Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknoloji bağımlılığını, "insan-makine etkileşimini içeren ve kimyasal olmayan, davranışsal bir bağımlılık" olarak tanımlarken, çocuk ve gençlerde çok sık rastlanan internet bağımlılığının ise teknoloji bağımlılığının en yaygın ve başat aracı olduğunu söyledi.
Dinç, gençliğinin en kritik gelişim dönemindeki bir insanın, boyunun uzaması, kilosunun oturması, sağlıklı beslenmesi ve uyuması, kişiliğine ve yeteneklerine yatırım yapması gerektiğini belirterek, bu dönemi hiçbir şekilde gelişim ödevlerini yerine getirmeden, uzun saatler boyunca ekran başında oyun oynayarak geçiren birinin, uzun vadeli olumsuz etkilerini göreceği kayıplar yaşayacağına dikkati çekti.
Ekran kullanımı konusunda "pratik" öneriler
Teknoloji ve dijital kaynakların özellikle tatil döneminde kullanımının nasıl olması gerektiği konusunda Dinç, şöyle konuştu:
"Önce ebeveyn olarak sorumluluklarımızı kabul edeceğiz. Bu konuda yapılmış araştırma sonuçlarını ciddiye alacağız. Çocukların ekranla geçirdikleri saatlere sınırlamalar koyacağız. Ekran bağımlılığında şu iki değişkenin kontrolü çok önemlidir; maruz kalma süresi ve sıklığı. Her ikisini de kontrol edeceğiz. Ebeveyn kontrolü ve sınırlaması birçok bağımlılıkta işe yarar sonuçlar veriyor ya da bağımlılığın çığrından çıkmasını engelliyor. Çocuğunuz ekranla vakit geçirmek istiyorsa izin verebilirsiniz lakin sizin belirlediğiniz bir süre ve aralıklarla bunu yapabilir. Sınırsız özgürlük, sanılanın aksine çocuğa bir özgürlük alanı sağlamaz, tam tersi onu dürtülerinin esiri haline getirir."
Dinç, ekran kullanımı konusunda "pratik" önerilerden bahsederek, "Bir günde ortalama 2 saati geçmeyin. Ne zaman başlayıp ne zaman bitireceğiniz konusunda açık bir saat ve süre kararlaştırın. Kullanımınızın bitmesi gereken saatte otomatik kapanmaya programlayın. Hiç oyun oynamadığınız, internete girmediğiniz veya sosyal medya kullanmadığınız bazı günler olsun. Kontrol becerileri eğitimi alın." dedi.
"Teknolojik aletler gerçek hayattan kopmadan kullanılmalı"
Dinç, öğrencilere tatilde yapmalarını önerdiği aktivitelere ilişkin de şöyle konuştu:
"Teknolojik aletlerle verimli iletişimi destekliyor ve faydalı buluyoruz ama gerçek hayattan kopmadan, sorumlulukları bir kenara bırakmadan, gerçek hayatta öğrenilecekleri ihmal etmeden teknoloji kullanımını önemsiyoruz. Çocuklar tatilde gerçek hayatla bağlarını koparmasınlar, oyun oynasınlar. Sokakta olmak, ihtiyaç duyduğu şeye bulunduğu çevrede çözüm üretmek ve o çözümü arkadaşlarla paylaşmak, bir çocuğun sosyal ve bilişsel gelişimine muhteşem bir katkı sağlar."
Serbest oynanan oyunlar ile duygusal sağlık arasında pozitif ilişki bulunduğuna işaret eden Dinç, ne alınan yüzlerce oyuncağın ne gidilen alışveriş merkezlerinin ne de ekran karşısında geçirilen saatlerin çocuğun bizzat sokakta oynarken sağladığı sosyal gelişimi sağlayabileceğine dikkati çekti.
Dinç, sokak oyunlarının çocukların fiziksel gelişimleri, kas ve kemik sağlığı için çok faydalı olduğunu belirterek, "Çocuklar dışarıya çıksınlar, sokakta oynasınlar, arkadaşları ve aileleriyle sosyalleşsinler. Dijital göbek bağlarını koparsınlar, faydalı alışkanlıklar geliştirmeyi denesinler. Eğilimlerini keşfetmeye yönelik girişimlerde bulunsunlar; bu bir müzik aleti ya da bir spor dalı olabilir. Dinlensinler. Okul döneminde yaşadıkları yoğunluğun stresinden uzaklaşsınlar." tavsiyelerinde bulundu.
"Düzenli aktivite sağlıklı yaşam için kritik öneme sahip"
Üsküdar Üniversitesi Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım da uzun ve yoğun eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte başlayan tatil döneminde özellikle anne ve babaların en çok endişelendikleri konulardan birinin çocukların boş zamanlarında tabletler ve diğer teknolojik cihazları ne kadar süreyle kullanacakları olduğunu söyledi.
Bu bağlamda, planlamanın sürecin başında yapılmasının önemli olduğuna işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İmkanlar elverdiğinde okulun yaz okulları veya yazın katılabilecekleri spor faaliyetleri gibi etkinliklerle desteklenmesi gerekmektedir. Çünkü çocukların düzenli aktivitelerle vakit geçirmeleri, sağlıklı bir yaşam için kritik öneme sahiptir. Teknolojik cihazlarla geçirilen boş zamanların yerine, fiziksel etkinlikler veya dışarıda zaman geçirme gibi alternatiflerin tercih edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, çocuklar zamanlarının büyük bir kısmını teknolojiyle geçirmeye meyilli olabilirler ve bu alışkanlık zamanla artabilir."
"Basketbol, voleybol, yüzme ve tenis gibi spor aktivitelerini öneriyoruz"
Yıldırım, çocukların yaz tatilini sadece teknolojik aletlere bağımlı şekilde geçirmelerini önlemek adına yapılabilecek aktivitelere değinerek, şöyle konuştu:
"Tatil döneminin başlaması, çocuğun tablet veya bilgisayar gibi teknolojik cihazları sınırsızca kullanabileceği anlamına gelmez. Okul zamanlarında belirli bir kullanım süresi belirlenmiş olabilir ancak tatil döneminde bu süreye bir miktar ek yapılabilir. Bu sürenin aileden aileye ve çocuğun yaşına göre değişkenlik gösterebileceği unutulmamalıdır. Çocukların tatil döneminin öncesinde planlanması ve fiziksel etkinliklerle desteklenmesi gerekmektedir. Bu, çocukların daha iyi organize olmalarını sağlayabilir ve tatil sürecini daha etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olabilir."
Yıldırım, öğrencilerin tatil dönemini nasıl değerlendirebileceklerine dair tavsiyeler vererek, "Fiziksel gelişimlerini destekleyici ve enerjilerini atabilecek aktiviteler olarak basketbol, voleybol, yüzme ve tenis gibi spor aktivitelerini öneriyoruz. Ancak, her çocuğun aynı aktivitelerden zevk almayabileceğini unutmamak önemlidir. Bu bağlamda, anne babaların gözlemci ve araştırmacı olmaları gerekmektedir. Çocuğun mizacına ve ilgi alanlarına uygun aktivitelerin belirlenmesi, çocukla birlikte bir plan oluşturulması daha faydalı olacaktır." dedi.
Tatil bitimine iki hafta kala günlük rutinlere geri dönüş için hazırlık yapılmalı
Tatil döneminden okula dönüşü kolaylaştırmak için de önerilerde bulunan Yıldırım, tatilin bitimine yakın son 2 hafta içinde günlük rutinlere, uyku saatlerine, beslenmeye ve ders çalışma düzenine geri dönmeye yönelik bir hazırlık yapılmasının tavsiye edildiğini aktardı.
Yıldırım, bu sürecin çocuğun okula adapte olmasını kolaylaştırabileceğini sözlerine ekledi.