makineleri getirerek asidi buharlaştırıp havaya salıyorlar!…
Dünya bilim adamları raporlar hazırladı ve dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük en korunmasız en vahşi çevre felaketi, diyor, ki, aynı raporlar, Çernobil felaketinden de beter, diyor! Ülkemiz resmen işgal olsaydı Amerika yasaları bu şirketlere izin vermezdi!
Ayrıca Erzincan depremde Japonya’yla yarışıyor, ve Fırat nehrine (Karasu) üç-yüz metre mesafede, yani bir sızma olursa, geçtik doğu Anadolu’yu Basra’ya kadar tarım yapılması mümkün değil… Ve milyonlarca yıl sürecek bir kirlilikten söz ediliyor…
Ki, havaya salınan milyonlarca ton sülfürik asit, şu anda Doğu Anadolu’yu tehdit ediyor, geçtim, Karadeniz’in çay fındık ve ormanlıkları dahi tehdit altında onu da geçtim yine bilim adamları bu sülfürik bulutlarının uygun rüzgarla Ankara’ya dahi ulaşabileceğini söylüyor!
Hepsini geçtim, Anadolu’nun efsane güzellikte kasabası Kemaliye ve terasında Anadolu’nun en güzel yaylası Sarıçiçek yaylası, ki, Erzincan Mandıra’dan bilirsiniz, an itibariyle zehirleniyor, adını veriyorum, ki, bu toprağın nimetini yiyenlerin sessizliğini de ifşa edelim!
Ve kabak hep maden şirketine dava açıp hapis yatıp cezalar alan gariban vatandaşlara kalmasın! Büyük medyanız sessiz siyasileriniz peşkeş çekmiş, Amerikalılar uzay teknolojisi, nükleer, bilgisayar vs. kullanılan stratejik madenler uğruna toprağımızı mahvediyorlar!
Tek bir kurtuluşunuz var, beni Cumhurbaşkanı yapın, sessiz kalan medya ve siyasilerin alayını o sülfürik havuza hepsini tek tek törenle atayım ve sıra yargılanmama gelince, ben de davayı Suud Kralının şeriat mahkemesine havale ederim, olur biter!”