ERHAN GÜLENÇ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi CHP Grubu’nda cuma günü yaşanan rezaletin yazışmaları ortaya çıktı. Huzur hakkı almak için imza atıp giden CHP’li meclis üyelerini tekrar toplantıya çağıran CHP İl Başkanı Deniz Yücel ,gruba “Herkes aldığı görevin gereklerini yerine getirsin. CHP grubunun itibarını zedelemeye kimsenin hakkı yok!” mesajı gönderdi. Başkan Tunç Soyer ise, rezalete bulunduğu İspanya’dan “İvedilikle katılımınızı bekliyoruz” mesajıyla müdahale etmeye çalıştı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde geçtiğimiz cuma günü yapılan meclis toplantısında Aliağa ile ilgili çevre önergesi tartışılırken CHP'nin karar yeter sayısını kaybetmesinin ardından yaşananların oluşturduğu hasar, uzun süre giderilemeyecek gibi duruyor. Çünkü, İzmir'de iktidar olan parti, o akşam öyle bir rezalet yaşadı ki kolay kolay geçiştirilebilecek cinsten değil. Bu köşede dün de ifade ettik. Düşünün CHP'li 121 meclis üyesinin çoğunluğu sırf 300-500 lira huzur hakkı alabilmek için meclise geldi, girişte imzasını attı ve ardından çekip gitti. İçeride kalan CHP'li meclis üyesi sayısı bir ara 26'ya kadar düştü.
Bu durumda "45 oy" olan karar yeter sayısı kaybedildi. Bunu anlayan CHP grup yöneticileri paniğe kapıldı. Oturumu yöneten CHP'li Başkanvekili Mustafa Özuslu, bu yüzden meclise 1 saat ara verdiğini açıkladı. İşte bundan sonra müthiş bir telefon trafiği ve dil dökmeler başladı. Bazıları rakı-balık keyfi yapmaya giden CHP'li üyeler acele olarak yeniden meclise çağırıldı. Bu nedenle içki masasından kalkıp alkollü bir şekilde meclise geri dönenler bile oldu... Sonra da kamuoyuna da yansıdığı gibi içeride küfür kıyamet koptu. Bazı CHP'liler, AK Parti ve MHP'li üyelerin üzerine yürüdü.
SOYER İSPANYA'DAN ÇAĞRI YAPTI
Yeni Asır olarak, CHP'li üyeler arasındaki mesajlaşma grubunda o gece yansıyan panik yazışmalarına ulaştık. Bu yazışma kayıtlarına göre o gece Belediye Başkanı Tunç Soyer, krize gittiği İspanya'dan müdahale etmeye çalıştı. Belgesini bu sayfada da göreceğiniz gibi Soyer, CHP'li üyelere, "Değerli arkadaşlar, büyük bir zafiyet olarak algılanacak bu duruma hiçbir arkadaşımız seyirci kalmamalı. İvedilikle katılımızı bekliyoruz" diye seslendi.
AKLI BAŞINA SON ANDA GELDİ
Meclis'teki CHP'li üyelerin "Grup Başkanı" sıfatını taşıyan ve o gece bu sıfatın gereğiyle ilgili hiçbir şey yapmadığı için bu rezalette en fazla rol sahibi olan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in aklı da başına o saatte geldi. Yücel, mesajlaşma grubunda adeta esti gürledi. Yücel, gruba "Değerli arkadaşlar, geçerli mazereti olmayan tüm meclis üyelerimizi ve belediye başkanlarımızı ivedi bir şekilde meclis salonuna bekliyoruz. Herkes aldığı görevin gereklerini yerine getirsin. İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP grubunun bir itibarı var. Bu itibarı zedelemeye kimsenin hakkı yok!" notunu gönderdi.
Bu arada CHP Narlıdere Meclis Üyesi Dolunay Bayer de sürekli olarak gruba toplantı salonundaki CHP'li üye sayısı hakkında bilgi verdi. Saat 20.52'de "42 kişiyiz" diyen Bayer, 21.56'da 52 kişiye çıktıklarını aktardı. Bu sırada Karaburunlu Meclis üyesi Raife Karabatak gibi bazı üyeler ise, neden gelemedikleri hakkında gruba tekmil verdi.
TOPLANTI MAHKEMELİK OLUYOR
Tabii bu yapılırken atlanan bir nokta vardı. O da eğer karar yeter sayısı bulunmuyorsa meclisin tatil edilmesi gerektiğiydi. Öyle bir saat ara verip tekrar meclisi toplamak gibi kurnazlıkların kural ve kaidelerde yeri yoktu. Nitekim meclis oturumu açılınca AK Parti ve MHP Grubu, "Bu yeni bir meclis toplantısıdır. Ancak bir önceki toplantı kapatılırken yeni bir meclis toplantı tarihi ve saati belirlenmemiştir. Ayrıca bir meclis gündemi de ilan edilmemiştir. Bu nedenle biz bu usülsüz toplantıda yer almayacağız" diyerek salondan ayrıldı. İçeride kalan CHP'lilerin kendi aralarında yaptığı toplantıyla ilgili şimdi Cumhur İttifakı tarafından dava açılacak. Muhtemeldir ki, o toplantı ve alınan kararlar da geçersiz sayılacak. Yani o akşamki rezalet büyük ihtimalle yeni bir rezalete dönüşecek. CHP'de bu rezaletin başta İl Başkanı Deniz Yücel olmak üzere sorumluları kimlerse mutlaka hesabını vermeli. Eğer CHP, kendi içinde bunun hesabını soracak bir mekanizmayı çalıştıramıyorsa da yazık ki ne yazık!