Bir yazısında hakim Hakkı Yalçınkaya'ya hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanan gazeteci Nagehan Alçı'nın, 'kamu görevlisine karşı alenen hakaret' suçundan 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırılmasına karar verildi.
İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki 4. duruşmaya katılmayan sanık Nagehan Alçı'yı avukatı Esennur Ezgi temsil etti. Müdahil hakim Hakkı Yalçınkaya ise duruşmada hazır bulundu.
Esasa ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, daha önceki mütalaayı tekrar ettiğini belirterek, sanığın 'kamu görevlisine alenen hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası istenen mütalaa doğrultusunda cezalandırılmasını talep etti.
'Ermeni tezlerine hizmet ettiğini ifade etmek istiyorum'
Beyanda bulunan müdahil Hakkı Yalçınkaya, şikayetinin devam ettiğini belirterek, "Mağdurum. Sanık, hakimlere hakareti alışkanlık haline getirmiştir. Hakim Dursun Ali Gümüş'e de hakaret ettiğine ilişkin kararı dosyaya sundum. Yazıdan Türk milletinin de zarar gördüğünü, Ermeni tezlerine hizmet ettiğini ifade etmek istiyorum" dedi.
Sanık Alçı'nın avukatı Esennur Ezgi ise, mütalaaya katılmadıklarını ve müvekkilinin kesinlikle müdahile hakaret etmediğini ifade ederek, "Müvekkilim, açık kaynak bilgilerine dayanarak yazısını yazmıştır. Kişilik haklarına bir saldırı söz konusu değildir. Bu nedenle beraatine karar verilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık Nagehan Alçı'nın, 'kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret' suçundan, suçun işleniş biçimi ve özelliğine göre, ceza adaletinin temin ve tesisi ile hak ve nefaset kuralları gözetilerek alt sınırdan ceza tayininin yeterli olacağı kanaatiyle, 425 gün adli para cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını lehine takdiri indirim nedeni kabul ederek 1/6 oranında indirim uygulayan mahkeme, Alçı'nın 354 güne denk gelecek şekilde günde 20 liradan toplam 7 bin 80 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti.
Mahkeme, adli sicil kaydına göre daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyet hükmü bulunan sanık hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun (CMK) 231/5. maddesinde yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidilmediğini de kararında bildirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, halen İstanbul 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim olan müşteki Hakkı Yalçınkaya'nın, 28 Mayıs 2020'de bir dilekçesi sunarak, Nagehan Alçı'dan yazdığı bir yazı nedeniyle şikayetçi olduğu belirtiliyordu.
Yalçınkaya'nın, "şüpheli Alçı'nın Hrant Dink'in ölümüne neden olduğu yönünde iddialarda bulunduğu, Dink'in katledildiği tarihte Malatya icra hakimi olarak çalıştığı, bahse konu yazının hakaret ve iftira içerikli olduğu, terör örgütlerine hedef gösterildiği ve Alçı'nın cezalandırılmasını talep ettiği" suç duyurusu dilekçesi üzerine soruşturma başlatıldığı bildirilen iddianamede, dava konusu 15 Haziran 2018 tarihli yazıda geçen, "Mesela Çağlayan Adliyesi'nde hala, Hrant Dink ve oğlu Arat Dink'i sadece Ermeni oldukları için mahkum eden ve Hrant Dink'i ölüme götüren o malum kararı veren hakim Hakkı Yalçınkaya, asliye ceza hakimi olarak görev yapıyor. Bu hukuksuz zihniyetteki yargı personeliyle ilgili gereken süreçlerin işletilmesi için HSK çok önemli bir kurum…" ifadelerine yer veriliyordu.
'Dink öldürüldükten sonra dahi hapis cezası verdi'
Soruşturma aşamasında sanık Alçı'nın ifadesinde "müşteki hakim Yalçınkaya'nın, Dink'i ölüme götüren 301. maddeye göre 'Türklüğü aşağılamak' suçundan yargılandığı davanın hakimlerinden biri olduğunu ve hapis cezası kararında imzası bulunduğunu" belirttiği aktarılan iddianamede, Alçı'nın şu ifadeleri kullandığı kaydediliyordu:
"O süreçle ilgili somut gerekçelere dayanarak kanaatimi açıkladım. Bu bir düşünce açıklamasıdır. Hakim Yalçınkaya, Dink öldürüldükten sonra dahi görevli olduğu Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, Hrant Dink'in oğlu ve Agos gazetesi Yazı İşleri Müdürü Arant Dink ile gazete sahibi Serkis Seropyan hakkında, 'Türklüğü aşağılamak' suçundan hapis cezası vermiştir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."
İddianamede, Nagehan Alçı tarafından kullanılan ifadelerin, müştekinin onur ve saygınlığını rencide edebilecek içerikte olduğu belirtiliyordu.
Yargılama sırasında dosyaya sunulan mütalaada ise Alçı'nın, 'kamu görevlisine karşı alenen hakaret' suçundan 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.